Vatandaşın cebinde para kalmayınca alışverişler bıçak gibi kesildi. Piyasalardaki durgunluk yüzünden mal satamayan esnaf zam yapmak bir yana kârını bile asgariye indirdi. Buna rağmen alışverişteki azalma enflasyon oranlarında da düşüşe neden oldu. Türk-İş Araştırma Merkezi'ne göre, ekonomik kriz mutfakta devam ederken, "mutfak enflasyonu" yıllık yüzde 67.2 düzeyinde gerçekleşti, yoksulluk sınırı da 967 milyon lira olarak hesaplandı.

Çay ve et fiyatları arttı

Mart ayında Ankara'da, süt-yoğurt, kıyma, kuşbaşı et, tavuk eti ve çay fiyatlarında artış görüldü. Bakliyat, balık, peynir, ekmek, makarna, pirinç, tereyağı, zeytin, şeker, zeytinyağı, reçel, pekmez, yağlı tohumlar (ceviz, fındık, fıstık), baharat (karabiber, kimyon), salça ve tuz fiyatları aynı kalırken, yumurta fiyatları ucuzladı.

Ülkedeki ekonomik kriz döneminin geride kaldığına yönelik ifadeler, özellikle dar ve sabit gelirli kesimlerin yaşama şartları bakımından doğrulanmazken, geniş halk kesimlerinin satın almak gücündeki gerileme, piyasalara "enflasyonun hız kesmesi" olarak yansıdı. Araştırma sonuçlarına göre, Mart-2002 itibariyle "mutfak enflasyonu" aylık yüzde 3.1 ve yıllık yüzde 67.2 oranında artış gösterdi. Dört kişilik bir ailenin yeterli, dengeli ve sağlıklı olarak beslenebilmesi için yapılması gereken asgari gıda harcaması tutarı 318 milyon 269 bin lira olarak hesaplandı.

Dengeli ve yeterli beslenebilmek için yapılması gereken harcama tutarı, günlük net asgari ücretin yaklaşık iki katına ulaştı.

Bir ailenin yapması gereken gıda harcamasının yanısıra ulaşım, yakacak, eğitim, kültür gibi temel gereksinimleri dikkate alınarak hesaplanan aylık harcama tutarı da 967 milyon 383 lira olarak belirlendi. "Yoksulluk sınırı" olarak da nitelendirilen ve haneye girmesi gereken toplam gelirin alt oranını ortaya koyan bu rakam, geçen ay 938 milyon 298 bin lira olarak hesaplanmıştı. Yoksulluk sınırı, geçen yılın Mart ayında ise 578 milyon 550 bin lira olarak gerçekleşmişti.