T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Neyse ki, mikrobiyolog değilim

Mikrobiyoloji alanında çalışan birinci sınıf bir bilimadamı olsaydım, şu sıralarda herhalde kafayı üşütmüş olurdum. Kafayı üşütmek, mikrobiyoloji alanında çalışan bilimadamları için, hiç beklenmedik biçimde ölmenin alternatifi çünkü...

Prof. Don Wiley Harvard Üniversitesi'nde görevli ünlü bir mikrobiyologtu. Tatilini geçirmek üzere İzlanda'ya giden ailesiyle buluşması beklenirken katıldığı bir dâvetten dönüşte ortadan yokoluverdi. Otomobili köprü üzerinde bulundu; cesedinin nehirde bulunması için ise aradan bir ay geçmesi gerekti. Polis, "Kaza" deyip dosyayı kapattı.

Geçen hafta iki mikrobiyologtaydı sıra. Rusya doğumlu Dr. Tanya Holzmayer, kapısına dayanan pizzacıya "Siparişim yok" bile diyemeden, Guyang Matthew Huang adlı Çin doğumlu bir başka mikrobiyolog tarafından kurşunla delik deşik edildi. Karısını arıyan Huang, "Eski patronumu öldürdüm, şimdi de kendimi öldüreceğim" dedi. Mikrobiyolog Holzmayer'i öldüren mikrobiyolog Huang'ın cesedi, ertesi gün, ormanda koşanlar tarafından bulundu.

Biyolojik silâhlar üretmek veya hastalıklara deva bulmak için çalışılan bir uğraş alanı mikrobiyoloji. 11 Eylül sonrası ABD'yi teslim alan 'şarbon paniği'ni hatırlayın; o öldürücü hastalığı üreten de ona karşı ilâç bulan da mikrobiyologlar işte. Kendi laboratuvarını kuran veya dev şirketlerde çalışarak iyi paralar kazanan mikrobiyologlar, 'şarbon paniği' sonrası, geçen yılın ekim ayından itibaren birbiri ardına ölmeye başladılar...

Ölenler, sadece Prof. Wiley gibi köprüden düşerek veya Holzmayer ve Huang gibi birbirini telef ederek hayatlarını kaybetseler "Tesadüf işte" demek mümkün olabilirdi. Ancak, birkaç ay içerisinde bu dünyayı terk eden mikrobiyolog sayısı gerçekten çok yüksek. Ölüm sebepleri ise bilinen 'ihtimaliyat' hesaplarını altüst edecek kadar akıl karıştırıcı.

Dr. Wiley 16 Kasım 2001 tarihinde kaybolmuştu. Dr. David Shwartz, Virginia/Loudon County'deki evinde bıçaklanarak öldürüldü; eve zorla girildiği emaresi olmadığı halde, polis, "Satanistler öldürdü" kanaatinde. Miami Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde çalışan Dr. Benito Oue, 12 Aralık günü, laboratuvara yakın bir caddede komaya girdi; polis "Gasp olayı" diyor ve ailesi Dr. Oue'nin dört kişinin saldırısına uğradığını söylüyor. Set Van Nguyen'in cesedi, Avustralya/Victoria State'te çalıştığı laboratuvarda, 14 Aralık günü, nitrojen gazı sızdıran buzdolabının önünde bulundu; meslektaşları mikrobiyologun sızan gazı farketmemesini ve dedektörlerin harekete geçmemesini tuhaf karşıladılar. 23 Aralık gününün haberi, Dr. Vladimir Pasechnik'ten geldi; Rusya doğumlu ünlü mikrobiyolog, yaşadığı Wiltshire/İngiltere'de bir köyde ölü bulundu.

Bir de toplu ölümler var.

4 Ekim 2001 günü, İsrail'den kalkıp Sibirya'ya giden bir uçak, 'yanlışlıkla' atılan bir Ukrayna füzesiyle düşürülmüştü; o uçağın yolcularından dört veya beşi mikrobiyoloji alanında çalışan bilimadamlarıydı. Gittikleri, 2,5 milyon nüfuslu olmasına rağmen 13 üniversite ile 50 kadar araştırma tesisi bulunan Novosibirsk, Rusya'nın mikrobiyoloji başkenti olarak biliniyor. Karadeniz'de uçak düştüğü günlerde, İsrail basını, iki İsrailli mikrobiyologun teröristlerce öldürüldüğü haberini duyuruyordu. 24 Kasım günü, Berlin'den Zürih'e gelen bir Swissiar uçağı, inerken çıkan bir ârıza yüzünden kaza yaptı ve 33 yolcudan 24'ü hayatını kaybetti. Yolculardan üçü İsrailliydi ve biri Ichilov Hastanesi'nde, diğeri Tel Aviv Sağlık Dairesi'nde, üçüncüsü ise Hebrew Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görevliydiler.

Bu tabloya bakıp da, "Mikrobiyoloji sağlığa zararlı" dememek mümkün mü? kısa bir zaman aralığına bu kadar çok sayıda mikrobiyolog ölümünün denk düşmesi, gerçekten de kafa karıştırıcı. Zaten, yazıya, "Mikrobiyoloji alanında çalışan birinci sınıf bir bilimadamı olsaydım herhalde kafayı üşütmüş olurdum" cümlesiyle bu sebeple girdim. O câmida ciddi bir panik yaşandığından eminim...

Rusya'da da göze çarpan haklı bir telâş var. Rus Devlet Tıp Üniversitesi mikrobiyoloji bölümü başkanı V. Korshunov şubat ayı başlarında öldürüldü ve cesedi evinin girişinde bulundu. Bu bilgiyi edindiğim Pravda gazetesi, "Ocak ayı içerisinde dünyaca ünlü iki bilimadamı daha öldürüldü. I. Glebov St Petersburg'ta saldırıya uğrayarak, A. Brunshlinski ise Moskova'da bıçaklanarak... Bu bir tesadüf olamaz" diyor ve ekliyor: "Rus bilimi ölüyor; akademik unvan, unvan sahipleri için tehlikeli hale geldi."

5 Ekim 2001 tarihinde başgösteren şarbon salgınından, önce el-Kaide örgütünün, sonra da Saddam Hüseyin'in suçlandığını hatırlıyorsunuzdur muhakkak; ama sonra ne olduğunu biliyor musunuz? Yönetime yakın bir bilimadamının, "Bunu yapan uzağımızda olamaz" dediğini buraya kaydetmiştim. Soruşturma, zanlı sayısını 'on kuşkuludan biri' olabileceğine kadar azalttı. Adres şu: CIA ile ilişkili askeri kaynaklar... Bir "Maryland Ft. Detrick'teki araştırma laboratuvarına gidin" denilmediği kaldı. İsim veren de var, ama resmi suçlama olmadan buraya yazmayı doğru bulmuyorum.

Bir gazeteci, konuyla ilgili yazısında, "Bir ampülü değiştirmek için kaç mikrobiyolog gerekir?" diye sorduktan sonra şunu söylüyor: "Cevabınız ne olursa olsun, ampulü hemen değiştirin; çünkü mikrobiyologlar sinek gibi ölüyor."


7 Mart 2002
Perşembe
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED