T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

H A Y A T
Kış için en iyisi
el yapımı yorgan

Kışın yataklarımızı süsleyen el yapımı yorganlar ve onların nazik ustaları, tarihe karışıyor. Geçmişini özleyen çok az bir kesimin rağbet ettiği el yapımı yorgan yerine, fabrikasyon yorganlar tercih ediliyor.

Çeyizlerin en kıymetli parçasıydı el yapımı yorganlar, ta ki yerlerine fabrikasyonları gelene kadar. Tavuskuşu ve karanfil gibi çeşit çeşit modellerle renkli satenlere işlenirdi nakış ustalarının el emeği göz nuru. Bir yorgan büyüklüğündeki odalarda işlenirdi, kışların en zarif nesnesi. Hem ısıtırdı, hem gözümüzü gönlümüzü açardı, ustaların binbir emekle eğile büküle diktiği yorganlar. Ellerinde iğne iplik, tahtadan bir yükseltinin üzerinde saatlerini, günlerini verirdi usta yorgancılar.

Türk ailesinin yaşamıyla da adeta özdeşleşen el yapımı satenli yorganlar, artık yerlerini fabrikasyon olanlarına terketti. Saatte onlarca, yüzlerce yorgan yapabilen makineler, yorgancı ustalarını ve o satenli pamuklu zarafeti de unutturdu bizlere. Her mahallede birden fazla yorgancı olan zamanlara özlem duyuluyor mu bilinmez ama, artık, o ustalardan parmakla sayılacak kadar az var. Ama yine de geleneklerini sürdürenler de yok değil.

Elyaf yorgan sağlıksız

Yaklaşık 15 yıldır yorgan diken Ercan Gürcan, son yıllarda el yapımı yorganlara gösterilen talebin arttığını söylüyor. Fabrikasyon yorganların piyasayı istila etmesinden ve hazır yorgan sektöründeki gelişmelerden dolayı, el yapımı yorganların hükümranlığının yıllar önce sarsıldığını anlatan Ercan Usta, elyaf yorganların sağlıksızlığını vurguluyor.

Ercan usta, el yapımı yorganların kalitesinin de, sıhhat ve kullanım rahatlığı açısından hazır yorganlardan kat kat üstün olduğunu söylüyor. "El yapımı yorganın kaliteli olmasını sağlayan şey, yapımında kullanılan yün veya pamuktur" diyen Ercan Gürcan, fabrikasyon yorganlarda kullanılan elyafın sağlıklı olmadığının altını çiziyor.

Yeni ustalar yetişmiyor

Motiflerini sadece ipek veya kadife yorganların üzerine işlemekle kalmayan el emeği ve göz nurunun işçileri olan yorgancılar, her motifi yüreklerimize de işlediler yüz yıllarca. Hünerli ellerde hayat bulan kumaşlar, iplikler, kış gecelerinin en şık dostu oldular aynı zamanda. Bu kış dostlarının arasında en çok tercih edilenleriyse, satenden ve ipekten yapılmış olanları oldu. Hâlâ da bunlar tercih ediliyor. Üzüm, karanfil, papatya ve tavuskuşu modelleri de en çok işlenen motifler arasında. Peki, kalan üç beş ustadan sonra bu nazik işçiliği kim üstlenecek? İşte ustaları üzen en önemli soru da bu zaten. Çünkü, genç nesilden bu zanaati icra edecek kişiler yetişmiyor. Gençlerin bu zanaate ilgi duymadığını söyleyen Ercan Usta, bir yorganın bir haftada bittiğini de ekliyor sözlerine. Yorgan fiyatlarının 150 milyon ila 180 milyon lira arasında değiştiğini belirten Ercan Usta, "Türkiye'de en iyi yorgan ustaları da Kilis ve Maçka'dan çıkar" diyor.

  • OKTAY MEHMET İSTANBUL

  •  
    'Edirne bebekleri' Avrupa'ya açıldı
    Kadınlar tarafından üretilen "Edirne bebekleri"nin Avrupa ülkelerine pazarlanması için Almanya'daki bir firmaya distribütörlük verildi.
    Çocuğa mutlaka okuma alışkanlığı kazandırın
    Kitabın, çocuklarda zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimi büyük ölçüde etkilediği, bu sebeple çocuklarda kitap okuma sevgisini oluşturmanın çok önemli olduğu belirtildi. Psikiyatri uzmanı Doç. Dr. Sefa Saygılı, çocuklarda kitap okuma arzusunun, onlara kitap alarak, okuyarak ve masal anlatarak uyandırılabileceğini söyledi. Saygılı okuyanların okumayanlara oranla daha başarılı olduklarını ve okumanın öneminin hayat boyu sürdüğünü kaydetti. Doç. Dr. Saygılı, "Aile çevresinde kitaba ve okumaya yönelik olumlu ve teşvik edici tutumlar çocuğu kitap okumaya yönlendirecektir. Kitap sevgisi çocuk okula başlamadan önce başlar. Hatta bu eğitim 2 yaşından itibaren başlatılabilir" dedi.
    Fast-food, kanser riskini arttırıyor
    Doğu Anadolu Bölgesi Kanser Kayıt ve Tanı Koordinatörü Dr. Ali Kurt, yanlış beslenme ve beslenme bozukluklarının kanserin en önemli nedeni olduğunu söyledi. Fast-food, kuru, susuz, tabii besinlerden uzak gıdalarla beslenmenin kanser riskini artırdığını belirten Dr. Kurt, bu beslenme düzeninin değişmemesi halinde önümüzdeki 10-20 yıl içerisinde sindirim sistemi kanserlerinde büyük artış olacağını söyledi. Beslenme alışkanlıkları ve beslenme tarzının, kanseri önlemede büyük önem taşıdığını dile getiren Kurt, kanserlerin yüzde 35'inin beslenmeye bağlı olduğunu ifade etti. Dr. Kurt, yanlış beslenme sonucu oluşan kabızlık probleminin de sindirim sistemi kanserleri için en önemli problem olduğunu ifade etti.
    8 Aralık 2002
    Pazar
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Reklam Tarifesi
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED