Erdoğan, Kopenhag'daki üslubunu eleştirenlere şu cevabı verdi: "Muhataplarım, ülkeme karşı çifte standart uygularsa tabii ki üslubum da yerini bulacaktır. Milletin bizden beklentisi de budur."

AK Parti lideri Tayyip Erdoğan, Kopenhag Zirvesi'nden çıkan kararın Türkiye için bir "milli başarı" olduğunu söyledi. Alınan kararın randevu tarihi değil "müzakere tarihi" olduğunu vurgulayan Erdoğan, zirvede kullandığı üslubu eleştirenlere de, "Biz bu milletin tarihinden aldığımız azimle, heyecanla dik durmasını bildik, asla dikleşmedik" dedi.

Erdoğan, Kopenhag Zirvesi'nden sonra katıldığı ilk AK Parti Meclis Grup toplantısında, Kopenhag Zirvesi'nden çıkan kararı değerlendirdi. "Beraber ölmeyi göze aldığımız bazı ülkelerin Türkiye'nin AB üyeliğine sıcak bakmadığını" vurgulayan Erdoğan, Kopenhag'da yaptığı görüşmelerde sürekli olarak "Türkiye'de uygulamada yaşanan aksaklıkların" gündeme geldiğini, kimi devlet başkanlarının da kendi siyasi yasağını hatırlattığını anlattı. Erdoğan, "Muhataplarım beni örnek göstererek 'siz bunun açık örneğisiniz' dediler. Kendilerine 'bunun açık örneği olan ben Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesini istiyorum' dedim" ifadesini kullandı.

Milletin istediği üslup

AK Parti lideri Erdoğan, Kopenhag'da yaptığı kimi sert konuşmaların "erken tarih verilmesine engel olduğu" yönündeki eleştirilere de şöyle cevap verdi: "Üslubu, yaklaşım tarzını eleştirenler oldu. Biz bu milletin tarihinden aldığımız azimle, heyecanla dik durmasını bildik, asla dikleşmedik. Samimiyetle ne düşündüğümüzü karşımızdakilere anlattık. Ben sert, yumuşak üslubu durduk yere tercih etmiyorum. Milli menfaatleri korumak için en makul üslubu tercih ediyorum. Muhataplarım, ülkeme karşı çifte standart geliştirmeye kalkarlarsa tabii ki üslubum da yerini bulacaktır. Milletin bizden beklentisi de budur. Milletin evladı olarak, milletin beklentisi dışında bir iş yapamazdım. Kendi milletinden başka kimseden emir almayacak bir kadro var burada."

Kıbrıs'ta çözüm istiyoruz ama taviz vermeyiz

AK Parti lideri Erdoğan, Kıbrıs'ta ne çözümsüzlükten ne de "ver kurtul" politikasından yana olduklarını belirterek, "Çözümsüzlük siyasi güçsüzlük, ver kurtul politikası da siyasi yeteneksizliktir. Bunun da bilincindeyiz" dedi. Kıbrıs sorununda 3. bir yol daha olduğunu bildiren Erdoğan, bunun Ada gerçeklerine dayanan, Kıbrıs'ın dünya ile entegrasyonunu gözeten ve Kıbrıs Türk tarafının varoluş davasına da hizmet eden bir çözüm olduğunu söyledi. Türkiye'de bazı grupların "taviz" yönünde farklı değerlendirmeleri olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Böyle bir tavizi kimseye vermemiştir. " dedi.

İş takibi yapmayın, konuşmayın işinizi yapın

Konuşmasının basına kapalı olan bölümünde ise Erdoğan, milletvekillerini 'iş takibi yapmamaları' konusunda uyardı. Erdoğan, bakanlardan istekleri olan milletvekillerinin parti ve grup aracılığıyla bunu iletmelerini ve bakanların çalışmalarını zorlaştırmamalarını da istedi. Meclis Grubu yöneticilerinden, milletvekillerinin grub toplantısına katılım sayılarını isteyen Erdoğan, 70 milletvekilinin gelmediğini öğrenince, "Hepinizi burada istiyorum. Genel Kurul çalışmalarına da eksiksiz katılmalısınız" dedi. Öte yandan Bakanlar Kurulu üyeleri, bu akşam Merkez Yürütme Kurulu üyeleriyle toplantı yapacaklar.