|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türkiye'de bazı karanlık güçlerin, otoriter sistemin sürmesi ve Kürt sorununun hiçbir zaman çözüme kavuşturulmaması için son dönemde yeniden harekete geçtiklerini ileri süren Hak-Par Genel Başkanı Abdülmelik Fırat, "Bu güçler, AB üyeliği için yapılması gerekenleri erteletebilmek amacıyla, Abdullah Öcalan ve örgütünü bazı yeni provokasyonlarda taşeron olarak kullanacaklardır" dedi. Türkiye'nin 3 Kasım ile birlikte yeni bir döneme girdiğini belirten Fırat, yeni hükümetin programının belirginleşmeye başladığı şu günlerde, Hak-Par olarak kendilerinin de diğer bütün demokratik kitle örgütleri gibi çeşitli sorunlara ilişkin görüş ve önerilerini açıkladıklarını bildirdi. Fırat, "Yeni hükümetin bu uyarı ve önerilerimiz hakkında duyarlı olmasını beklemek hakkımızdır" diyerek, 58'inci Cumhuriyet hükümetine bir fırsat tanınmasından yana olduklarını da kaydetti. 'Öcalan'a yeni görevler yükleniyor' PKK lideri Abdullah Öcalan ve kendisini destekleyen örgütlerin, en başından bu yana Kürtlerin demokrat yurtsever hareketini bastırıp önünü tıkamak için mücadele ettiklerini belirten Hak-Par Genel Başkanı Abdulmelik Fırat, yaptığı yazılı açıklamasına şöyle devam etti: "Bu çevreler, Kürt sorununu meşru temellerinden uzaklaştırarak terorize etmek, Türkiye'deki otoriter yapıyı genişleterek Kürt nüfusun yaşadığı bölgelerde iyice kemikleştirmek ve devlet sisteminin katı yapısını yaşatmak için son derece planlı bir hareket yürütmektedirler. Abdullah Öcalan'ın İmralı'ya getirilmesiyle birlikte bu tasfiye hareketi ve Kürtleri güdümlü kılma eğilimi en üst düzeyine çıkmış durumdadır." Öcalan ve taraftarlarının kesinlikle Kürtleri temsil etme ehliyetine sahip bulunmadıklarını vurgulayan Abdülmelik Fırat, gerek Türk gerekse Kürt kökenli demokrat güçleri PKK demogojilerinden uzak durup sürekli uyanık olmaya davet etti. 'Kürt kimliği yine dışlandı' Öcalan ve yandaşlarının, Kürt kimliğinin seçimlerde parlamentoya girememesi için bazı karanlık güçlerle fikir ve eylem birliği yaptıklarını da savunan Fırat, ilginç iddialarını şöyle sürdürdü: "Bu güçler, en büyük oyunlarını seçim platformunda oynamıştır. Kürtlerin az sayıdaki temsilcisinin bile TBMM dışında tutulmasıyla, bu halkın sesini meşru zeminlerde duyurabilme yönündeki tek fırsatını da ortadan kaldırdılar. Öcalan ve destekçileri seçim sonrasında oluşan hayal kırıklığını mutlaka kullanmak istiyeceklerdir. Kürtlerin terörize olmasını isteyen güçler için ise bu durum, özgürlük ve demokrasiyi askıya almak için bulunmaz bir fırsattır."
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Ramazan| Arşiv Bilişim| Dizi | Röportaj | Karikatür |
|
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |