T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Zamansız...

Kim ne derse desin, Fenerbahçe'de işler iyi gitmiyor. Zaten gitmesi de mümkün değil. Çünkü Fenerbahçe sistemini "sistemsizlik" üzerine oturtan kuruluştur.

Hele hele, Lorant'ın gönderilmesinden sonra Teknik Direktörlük gömleği giydirilen Oğuz Çetin'in bu durumu, Fenerbahçe'deki hatalar zincirlerine eklenen halkalarından birinin daha ortaya konduğu görüşündeyim. Bu düşüncelerin beynimde yoğunlaşmasına gerekçe olarak, Oğuz Çetin'in henüz Teknik Direktörlük "bilgisine" ve en önemlisi "tecrübesine" sahip bulunmamasını gösterebilirim.

Esasında, bu teknik adamımızın futbol dışı eğitimine baktığımızda, başarıları ile dikkat çektiğini görürüz. Mühendisliğinin yanı sıra, Almanya'da yetişmesi işin başka güzel tarafı. Bunlara ilaveten, iyi bir eş ve başarılı aile babası olması, işin daha güzelleşmesine yol açıyor..

Benim üzerinde durduğum husus, böylesine yetişmiş bir insanın, Teknik Direktörlük konusunu "aceleye" getirilmesi. Oysa Oğuz Çetin, bu konuda "yetersiz" kalacak. Çünkü bu konuda deneyimi "yok" denilecek kadar az. Fenerbahçe ve Oğuz Çetin, Rıdvan Dilmen'in Teknik Direktörlük konusundaki sıkıntılardan ders almamış olacak ki, aynı yanlış yolda ilerlemeyi uygun buldu, anlaşılan..

Oğuz Çetin'in şu anda en büyük eksikliğinin Teknik Direktörlük konusundaki tecrübesinin yeterli olmadığını tekrarlamakta yarar var.

Futbolu bıraktıktan sonra, Mustafa Denizli'nin yanında antrenörlük eğitiminde yeterli şekilde "pişmeyen", daha sonra da bu görüntüsünü Lorant ile sürdüren Oğuz Çetin, şimdilerde kulübünün "denize düşen yılana sarılır" mantığını sürdürmesine "çanak" tuttu..

Oysa...

İyi bir antrenörlük dönemi geçiren Oğuz Çetin'in, aynı kariyeri Teknik Direktörlüğe taşımasını isteyenlerin başında olmayı çok isterdim. Bu düşünceye sapmamı ise, iki örnekle sizlere sunmak isterim.

İyi bir antrenörlük dönemini Derwall'in yanında geçiren Mustafa Denizli'nin bu görüntüsünün paralelinde Fatih Terim de aynı mantıkla bugünlere geldiğini söylememe gerek var mı bilmiyorum.. Terim'in Piontek'in yanında, önce iyi bir "asistan", sonra "usta", şimdilerde ise "baş usta" etiketi ile görüntü vermesinin yararlarını çok gördük.

Aynı durum, neden Oğuz Çetin için olmasın?

Oğuz Çetin'in, futbol dışı eğitimi, hem Fatih Terim, hem de Mustafa Denizli'den çok farklı bulunduğu bir gerçek. Bu gerçekle hareket edip, konuyu bugüne getirirsek, Fenerbahçe'nin yanlışlıklar zincirindeki halkaların "çürüklüğü" kendiliğinden ortaya çıkar. Onun için, Oğuz Çetin'in Fenerbahçe gibi bambaşka düşünceler içinde bulunan camiaya, Teknik Direktör olarak getirilmesini hata olarak görmekteyim.

Yarın "yazık oldu" sözlerini Oğuz Çetin ve Fenerbahçe için söylemek istemem. Ama, gidilen yol, bunu gösteriyor. Zira... Ne yazık ki Fenerbahçe'nin sistemi bu. Bu sistem içinde kimler yok olup gitmedi ki?


18 Kasım 2002
Çarşamba
 
GÜRAY SOYSAL


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED