Çevre Bakanı İmdat Sütlüoğlu, Çevresel Etki Değerlendirme raporlarının çok uzun sürede verilmesinin sanayici için bir zulüm olduğunu belirterek, "ÇED raporları almak için süresiyi kısaltacağız" dedi.

Bakan Sütlüoğlu, dün bakanlıkta düzenlediği gazetecilerle tanışma toplantısında, çevre sorunları ve bunların çözümü için uygulayacakları projeleri anlattı. 3225 yerleşim yerinden sadece binde 15'inde atıksu arıtma tesisi bulunduğunu kaydeden Bakan Sütlüoğlu, diğer yerleşim yerlerinde atıksuların herhangi bir arıtma işlemine tabi tutulmadan deniz, göl ve nehirlere verildiğini söyledi. Ülkedeki bütün akarsularda kirlenme yaşandığını kaydeden Sütlüoğlu, örnek olarak verdiği Ergene Nehri ve kolu olan Çoruh deresine 91 tekstil, 85 deri, 8 kağıt, 12 kimya, 28 gıda, 27 metal, 41 tane de diğer sanayi tesisinin atık sularını boşalttığını söyledi.

Sanayi alanları belirlenecek

Sanayileşmenin şimdiye kadar yanlış yürütüldüğünü kaydeden Sütlüoğlu, "Herkes gitmiş ayrı bir yere fabrika kurmuş. Organize sanayi bölgeleri kurulması lazım. Ama bundan da önce Türkiye'nin bir çevre planı yapılacak. Nereye organize sanayi kurulacak, nereler yerleşime açılacak, nereler tarımda kullanılacak bunlar belirlenecek. Böylece şu anda yaşadığımız pek çok probleme ortadan kalkacak" dedi.

Hızlı ÇED raporu

Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarıyla ilgili bir soru üzerine de Sütlüoğlu, ÇED raporların çok uzun sürede verilmesi nedeniyle bu konunun sanayici için bir zulme dönüştüğünü söyledi. ÇED raporu alınmasının mutlaka gerekli olduğunu kaydeden Sütlüğolu, "Biz ÇED raporları almak için süresiyi kısaltacağız" dedi.

Bakan Sütlüoğlu, bir soru üzerine de, Beregama'daki altın madeni ile ilgilendiklerini ancak, Necip Hablemitoğlu'nun öldürülmesi ile Bergama'daki altın arama faaliyetleriyle ilgili araştırmalarının bir ilgisi olup olmadığını bilmediğini belirterek, "Emniyet görevlileri ve savcılar çalışıyor. Eğer böyle bir bağlantı varsa bu çok üzücü olur" dedi.

AB fonlarını kullanmalıyız

Türkiye'nin çevre sorunları çözmek için ilk etapta 35 milyar dolara ihtiyacı olduğunu belirten Sütlüoğlu, bunun da özkaynaklarla karşılanmasının mümkün olmadığını söyledi. Sütlüoğlu, "AB fonları başta olmak üzere dünyada mevcut çevrenin korunması için düşük faizli ve önemli düzeyde hibe şeklindeki mali kaynakları hızla devreye sokmak hedefimiz olacaktır. AB ile uyumlu çalışmak için Avrupa Çevre Ajansı'na ve Avrupa Bilgi ve Gözlem Ağı'na katılım başta olmak üzere uluslararası anlaşmalara taraf olmak için çalışmalar başlatılmıştır" dedi.