T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
729. vuslat yılında Mevlevî âyini

Geçen akşam, Kültür Bakanlığı İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu'nun AKM'de icra ettiği Ferahfezâ Mevlevî Âyini için davet aldık. Sevinç içinde gittik, Mustafa Karaalioğlu'yla beraber.

Mevlânâ Hazretleri'nin 729. vuslat yılı münasebetiyle düzenlenen programda, adeta ruhlarımız "baypas" operasyonu geçirdi.

Başlangıç eseri, "Tende cânım, canda cânânım Muhammed Mustafa" idi.

Ardından hicaz, müstear, segâh ilâhîler...

"Buyruğun tut Rahman'ın", "Ey âşıkân", "Sevelim Hazret-i Mevlânâ'yı", "Hû bir Allah, cânân Allah", "Gönül hayrân olupdur aşk elinden", "Tende cânım, canda cânânımdır Allah Hû diyen"...

Buhûrizâde Mustafa Itrî'nin Nâat-ı Mevlânâ'sından sonra, Hammâmizâde İsmail Dede Efendi'nin ferahfezâ peşrevi ve Mevlevî Ayini.

"Şem-i rûhuna cismimi pervâne düşürdüm" segâh niyaz ilâhîsinin ardından "Dinle sözümü sana derim" ilâhîsine bağlı olarak yürüksemâî ile konser son buldu.

Çalan mest, söyleyen mest, dinleyen mest...

O anda ne Avrupa Birliği geliyor insanın aklına, ne Kıbrıs, ne Ege, ne geçim sıkıntısı.

Aziz Mahmûd Hüdâî, Yûnus Emre, Niyâzî Mısrî, Dede Efendi, Itrî dinlerken Kopenhag Kriterleri'ni akla getirmiyor insan.

Semâî ile semâlarda, ferahfezâ ile fezâdasın.

Ney inlemekteyken, içinde tarifsiz bir dünya; kalbin, kudüm sesine uyumlu...

Tamburda, kanunda, diğer sazlarda ve eserlerin nağmelerinde hissedilen, bir tarih şuuru; bir medeniyet derinliği.

Her şey bir bütünlük içinde. Birbirini tamamlayan parçalar zevki yüceltirken, "yoksul ise bay, bay ise sultan" ederken, hissedilen sadece huzur.

Kalbden geldiği şekliyle "Çok şükür" deyip dışarı çıkar çıkmaz başlıyor yağmur.

Islanmamak için girdiğimiz Dımarmara'da gürültülü bir pizza.

Nerede kalmıştık?

Kriterlerde mi?

Uysa da uymasa da girecek miyiz?

Yok canım, daha dur bakalım!

Dımarmara, şimdiden yılbaşı atmosferine girmiş.

Ahmet Hakan yarın yazıya başlayacak. Bakalım ne yazacak.

"Vallahi şaşırdım" diyor telefonda, "Herkes aynı soruyu soruyor. Aldı beni bir sıkıntı!"

İskender Pala'dan bir hatıra

Türk Ocağı'nda konferansa gideceğim. O zaman bahriyede çalışıyorum. Tabii tıraşım asker tıraşı.. Gittim sırtımda da bir çanta, kot pantolon vs ile... Bütün gün üniforma ile dolaşıyoruz, hiç olmazsa böyle bir yere serbest gideyim istedim. Yâni kravatım yok, daha rahat olayım diye.

Kapıda iki delikanlı duruyor, dedim ki "Ben konferans için geldim".

"Geç abi otur, birazdan başlarız" dediler. Ben geçtim içeri oturdum, herhalde bu böyle olacak düşüncesiyle..

Biraz sonra saat yedi oldu. Ben randevularımı dakikasına veririm. Dedim ki "Arkadaşlar ben konferans için gelmiştim".

"Otur abi, herif gelirse yapacağız işte" dediler.

Dedim ki "O herif benim".

"Kafa bulma abi ya!" demezler mi?

"Siz en iyisi beni ilgililere götürün" diye söylemek zorunda kaldım. İlgililere götürüldüm de ancak o zaman başlayabildim.

YASALAR

Mali milat ve "Nereden buldun?" yasası ile ilgili tartışmalar süredursun, yahut bitirilsin farketmez, biz bu arada, çıkarılması gerektiğini düşündüğümüz yasaların bir listesini size sunalım...

Nereden buldun?
Nasıl buldun?
Nereye götürdün?
Emin misin?
Kimse gördü mü?
Şahidin var mı?
Doğru mu söylüyorsun?
Yemin et!
Ölümü öp!
Yalan söyleyenin gözü çıksın mı?
Hadi ordan! Yalancı sen de!..

ÖZEL STATÜ

AB, Türkiye'nin üyeliğine dair yeni bir formül peşinde. Tam üye değil de, özel bir statü önermeye hazırlanıyor... Bir nevi ikinci sınıf üyelik. İbrahim Kiras'ın Gerçek Hayat'ta yazdığı tahminlerini doğru çıkartmaya çalışıyor galiba AB üyeleri.

GELECEĞE DAİR

Kıbrıs gençleri geleceğinden emin değil...
Endişeliler...
Geleceğe dair umutları zayıf...
Ya Türkiye gençleri? Onlar farklı mı?

EN UZUN GECE

Bugün 21 Aralık. En kısa gündüz, en uzun gece. Kıymetini bilene tabii.

İsteyen kitap okur, isteyen ibadet eder... Kimisi kestane kebap yapar, kimisi yatar uyur. Düşünen düşünür, konuşan konuşur. Sohbet, muhabbet parayla değil ya... İsteyen eserini yazar, isteyen hepsini bir sıraya koyar.

NEMALARIN DURUMU

- Nema problemini ne şekilde halletmeyi düşünüyorsunuz?
- Nema problema!


21 Aralık 2002
Cumartesi
 
MEHMET ŞEKER


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED