|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türkiye'deki yeni hükümeti analiz eden The Economist, Başbakan Gül'e övgü yağdırdı ancak "Türkiye'nin gerçek patronu Erdoğan" diye yazdı.
İngiltere'de yayınlanan The Economist adlı haftalık siyaset ve ekonomi dergisi, Türkiye'de genel seçimin üzerinden iki hafta geçtiğini, ancak seçmenin kimin başbakan olacağını ancak öğrenebildiğini belirtirken, "Abdullah Gül adlı güleryüzlü, yumuşak ifadeli eski bankacı ülkenin Başbakanı oldu ve Türkiye'nin batılı müttefikleri de bundan mutluluk duydu" diye yazdı. Sermaye ve generaller memnun Türkiye'nin sanayici eliti ve laik generallerinin de bu gelişmeden memnun göründüklerini belirten dergi, yeni Başbakan'ın göreve gelir gelmez ABD ile ortaklığın süreceği ve AB'ye giden yoldan dönülmeyeceğinin mesajını verdiğini hatırlattı. Gül'ün kendi partisi içinde olduğu kadar batılı diplomatik çevrelerce de sevilen bir isim olduğunu belirten dergi, "ancak Türkiye'nin gerçek patronu milliyetçi bir şiir okuyarak toplumun arasında dine dayalı nefret yaratmaya çalışmaktan suçlu bulunan AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan" ifadesini kullandı. AK Parti'nin çoğunlukla iktidara gelmesinden sonra parlamentoda yapılacak bir yasal değişiklikle Erdoğan'ın başbakanlık görevini Gül'den devralmasının yolunun açılmasının beklendiğini de belirten dergi, Erdoğan'ın "acil eylem planını" bizzat açıklamasının da bu beklentiyi güçlendirdiğini bildirdi. Erdoğan'ın ilk sözünü yerine getirip 36 kişilik kabineyi 25'e düşürdüğünü de hatırlatan dergi, "tabii bu kabineye giren herkesin evrensel bir kabul gördüğünü söylemek mümkün değil, ancak kabinenin büyük bölümü batı yanlısı" diye yazdı. The Economist, 35 yaşındaki Ekonomi Bakanı Ali Babacan'a da geniş yer ayırdı. Erdoğan'ın Kıbrıs'ta çözüm için çaba göstermeye hazır göründüğünü belirten Economist, Erdoğan'ın AB turuna da dikkati çekti. Erdoğan'ın bu gezileri sırasında BM planını "görüşmeler için iyi bir temel" olarak tanımladığını belirten dergi, "kendisi planın Türkiye'nin kontrolündeki toprağı küçültmesini (kabul edilemez) buluyor ama gerçekçi olmasa da, Kopenhag'da Türkiye'ye bir müzakere tarihi verilmesini de istiyor ve bunun Kıbrıs'ta ulaşılacak bir anlaşmayı perçinleyici bir unsur olarak görülebileceğini söylüyor" dedi. Dergi, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün de Kıbrıs konusunun "politikacıların işi" olduğunu söyleyerek, seleflerinin şahin yaklaşımında önemli bir fark meydana getirdiğini iddia etti. 'Monşerler rahatsız ama...'
Dergi, Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış'a, Dışişleri'nin "Batı yanlısı monşerlerinden" bazı eleştiriler yöneltildiğini, ancak bu ismin Kıbrıs konusunda bir anlaşmaya varılması ve 28 yıllık anlaşmazlığa son verilmesi için çaba göstermeye hazır göründüğünü bildirdi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Ramazan| Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
|
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |