T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

K Ü L T Ü R
Çerkez Beyi göç eyledi

  • MEHMET CEMAL ÇİFTÇİGÜZELİ / Gazeteci-Yazar
    Yeni Şafak'ın haberi olmasaydı bir münzevi aydının, bir aykırı gençlik lideri münevverin göçtüğünden bilgimiz olmayacaktı.

    Burhaneddin Kayhan kalp krizinden vefat etti. Daha önce de bir kalp operasyonu geçirmişti. Son yıllarını kalbiyle dayanışmayla geçirdi. Demek buraya kadarmış. Fatih Camii'nden, Edirnekapı Mezarlığı'ndaki kabrine defnedildi. Mekânı cennet olsun, Allahın rahmetine kavuşsun, başta eşi Nermin Hanım'a ve çocuklarına sabır ve sağlık dilerim. "Milletimizin canı sağolsun, başı sağolsun." Sanırım "can kardeşim Burhan" da böyle yakarırdı hayatta olsaydı, bir memleketsever usta'yı kaybetseydi.

    Vefat haberini Yeni Şafak'ın Genel Yayın Müdürü Selâhattin Sadıkoğlu ayrıca telefon ederek ikinci defa bir tatlı acıyı yaşattı.

    Gazeteciliğimin işsiz günleriydi. Burhaneddin Kayhan Başbakanlık Müşaviriydi. Selâhattin Sadıkoğlu, "Özgür"de Haydar Gür ustanın yanındaydı. İşsiz, parasız ve moralsiz insanın yüzü soğuk olur. İşte böyle bir dönemde üçümüz "Sırdaş Yayınları"nı kurduk (1975). Merhum Mehmet Babayiğit de Sirkeci Büyükpostane karşısındaki ofisinden bize bir masa ayırarak yer verdi. Onu da birlikteliğe kattık. Birbiri ardından 10 kitap yayınladık. İsmail Dayı Bey Yağmur Yayınları'nın Cağaloğlu Yokuşu'nda Nurlu Merkez Han'daki yerini bize devretti atılımımız, yeniliğimiz ve dayanışmamız karşısında. Ağabeylik gösterdi. Zirvedeyken, kazanırken dağıldık. Hep böyle oluyor. Burhaneddin de hükümet düşünce İstanbul'a döndü. Yayınevini tek başına ona devrettik. Kayıhan oldu bu Kafkas Beyi'nin yayınevinin adı. Yani bir Türk Boyu imzası.

    Güncel, aktüel eserler de neşretti ama asıl onu kalıcı, ansiklopedik İtibar Yayınları'yla hatırlayacağız. Ama hiç para kazanamadı, şikayet de etmedi. O ekonomik krizli günlerde bile üniversitelerin yayınlayamadığı doktora çalışmalarını neşretti, akademik ünvan almalarında gençlere arka çıktı.

    Tanıştığımızda Sultanahmet'teki İktisadi ve Ticari İlimlerde Salih Doğan Pala ile birlikte talebeydi (1965). MTTB'de hukukumuz, dayanışmamız, mutluluğumuz arttı. İsmail Kahraman'dan sonraki 49. dönemde (1969) MTTB'ye kıran kırana, kavgalı, saldırılı bir genel kurulda Komando Mustafa'yı (Ok) Kayseri ve İstanbul'da yendi, genel başkan oldu. Oysa içimizden bazıları da meğer ikili oynarlarmış, kongrede su yüzüne çıktı. MTTB'nin bu güzelliği size cemiyet hayatını erken tanıtmasaydı. Keşke devam etseydi.

    MTTB bombalı saldırıya uğradı. Mustafa Bilge şehit oldu. Mescid-i Aksa siyonist saldırıların hedefi haline geldiği yıllarda böylesine şiddetin durması için Burhaneddin en ön safta yürüdü. İnsanımızı ve ülkemizi bölmek için senaryolaştırılan terörist eylemleri hemen gördü, Ankara'yı gençlik lideri olarak uyardı!..

    İlk yayınladığı kitap bir ayda iki baskı yaptı. Gençliğe stratejiyi anlatıyordu. Üzerinde durduğu husus ise "iman ve ahlâk"tı. Kayhan'a göre sorunların ana nedeni inançsızlıktı, bilgisizlik ve tembellikti. Fırsatçılığa şiddetle karşıydı. "Dosdoğru"ydu Burhaneddin. Hep dik durdu, onun için de eleştirildi. Yine de yamuklaşmadı. Hep yardım eder oldu. Üniversitelilere burs ve kredi buldu. Fikir işçilerine destek oldu.

    Üstad bir gün geldi. Borç istedi. Burhaneddin borç edindi rahmetli Necip Fazıl'a verdi. Daha sonraki görüştüğünde yine ihtiyacı vardı. Üstad'ın, ancak öteki borcunu unutmadığını hatırlattı. Burhaneddin "Yok öyle bir şey, varsa da helâl olsun" deyince Necip Fazıl teşekkür etti ve ekledi "Çok lütüfkârsınız." Burhaneddin'in yüzü kızardı, mahçup oldu.

