T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

P O L İ T İ K A
'Statüko artık değişmeli'

AB'ye yönelik tutumu ve yeni açılımlarıyla "yeni bir dönem başlattığını" ortaya koyan AK Parti lideri Erdoğan, "İç ve dış politikada statüko değişmeli" dedi.

AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan dış ve iç politikada statükonun korunmasından yana olmadıklarını, bu statükonun değişmesi gerektiğini söyledi.

Erdoğan, CHP lideri Baykal'a iade-i ziyarette bulundu. Yaklaşık 1 saat süren ziyaretten sonra iki lider ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, Avrupa'daki görüşmeleri sırasında yaptığı bazı açıklamalar hatırlatılarak, "Türk dış politikasında bir değişiklik olup olmadığının" sorulması üzerine, şunları söyledi: "Dış politikada veya iç politikada bir statükoyu koruma gayreti içinde değiliz. Bu statükonun değişmesi gerekir. Bu bir stratejidir, taktikler silsilesidir. Dolayısıyla atılacak olan adımlarda biz, milli menfaatlerimize ters düşecek hiçbir adım atmayız. Adım atacak zamanda kesinlikle muhalefetle, sivil toplum örgütleriyle, bu konuda söyleyecek sözü olan çeşitli çevrelerle görüşmelerimizi yapar ondan sonra atılması gereken adımları atarız."

Tüm adımları atacağız

AB ülkelerinden 7'sini ziyaret ettiğini, bunlardan biri hariç altısının Türkiye'ye AB konusunda müzakere tarihi verilmesine olumlu yaklaştığını kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu: "Biz bu müzakere tarihinin pazarlık konusu edilmesini arzu etmiyoruz. Şu anda belki uygulamada bazı aksaklıklar var, bu aksaklıklar da giderilecektir. Bu adımları iktidarı ve muhalefeti ile atmış olan bir Türkiye'ye karşı müzakere tarihi verilmesinde meydana gelecek şüpheler veya 12 Aralık'ta meydana gelecek olumsuzluk şüphesiz ki AB ülkelerinin test edilmesi anlamına gelir; ki bunun neticesine de onların katlanması gerekmektedir. Bundan sonrası AB ülkelerinin atacağı olumu adımlara bağlıdır. Biz görevimizi yerine getirdiğimize inanıyoruz, bundan sonra da atılması gereken adımları da atacağımızı söylüyoruz."

Baykal: Aynı şeyi gözlemledik

CHP lideri Baykal da, "Erdoğan ile paralel gözlemler yaptıklarını" belirterek, "12 Aralık'ta Kopenhag'ta Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesi konusunda eğilim olduğuna biz de Erdoğan da tanık olduk" dedi.

Baykal, Türkiye'nin AB'ye girme konusunda ciddi çalışmalar yaptığını, bu çalışmaların Türkiye'nin önünü açtığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğer AB aday ülkelere aynı ölçülerde davranıyorsa, bu konudaki taahhüdünün arkasında duruyorsa, Türkiye'ye de bir tarih vermek durumundadır. 12 Aralık'a kadar bu çalışmalarımızı sürdüreceğiz, o tarihte taleplerimizi bir kez daha ortaya koyacağız, alacakları kararları daha sonra tekrar değerlendireceğiz."

Sezer 'Erdoğan'la git' dedi

Baykal, biri soru üzerine Cumhurbaşkanı Sezer'in kendisinin Erdoğan ile birlikte Kopenhag Zirvesi'nde gitmesini önerdiğini, ancak görüşmede bu konunun gündeme gelmediğini, talep edilirse gideceğini söyledi.

Erdoğan: 'Olumlu yaklaşın' dedim

Biz gazetecinin, "Avrupa'daki görüşmelerde size 'Önce kendi iç siyasi dengelerinizi çözün' diyen oldu mu. Olursa ne yanıt vereceksiniz" şeklindeki sorusunu ise Erdoğan, şöyle cevapladı: "Birkaç başkentte sadece bize AB'ye yönelik atılması gereken adımlar konusunda: 'siz siyasi yasaklı olarak karşımızdasınız. Bize 12 Aralık ile ilgili hemen karar alın diyorsunuz' dediler. Biz de: 'Evet biz bu durumdayız, ama buna rağmen sizden bu kararı istiyoruz. Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesi Türkiye'nin hakkıdır. Müzakere sürecinde de bu eksiklikler giderilir. Bunlar uygulama eksiklikleridir. Gerekli kanunlar çıkmıştır. Bunu ben arzu ettiğime göre siz de olumlu yaklaşımı gösterin ve 12 Aralık'ta da Türkiye'ye müzakere tarihini verin' dedik."

Oyalamak artık insaf dışı olur

Tayyip Erdoğan aynı gazetecinin "Avrupa için müzakere tarihi vermek konusunda 6 ay daha beklemek, sizin kim olduğunuzu görmek daha mi iyi olacak?" sorusu üzerine de, "Türkiye 40 yıldır oyalanmaktadır. Daha artık oyalanmaya herhalde tahammülümüz yok. Bu biraz insaf dışı oluyor"dedi.

Baykal: Bu tip görüşmeleri daha sık yapalım

İki liderin ziyareti samimi bir havada geçerken, CHP lideri Baykal, "bu görüşmelerin kurumsallaştırılması gerektiğini" vurgulayarak, "Böyle görüşmelerin yapılması, konuşulan konulardan daha önemli, kendi başına bir mesaj oluşturuyor" dedi. Baykal, TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın başörtülü eşinin protokole katılmasına gelen tepkileri konuşup konuşmadıklarının sorulması üzerine de, "Ben ev sahibi konumundayım. Bu nedenle konuğumuz hangi çerçevede görüşmek isterse, o doğrultuda görüştük. Ayrıca sorgulama yapar gibi bir havanın ortaya çıkması da doğru olmaz" diye konuştu.

'109. madde bizim için olmazsa olmaz değil'

Baykal, bir gazetecinin, AK Parti'nin Anayasa'nın 109. maddesinde değişiklik yapma düşüncesini hatırlatması üzerine, "Şimdi Sayın Erdoğan öyle bir cevap verecek ki benim cevap vermeme gerek kalmayacak" diye konuştu. Erdoğan da bunun üzerine, şunları söyledi:

"Bu konuda milli irade tecelli etmiştir. Bundan sonrası iradenin kendisindedir. Siyasi irade de şu anda konu ile ilgili teknik çalışmalarını sürdürüyor. Teknik çalışmalardan sonra ortaya konacak olan düzenleme sizinle de paylaşılacaktır. Gazetelerdeki haberler bu çalışmalara yönelik ipuçlarıdır. Yani olmazsa olmazı değildir. Şu anda önümüzde hükümet programının açıklanması, arkasından Kıbrıs konusu ile ilgili TBMM'de genel görüşme olacak. Öncelikler sırasını takip etmemiz lazım. Bizim için demokratikleşme sürecini süratlendirmek ve zenginleştirmek en önemli amaçlar arasında yer alıyor. Bu konuda, neler yapmamız gerekiyorsa bunu zaten iktidarı ve muhalefetiyle gerçekleştirmek kararlılığındayız." Erdoğan, ilk 3 ay içinde bu konudaki düzenlemeleri hızla yapmak istediklerini söyledi.

Baykal: İşbirliği yapacağız

CHP lideri Deniz Baykal da, Anayasa değişikliği sürecindeki tavırlarının ne olacağı sorusunu yanıtlarken, öncelikle nasıl bir uygulama önerileceğini görmek istediğini, kararın ortaya konulması durumunda değerlendirme yapacağını söyledi. TBMM içtüzüğü ve demokratikleşmeye ilişkin yasalar konusunda da AK Parti ile işbirliği yapacaklarını vurgulayan Baykal, dokunulmazlıkların sınırlandırılmasıyla ilgili önümüzdeki dönemde bir çalışmalarının olacağını belirtti.

Kıbrıs sorunu TBMM'de görüşülecek

Erdoğan ve Baykal, Kıbrıs konusunun TBMM'de ortaklaşa ele alınmasına da karar verdi. Görüşmede Kıbrıs konusunun da gündeme geldiğini belirten Baykal, Kıbrıs konusunda önümüzdeki günlerde TBMM'de bir görüşme yapılacağını ve herkesin bu konuda ayrıntılı bilgilendirileceğini söyledi.

Baykal, "Erdoğan'ın AGSP, Kıbrıs ve AB konusunun bir paket halinde ele alınması görüşüne siz katılıyor musunuz?" sorusu üzerine de "Sayın Erdoğan'ın açıklamalarını dikkatle dinlerseniz, herkesi rahatsız eden böyle bir bağlantı anlayışına sahip olmadığını görürsünüz. Ayrıntılı konuştuk. O konuda, hükümetimizin de hepinizin doğal karşılayacağı bir yaklaşım içinde olacağını umut ediyorum."

12 Aralık'a sıkıştırılmamalı

Erdoğan da, Baykal gibi, Kıbrıs konusunu'nu 12 Aralık'a sığdırma anlayışını endişe verici bulduğunu belirterek, "12 Aralık'ın gündemine bu kesinlikle girmemelidir. Sayın Denktaş, şu anda hasta olarak yatmaktadır. Türkiye'de, Aralık'ın ilk haftasına kadar hükümeti devralma, güvenoyu alma süreci var.

40 yıllık sorunu üç-dört güne sığdırmak mümkün değil" dedi.

 
Şahinler 'out' uzlaşmacılar 'in'
Yeni hükümetle birlikte Dışişleri Bakanlığı'nda "Kıbrısçı" olarak bililen şahinler 'out' olurken, uzlaşmacılar 'in' oldu.
Avrupa turunun ardından Erdoğan'a davet yağdı
Sezer: AB'nin Kıbrıs yaklaşımı çelişkili
'Erdoğan Avrupa'da boşluğu doldurdu'
Aksu: AB yasalarını uygulayacağız
DYP'lilerin istemediği H. Basri Aktan, Maliye Müsteşarlığı peşinde
Başbakan Abdullah Gül başkanlığındaki hükümetin işbaşı yapmasının ardından gözler üst düzey bürokratlara çevrildi. Kamuda, kimlerin görevden alınacağı konuşulurken, müsteşarlık ve genel müdürlük için de yoğun bir kulis faaliyetleri yürütülüyor. Maliye Bakanlığı Müsteşarlığı da en fazla kulis faaliyetinin olduğu koltukların başında geliyor. Maliye Bakanlığı Müsteşarlığı için 1995 seçimleri öncesinde Ulaştırma Bakanlığı yapan, 3 Kasım seçimlerinden de DYP'den Erzincan milletvekili adayı olarak gösterilen ancak, teşkilattan gelen tepkiler üzerine adaylıktan vazgeçen Hasan Basri Aktan'ın ismi geçiyor.
İşkence kesinlikle kalkacak
Erdoğan, Danimarkalı bir gazetecinin, "Danimarka televizyonuna işkence konusunda bir mesajınız var mı?" sorusuna da şu cevabı verdi: "İşkence konusunda kesin kararlılığımız var, işkence kesinlikle kaldırılacaktır. Sayın Baykal ile de bu konuyu konuştuk. İktidar-muhalefet aynı kanaatteyiz. Bu zaten bir insanlık suçudur. Bunu kabul etmek, buna tahammül etmek mümkün değil. Caydırıcı ne tür yasa çıkarılması gerekiyorsa, bununla ilgili değişiklik yapılacak, işkenceyi inşallah ülkemizde kaldırmış olacağız."
Yargıya müdahale olmaz
Erdoğan, aynı gazetecinin, kapatılan DEP'in cezaevindeki eski milletvekillerinden Leyla Zana ile ilgili sorusuna ise, şu karşılığı verdi: "Bizde kuvvetler ayrılığı prensibi esastır. Siyasetin yargıya müdahalesi söz konusu değildir. Gerek yargıyı, gerekse Türkiye'yi rencide edecek adımların atılmasına da hiç bir zaman bizler aracı olamayız. Fakat özgürlükler noktasında ne tür engeller varsa, bu engelleri kaldırmaya her zaman hazır olduğumuzu söylüyoruz. İnanıyorum ki önümüzdeki dönem, Türkiye'nin bir özgürlükler ülkesi olduğu uygulama alanı olacak ve bunu göreceğiz."
Avrupa Birliği'nde 'Meclis, Denktaş'a baskı yapar' beklentisi
CHP lideri Baykal ile AK Parti lideri Erdoğan'ın Kıbrıs sorununun TBMM'de ele alınacağını açıklaması AB diplomatlarını sevindirdi. Bir AB'li bir diplomat, "Böylece TBMM Denktaş'a baskı yapar ve sorun bürokratların tekelinden kurtulur" dedi. Öte yandan bugün ABD'ye gidecek olan Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı ziyaret edecek. Yakış, Kıbrıs'la ilgili olarak Denktaş'la fikir alışverişinde bulunacak
Yunanlıların yüzde 63'ü AB'ye üyeliğimize karşı
Yunanistan'da yapılan bir kamuoyu araştırması, Yunanlıların yüzde 63,7'sinin Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıktığını ortaya koydu. Elefteros Tipos gazetesine göre, ALCO araştırma şirketi tarafından 18-19 Kasım arası 800 kişiyle yapılan araştırmada, katılımcıların yüzde 34,8'inin Türkiye'nin AB üyeliğinden yana olduğu saptandı.
Gül, Denktaş'ı telefonla aradı
Başbakan Abdullah Gül'ün, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı telefonla arayarak geçmiş olsun dileğinde bulunduğu bildirildi. Gül'ün, New York'taki hastanede tedavi gören Denktaş'a üzülmemesi gerektiği, "Önemli olan sizin sağlığınızdır. Sağlığınızı zaafiyete uğratacak bir üzüntü içerisine girmeyin" dediği belirtildi. Başbakan Gül'ün, Denktaş'a "Sizin tecrübelerinizden, mihmandarlığınızdan istifade edecek, sürekli istişare halinde olacağız. Geçmiş olsun" dediği ifade edildi. Denktaş'ın da Başbakan Gül'e teşekkürlerini ilettiği, Türkiye'nin güvenini de her zaman hissettiğini söylediği kaydedildi
23 Kasım 2002
Cumartesi
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Ramazan| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED