AB Komisyonu, ABD'li iki dev sigara üreticisinin, sigara kaçakçığı yolu ile PKK'ya dolaylı destek sağladığını açıkladı. Öteden beri PKK'yı terör örgütü olarak kabul etmeyen AB, ilk kez bu raporda PKK için "Kürt terörist şebekesi" ifadesini kullandı. AB'nin yolsuzluklara karşı araştırma ve mücadele kurumu olan "Olaf" bünyesinde hazırlanan, "Philip Morris" ve "RJ Reynolds"un karıştıkları kaçakçılığa ilişkin raporda, PKK'nın, kaçak Amerikan sigaralarını pazarlayarak büyük para kazandığı, bu şekilde Amerikalılar'ın terörü ve teröristleri besledikleri iddia edildi.

AB Komisyonu'nun bütçeden sorumlu üyesi Michaele Schreyer, bu iki şirketi, uluslararası düzeyde kaçakçılık yaptıkları ve vergi ödemedikleri gerekçesiyle ABD'-de mahkemeye verdi. New York Mahkemesi, 19 Şubat'ta, "yabancı bir ülkenin ABD'de dava açamayacağını" bildirerek, davayı reddetti. Ancak Schreyer, mahkemenin açık bir kapı bıraktığını ve "çok büyük bir kaçakçılık olayının ve şebekesinin" peşini bırakmayacaklarını açıkladı.

AB Komisyonu, aleyhinde dava açtığı şirketlerin karıştıkları kaçakçılık ve yolsuzluk olaylarına ilişkin "güçlü kanıtlara" sahip olduğunu savunuyor. Rapora göre, sözkonusu sigara kaçakçılığı, AB'ye yılda 1 milyar Euro'dan fazla kayıp getiriyor.

AB tarafından görevlendirildiği tahmin edilen bir Türk güvenlik uzmanının araştırmalarına ve yeminli ifadelerine de yer verilen raporda, bu kaçakçılığın, Saddam rejimini de beslediğini, Saddam'ın oğlu Uday'-ın, Irak'taki sigara kaçakçılığı şebekesini tamamen kontrol ettiği belirtiliyor. Raporda şöyle deniliyor: "ABD'nin bazı çokuluslu şirketleri, terörizme karşı mücadele yasasını hiçe sayarak, PKK gibi terör örgütlerinin kasasını besliyor, Irak'a yönelik ambargoyu da ihlal ediyorlar

Kaçakçılık nasıl yapılıyor?

AB raporuna göre, kaçakçılık 1990'lı yılların başından beri devam ediyor. Operasyonlar Cenevre ve Kıbrıs'tan yönetiliyor. Amerikan sigaraları önce İspanya'nın Valensiya limanına ulaşıyor. Buradan gemilerle Kıbrıs Rum Kesimi'ne aktarılan kaçak sigaraların markaları üzerinde bazı değişiklikler yapılıyor ve bir kısmı Türkiye'nin Mersin limanına, bir kısmı da Beyrut'a gönderiliyor. Belgelerde, sigaraların bulunduğu konteynerlerin son teslim yeri Rusya olarak gösteriliyor ve böylece yol boyunca hiçbir vergi ödenmiyor. Mersin'den Türk-İran sınırına getirilen konteynerler, bu aşamada "kayboluyor." Sigaralar Habur kapısından kamyonlarla Irak'a giriyor. Bunların büyük çoğunluğu Winston ve Philip Morris markalarını taşıyor. Kaçak sigaralar, sınırda terör örgütü PKK kontrolune geçiyor. AB raporunda, PKK'nın ABD tarafından "terör örgütü" olarak tanındığı, bu örgütün Avrupa'da da çok sayıda terör eylemi yaptığı da özellikle vurgulanıyor.