    * * *

    Siyasi değerlendirmelerini üzülerek anlatıyordu. Türkiye'nin getirildiği noktayı hak etmediğini, daha ilerde olması gerektiğini belirtiyordu. İnsanımızı hantallaştıran eğitim sorununun acil çözümlenmesini öneriyordu. Bunların da çözümlenmeyecek sorunlar olmadığına inanıyordu.

    İki yüzlülüklere tahammül edemeyince, hataları yapanın yüzüne vurunca Burhaneddin Kayhan bir yalnız aydındı. İşte bu yüzden de sadece gerçek dostları arıyordu onu. O da buna gönül koyuyordu. Oysa bu metropolitan hayatın bir yansımasıydı. Taşra'da olsa böylesine bilge ve bilgili tavır çok daha erken büyük kentlere yansırdı.

    DAYANIŞMAYI SEVERDİ

    Burhaneddin Kayhan ebedi istirahgahına, yakınları, sevenleri ve MTTB'ndeki arkadaşlarınca uğurlandı. Cenaze töreninde Abdullah Gül, Kayhan'ın abisi Tahir Kayhan'a taziyelerini bildirdi. Burhaneddin Kayhan'ın toplayıcı bir özelliği vardı. Prof. Şaban Karataş üniversiteye girmesini istiyordu. Bir müddet de Erzurum'da kaldı, bu amaçla. Ayrıldığında bir "akademik havuz" oluşmuş, kırgınlıklar yerini sevgiye bırakmıştı. Sporcuydu. Güreş ve yüzme ustasıydı. Dağ sporu ve yürüyüşler kalp hastası olana kadar favorisiydi.

  •  
    Seyirlik masal ejderhaları
    İzleyiciyi 2020 yılına, ejderhaların ele geçirdiği bir dünyaya götüren Ateş Krallığı başarılı bir bilim-kurgu aksiyon filmi.
    Banane, ben farklıyım! Anne-baba olmak, insana hayatta yaşayabileceği en güzel duyguları yaşatmasının yanısıra meşakkatli de bir uğraştır. Özellikle de üzerine titrenen çocukla ilgili bir sorun yaşanıyorsa. Okulların başlamasıyla birlikte ailelerin çocuklarınının öğrenimleri ile sıkıntılarla karşılaşması mümkün. Öğrenim güçlüğü yaşayan çocukların ebeveynlerine bu konuda yardımcı olmak amacıyla geçtiğimiz günlerde bir kitap yayınlandı. Öğrenim uzmanı Cheri Fuller'in "Ben Farklıyım" adını taşıyan kitabı Selis Yayınları'ndan çıktı. "Öğrenme özürlü çocuk yoktur, öğrenme farklılığı vardır!" düsturundan yola çıkan bu kitap çocuğunuzu size, kendine has özellikleriyle tanıtıyor. Zor öğrenen çocukları odak alan kitap, tüm çocukların kendine özgü öğrenme metodunun olduğunu, bu durumda ebeveynin görevinin çocuktaki en iyiyi ortaya çıkarmak olduğunu söylüyor. Öğrenme tarzı farklı olan öğrencilerin genellikle üstün zekalı olduğuna değinen Fuller, bunun farkedilmemesi durumunda, dahi çocuğun, okulda problemli olabileceğinin altını çiziyor. Çocuğunuzun öğrenme tarzını zeka gücünü keşfetmenize yardımcı olacak bu eser, çocuğun yeteneğini erken yaşta kullanmasına yardımcı olacak. Bilgi için tel: 0212 520 05 57
    Moldavyalı ressam Çırağan'da
    Moldovyalı sanatçı Lor I Blaja'nın tual ve kontraplak üzerine yağlı boya resim çalışmalarından oluşan sergisi Çırağan Sarayı'ndaki Koleksiyon Sanat Galerisi'nde sergileniyor. 21 Ekim'e kadar gezilebilecek olan sergide, doğa, aşk, cennet, sevgi, şefkat ve fizik ötesi temaların işlendiği resimlerde sınırları aşan çizgiler dikkat çekiyor. Resimlerde, doğal figürler ve hayvan sembolleriyle farklı bir boyut işaret ediliyor. Pastel renklerin ve mavinin yoğun kullanıldığı resimler bu yönüyle de özgürlüğü çağrıştırıyor.
  • HALE KAPLAN ÖZ


    Konya konulu ödüllü yarışma
    Konya'nın kültür, turizm ve doğa güzelliklerini değerlendirmek için "Konya ve Mevlana Ulusal Fotoğraf Yarışması" düzenleniyor. Tüm amatör ve profesyonel fotoğrafçıların katılabileceği yarışma siyah-beyaz, renkli baskı ve saydam dallarında düzenleniyor. Yarışmaya katılacak fotoğrafların en geç 24 Kasım'a kadar Kültür Müdürlüğü'ne teslim edilmesi gerekiyor. Yarışmada birinciye 1 milyar, ikinciye 750 milyon, üçüncüye de 500 milyon lira ödül verilecek. Yarışmada ayrıca, iki sanatçıya mansiyon, bir sanatçıya özel ödül verilecek.
  • 6 Ekim 2002
    Pazar
     
    Künye
    Temsilcilikler
    ReklamTarifesi
    AboneFormu
    MesajFormu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED