|
|
2. Mahmut gelmişti Osmanlı ile ticaret yapmak için 45 yıl uğraşan ABD, iki ülke arasında imzalanan anlaşmadan 'gizli maddeyi' çıkarınca, 2. Mahmut Amerikan elçisini huzurundan kovdu. Amerika daha sonra gayrı resmi olarak sözünü yerine getirmek zorunda kaldı. Türkiye'nin ABD ile ticaret hacmi, 6,5 milyar doları bulurken, 174 yıl önce Osmanlı Devleti'nin ABD'ye ihracatı 400 bin dolar idi. İlk ticari ilişkilerin 1785'de başladığı ABD, Osmanlı Devleti ile ticaret anlaşması imzalayabilmek için 45 yıl uğraşmıştı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ali İhsan Gencer, 14. Türk Tarih Kongresi'nde sunduğu bildiride, Türk-Amerikan ticaret ilişkileri ve silah ticareti konularında ilginç bilgiler verdi.
Franklin çok uğraştı Amerikan senatosunun Osmanlı Devleti ile anlaşma yapmak için büyük çaba gösterdiğini belirten Prof. Dr. Gencer, bu konuda görevlendirilen heyetler içinde Benjamin Franklin'in de bulunduğunu kaydetti. Prof. Dr. Gencer, 1802 yılında ABD'nin İzmir'e bir konsolos tayin ettiğini, konsolosun iki yıl kaldıktan sonra Osmanlı Devleti'nin konsolosluğunu tasdik etmemesi nedeniyle ülkesine geri dönmek zorunda kaldığını söyledi. 1816 yılından sonra ABD heyetlerinin Osmanlı devletine daha sık gelip gitmeye başladığını, 1820'den sonra bu trafiğin daha da arttığını anlatan Prof. Dr. Gencer, bu arada resmi olmamakla birlikte ticari ilişkilerin sürdürüldüğünü kaydetti. Prof. Dr. Gencer, Osmanlı Devleti'nin siyasi ve ekonomik olarak sıkıntılar içinde bulunduğu 1828 yılında yaklaşık 70 bin dolarlık mal aldığı ABD'ye yaklaşık 400 bin dolarlık mal sattığına dikkati çekti. Gizli maddeli anlaşma
Prof. Dr. Gencer, ABD'nin Osmanlı ile ticaret anlaşması imzalayabilmek için 45 yıl uğraştığını, sonuçta iki ülke arasındaki ilk resmi anlaşmanın 1830 yılında "Türk Amerikan Dostluk, Ticaret ve Seyr-i Sefain Anlaşması" adıyla imzalandığını söyledi. 2. Mahmut'un, Amerika'nın dünyada rüştünü ispatlamış harp gemilerinin teknolojisinin Osmanlı Devleti'ne aktarılması şartıyla bu anlaşmaya razı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Gencer, 2. Mahmut'un bu isteğinin anlaşmaya "gizli madde" olarak konulduğunu söyledi. Prof. Dr. Gencer, Amerikan senatosunun ticaretle ilgili maddeleri kabul ederken, gizli maddeyi anlaşmadan çıkardığını, bunu duyan 2. Mahmut'un ise ABD elçisini huzurundan kovduğunu anlattı. Prof. Dr. Gencer, bu olaydan kısa bir süre sonra Sarayburnu'na gelen bir ABD savaş gemisinin "içindeki gemi yapım malzemeleri ile satışa çıkarıldığının" duyurulduğunu, Osmanlı Devleti'nin de bu gemiyi hibe sayılabilecek bir bedelle satın almasıyla "gizli maddede öngörülen hususların, ABD tarafından "gayrıresmi" olarak yerine getirildiğini söyledi.
ABD'den aldığı silahlarla Ruslara kan kusturdu
Ticaret anlaşmasının imzalanmasından sonra Osmanlı'nın ABD'den büyük partiler halinde "Henri Martini" tipi tüfek satın aldığını anlatan Prof. Dr. Gencer, Osmanlı Devleti'nin Plevne Savaşı'nda da ABD'den aldığı Winchester adlı tüfek sayesinde büyük başarı kazandığını söyledi. Prof. Dr. Gencer, ABD'de üretilen beş seri atışlı bu silahın o tarihlerde Avrupa'da bilinmediğini kaydederek, Osmanlı Devleti'nin tarihe geçen Plevne Savaşı'nda Ruslara bu tüfeklerle kan kusturduğunu söyledi.
İlk buharlı gemimizi Amerika yaptı
İstanbul'a gelen Amerikalı gemi mühendislerinin 2. Mahmut'un himayesinde 1831-1839 yılları arasında Türkiye'nin ilk Amerikan tipi buharlı gemisini yaptıklarını anlatan Prof. Dr. Gencer, 2. Mahmud'un bu mühendislere büyük bir tolerans gösterdiğini, Amerikalı mühendislerin istedikleri zaman 2. Mahmud'un yanına girebildiklerini kaydetti.
Birçok reforma imza attı
1785-1839 yılları arasında yaşayan ve 1808-1839 yıllarında Osmanlı padişahı olan II. Mahmud, çağdaşlaşma yolunda giriştiği reformlarla, savaşlardan yenilgi ve toprak kayıplarıyla çıkan Osmanlı Devleti'nin güçlenmesine katkıda bulunmuş, Tanzimat Dönemi'nin hazırlayıcısı olmuştur. 28 Temmuz 1808'de tahta geçen II. Mahmud, ilk iş olarak Kabakçı Mustafa'nın yandaşlarını ortadan kaldırdı. Ardından Rumeli ve Anadolu'daki âyânla Sened-i İttifak olarak bilinen anlaşmayı imzaladı. Askeri alandaki reformların bir gereği olarak, III. Selim'in Nizam-ı Cedid birliklerine benzeyen ve Batı yöntemleriyle eğitilen Sekban-ı Cedid birliklerini kurdu. Yeniçeri Ocağı'nda da reformlar yaptı. Aynı zamanda usta bir hattat olan II. Mahmut, Kebecizade Mehmed Vasfi Efendi'den meşk ederek 1807'de icazet aldı. Büyük boydaki levhalarının bir bölümü Topkapı Sarayı, İslam Eserleri Müzesi ve Vakıf Hat Müzesi'nde bulunmaktadır.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |