|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
"Sizin radarlarınız güçlüdür" girişinden sonra gelecek her türlü sorgulamaya açığımdır. DYP lideri Tansu Çiller söze bu cümleyle başlayınca kulaklarımı diktim. Merak ettiği şu: "Bülent Ecevit seçimin ertelenmesi konusunda acaba nasıl davranacak?" Meraka değer bir soru. DSP erken seçime karşıydı, 449 kişi içerisinde DSP'li yok. Oylama sonrası seçimin 3 Kasım'da yapılacağına kendisini alıştırdı Ecevit, ama ne zaman fırsat düşse bunun yanlışlığını vurgulamaktan da geri durmadı... 'Küskünler', şimdi, "Seçim ertelensin, hükümet 'Ecevit azınlık hükümeti'ne dönüşsün" teklifiyle onun kapısındalar... Tansu Hanım, DSP liderinin, bu teklifi kabul edip etmeyeceği merakında... Mesut Yılmaz ve Hüsamettin Özkan ikilisi, seçimi erteletmeyi kafaya koyunca, Meclis ve Meclis-dışı güçlere câzip gelecek 'gerekçeler' bulma yarışına girdiler. "Kopenhag Zirvesi öncesi seçim Türkiye'nin AB üyeliğini engeller" gerekçesini Mesut Bey buldu, ama Türkiye'nin AB konusunda en hassas kuruluşları, meselâ TÜSİAD bile, bu gerekçeyi mâkul karşılamadı. Bunun üzerine "4 Kasım kâbus senaryosu" ortaya atıldı. Hüsamettin Özkan'ın geliştirdiği bu senaryo, oyların yüzde 50'den fazlasının Meclis'te temsil edilmeyeceği beklentisine dayanıyor; senarist, "Meclis'in meşruiyeti tartışılır" iddiasında... Bu gerekçe bazı çevrelerde biraz etkili... Bir diğer taktik 3 Kasım'ın 'siyasi yasaklı bir seçim' oluşu... Bu 'gerekçe' öncelikle SP'yi hedef alıyordu, başarılı da oldu... Küskünler kervanına kurumsal olarak katılmakta mahzur görmeyen ilk parti SP... Ak Parti ise, gönlü Tayyip Erdoğan ile bu seçime girmekten yana olsa bile, "Seçim zamanında olmalı" ısrarında. DYP'yi 'baraja takılır' gösteren anketler de Tansu Hanım'ın kafasını karıştırmayı amaçlıyor. Ancak, görünen, DYP'nin seçimin ertelenmesine samimiyetle karşı çıktığı... "Biz bu konuda grup kararı alacağız" dedi Tansu Çiller... Gruptan dokuz kişi "Ertelensin" dilekçesine imza koymuşlar; DYP lideri, grup kararının onları da ikna edeceği görüşünde... Meclis açıldığında, "Seçim sonrasına kadar tatildeyiz" önergesine kimlerin "Hayır" oyu verecekleri önemli... "Sayın Ecevit nasıl davranır?" merakı bu yüzden... Kime sorsanız, "Seçim yüzde 50 yüzde 50" diyor bu günlerde. Aslında, bütün göstergeler, seçimin ertelenmesi ihtimalinin fazlalığına işaret ediyor, ama yine de ihtiyatlı olma ihtiyacı var. Sebebi de, kamuoyu baskısı... Gazeteler çoktan "Seçim olmasın" manşetleriyle çıkardı; ama anketler, hemen seçim isteyenlerin yüzde 90'dan fazla olduğunu gösterince cesaretler kırılıyor... İkircikli olmalarına rağmen Anadolu yollarına düşerek vatandaştan oy isteyen diğer parti liderleri gibi, DYP lideri de, kampanyasını başlattı. Cumartesi günü Şanlıurfa'ya çıkartma yaptı Tansu Çiller. Beni de beraberinde götürdüğü için, yol boyu, seçimle ve seçim sonrasında meydana gelebilecek gelişmelerle ilgili görüşlerini alma fırsatı buldum. Bu seçime bir 'merkez sağ mozayik' görüntüsüyle giriyor DYP. Çiller, "Merkez sağı temsil eden simge isimlerin buluştuğu DYP'nin tabandaki buluşmayı da yeniden sağlayacağı" iddiasını seslendiriyor. ANAP genel başkanlığı ve başbakanlık yapmış Yıldırım Akbulut 'öz ANAP'ı temsil eden' önemli bir isim. DTP ile ittifak ve M. Ali Bayar'ın adaylığı Süleyman Demirel figürünü de aynı fotoğrafa ekledi... Seçim öncesi kervana katılan Tuğrul Türkeş ise, "MHP'ye küskün milliyetçilerin adresi de biziz" iddiasını kendiliğinden gündeme getiriyor... Bir iddia da 'ekonomi' alanında. "Bugünün köklü sorunları ekonomik; onları çözecek kadro da bizde var" diyor Tansu Hanım... Ufuk Söylemez, Ayfer Yılmaz, Kemal Kabataş, Cengiz Aysun, Sıddık Ensari gibi seçilebilecek yerlerden aday gösterilmiş ekonomistlerin adını bir çırpıda sayıyor... "Derviş'in uyguladığı IMF politikalarına karşıyız" sözü de Tansu Çiller'e ait. Şanlıurfa'da karşılaştığım adaylar, il ve ilçe yöneticileri, DYP'de bir 'öze dönüş' süreci başladığına işaret edecek 'muhafazakâr' kişilerdi. Urfa'da bu defa Cevheri Ailesi'nden de Şıhanlıoğlu aşiretinden de aday göstermemiş DYP; yeni isimler listelerde ağırlıklı. DYP'li eski bakan Salim Ensarioğlu, "Burada da, Diyarbakır'da da dört milletvekilliği garanti, beşi zorlayacağız" dedi. Diyarbakır DYP listesinde üçüncü sırada RP'nin belediye başkanı Ahmet Bilgin bulunuyor; bu tam bir sürpriz... DYP'nin Şanlıurfa kadın kolu başkanı başörtülü bir genç hanım... Halk mitinglerle fazla ilgili değil; partiler bu sebeple 'Cem Uzan formulü' uyguluyorlar. Sibel Can ve İzzet Yıldızhan sahne aldılar Urfa mitinginde; Tansu Çiller'den sonra yine sahneye çıktılar... Şov dünyasını içinden bilen biri, "Mitinglere gelecek sanatçı bulmakta da zorluk yaşanıyor" diye fısıldadı kulağıma; politikaya profesyonelce ilgi karizma söndürüyormuş... "Tatlıses artık gitmiyor" dedi aynı kişi... Tansu Çiller'in programı 3 Kasım'a kadar tepeleme dolu; ancak yine de aklı salı günü açılacak Meclis'te. "Sizin radarlarınız güçlüdür" cümlesiyle başlayan merakı Ecevit üzerinde yoğunlaşıyor... "Sanki bir manevraya hazırlanıyormuş izlenimi veriyor DSP lideri" dedim cevap olarak, "Erteleme ihtimalini reddetmiyor, kapıyı açık bırakıyor..." Tansu Hanım düşünceye daldı...
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |