Medeniyetler beşiği İstanbul, geçmişte olduğu gibi bugünde cazibe merkezi. Tarihi ve doğal güzelliğiyle insanı büyüleyen ve çok farklı kültürlerin buluştuğu İstanbul, aynı zamanda dünyanın dört bir yanından turist olarak gelen ve bir daha dönmeyi düşünmeyen yabancıların da gözbebeği. "Zıtlıkların buluştuğu" İstanbul'a gezmek için gelen ve bir dahageri dönmeyi düşünmeyen yabancılar, İstanbul'un havasını, doğasını ve tarihi güzelliğini, mevsimlerini ve insanlarını çok sevdiklerini söylüyorlar.

Sihirli bir hava var

İşte bunlardan biri de Kanadalı Anita Kuehnel. Ekonomik krizle birlikte Türk insanı konsoloslukların önünde kuyruk oluştururken Kuehnel, ülkesini, kariyerini ve ailesini İstanbul sevdası uğruna geride bırakıp ülkemize gelmiş.

Kanada'da 12 yıl bankacılık yaptıktan sonra dil öğrenimine merak saran ve 4 dili anadili gibi konuşabilen Anita Kuehnel, en son çalıştığı Kanada'daki dil okulunda Doğu Avrupa ve Asya'dan Kanada'ya üniversite ya da dil okulunda okumak için gelen öğrencilere yardım ederken, geçtiğimiz yıl hedef ülke olarak seçtiği Türkiye'yi ziyaret etmiş. Bu ziyaret sırasında İstanbul'u çok beğendiğini söyleyen Kuahnel, bir daha geri dönmemiş.

Dünyada neredeyse gezmediği ülke kalmayan Anita Kuehnel, "Kanada'da insanlar asosyaldir. Ama Türkiye'de otobüste, yolda vs. karşılaştığım ya da yardım istediğim insanların birkaç dakika içinde koyu bir sohbet açmaları, dünyada artık pek rastlanmayan bir olgu" diyor. "Türkiye'nin neredeyse fiziksel olarak hissedebildiğim sihirli bir havası var. Bu hava ilk geldiğim andan itibaren ruhuma işledi. Burada kendimi yabancı gibi hissetmiyorum" diyen Kuehnel, halen çalıştığı Alternatif Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı Üniversite Yerleştirme Servisi'nin Türkiye'de üniversiteye yerleşemeyen öğrencilerin, ihtiyaçlarına ve geleceğe dair planlarına yönelik çok önemli bir boşluğu doldurduğuna inanıyor.

Süprizlerle dolu bir şehir

Filistin'den Türkiye'ye bir arkadaşını ziyaret için gelen Muhammed Hasan ise, bir hafta kalmayı düşündüğü Türkiye'den bir daha ayrılmak istemediğini söylüyor. İstanbul'un çok gizemli ve süprizlerle dolu bir şehir olduğunu söyleyen Hasan, her semtin birbirinden çok farklı bir güzelliğe sahip olduğunu ifade ediyor.

İSTANBUL BENİM MEMLEKETİM

Aslen İskoçyalı olan ama İngiltere'de doğup büyüyen Peter Robertson, 1993 yılında İstanbul'a gezmek için gelmiş ve bir daha geri dönmemiş. 10 yıl içinde İstanbul'da çok güzel dostluklar ve arkadaşlıklar kurduğunu söyleyen Robertson, ülkede yaşanan ekonomik kriz yüzünden son bir yıldır işsiz kaldığını ancak yine de ülkesine dönmek istemediğini ifade ediyor. Robertson, "İstanbul artık benim memleketim. Buraya o kadar alıştım ki İngiltere'ye gittiğimde bakkala girip Türkçe konuşuyorum. Ancak babam çok yaşlandı onu yalnız bırakmak istemiyorum, bu yüzden ilerki yıllarda 6 ay İngiltere'de 6 ay da İstanbul'da yaşamayı planlıyorum" diyor

AYŞE OLGUN İSTANBUL

« Geri Dön