T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

G Ü N D E M

Mescid-i Aksa'yı yıkacaklar!

SP Milletvekili Prof. Dr. Oya Akgönenç, İsrail ve Şaron'un nihai hedefinin Nil'den Fırat'a uzanan bir devlet kurmak olduğunu belirterek, "İsrail ve Yahudiler, Mescid-i Aksa'yı yıkarak bunun yerinde kurulu olduğuna inandıkları Süleyman Tapınağı'nı yeniden ortaya çıkartmak istiyorlar" dedi.

Ariel Şaron'un amacı Arafat'ı ortadan kaldırmak mı?

Şaron, Arafat'ı muhatap olarak almıyor. İsrail isteklerine boyun eğecek bir lider arayışına başladı. Esas amaç Arafat'ı etkisiz hale getirmek. Bunu daha önce yapacaklardı ama tepkiler üzerine geri adım attılar. Arafat'ı İslam dünyasının en uç noktası olan Fas'a gönderme hesapları yapıyorlar.

Yaser Arafat'ın şehit olması Şaron'un işine gelir mi?

Hayır. Arafat'ın şehit olmasını istemiyor. Çünkü o zaman Arafat'ı ebedileştirir. Bunu dünyaya izah edemez. Bu bir boyun eğdirme mücadelesidir. İsrail masanın başına eşit şartlarda oturmak niyetinde değildir. Karşılarındakini diz çöktürdükten sonra masaya oturmak istiyorlar.

Şaron ve İsrail, Arafat'ı ortadan kaldırdıktan sonra neyi planlıyor?

Şaron bir süre önce Yahudi şairin şiirini okudu. Bu şiirde 'Nil'den Fırat'a kadar vaadedilen toprak bizim olacak' diyor. Ortadoğu üzerinde büyük bir toprak parçasına kavuşmak istiyorlar. Aldıkları toprakların hiçbirini vermeyecekler, vermeye niyetleri yok. Şaron'un bütün amacı Oslo Anlaşması'ndan sonra başlayan barış sürecini yoketmektir. 9 yıldır yapılan çalışmalar sıfırlandı. Zaten barışa niyetleri yoktu. Yahudiler'i bölgeye yerleştirecek. Bunun için dünyanın dört bir tarafından Yahudiler'i getirecekler. İlerideki 15 yılın hedeflerini yapıyorlar.

Kudüs meselesi de önemli. Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler için önemli bir nokta. Birleşmiş Milletler ise Vatikan gibi dini bir merkez olmasını istiyor. İsrail ise bunu kabul etmiyor. Başşehri olarak kabul ediyor. Bunun gerisinde yatan maksat ise Süleyman Tapınağı'nın yeniden kurulmasıdır. Süleyman Tapınağı'nın bir duvarı ise 'Ağlama Duvarı'dır. Süleyman Tapınağı'nın Mescid-i Aksa'nın altında olduğuna inanıyorlar. Bunu kazılar yaparak ortaya çıkartmak istiyorlar. ABD'de bir kadın yazarın yazdığı bir kitabın ismi 'Allah'ın elini çabuklaştırmak". Tevrat'ta ve İncil'de anlatılan olaylara göre İsa belli insanları kurtararak yeni bir dünya kuracak ve diğer insanlar cehenneme gidecektir. Bir grup diyor ki 'Yıllarca bunu bekleyelim. Halbuki bir an önce İsrail'i yeniden kurarak, İsa'nın yeniden dünyaya gelmesini ve cennete gitmek istiyoruz. Bunun işin Allah'ın elini çabuklaştıralım' diyorlar. Bunu da bazı olayları hızlandırarak yapacaklar. Bunların içinde Mescid-i Aksa'nın yıkılma planları var. Mescid-i Aksa'nın altında dehlizler yapıyorlar.

Anlattıklarınız Yahudi inancının gereğidir. Peki Hıristiyan olan ABD buna neden seyirci kalıyor?

ABD'de dine dönüş başladı. Yeniden Hırıstiyanlığı Keşfedenler Gubu isimli bir grup türedi. Bunlar ABD'da büyük bir siyasi güç kazandılar. Bush'un etrafındaki bazı danışmanlar bu gruptan.

11 Eylül'den sonra başlayan süreç İsrail'in işine mi geldi?

11 Eylül saldırıları İsrail'in hem bir bahanesi hem de zırhları oldu. ABD buna karşı çıkmaya kalkarsa 'Biz size kaç bomba attığınızı sorduk mu?' diyorlar.

Komplo teorisi gibi olacak ama 11 Eylül saldırılarının arkasında İsrail vardır denebilir mi?

Bu konuda birçok kitap yazılıyor. Fransız dergisi, ikiz kulelerde çalışan Museviler'in nerede olduğunu sordu. Bir başka kitap ise Pentagon'a uçak düşmedeği iddiasını ortaya attı. ABD'deki tink-tankler uçak şirketlerinin listeleri ile FBI'ın yayınladığı listeler arasında fark olduğunu belirtiyor. Bunların doğru olup olmadığı zamanla ortaya çıkacak.

ABD isterse durdurabilir mi?

İsrail'e söz geçirebilecek tek ülke ABD'dir. Şaron'un geçtiğimiz günlerde ABD'nin saldırıların durdurulmasını istemesi üzerine "O başkanlığın tümünü etkimiz altında tutuyoruz. Beni söyletmesinler" dediği iddia ediliyor. Şaron bunu söyledi mi? Söylediyse ne kadar doğru bunlar? Acaba kim kimi idare ediyor. Pekçok sual ortaya çıkıyor. ABD bunu durdurmaya karar verse bu durur. ABD durdurulmasını istiyor ama zaman vermiyor.

İslam dünyası üzerine düşeni yapıyor mu?

İslam ülkeleri kendi aralarında anlaşmaya varamadılar. Filistinliler arasında bile bütünlük yok. Arafat'ın arkasında durmayan gruplar bile var. Örgütlerden birisi bir olay yaptığı zaman bütün suç Arafat'a gidiyor. Arap ülkeleri Beyrut'ta bir anlaşmaya varamadılar. Bir taraftan İsrail problemi bitsin istiyorlar diğer taraftan da İsrail'in gönderdiği mültecileri kabul etmek istemiyorlar. Araplar bu sorunu çözemezler. Bu sorunu ABD veya AB çözer. Bunu İsrail de biliyor. İsrail 'Ben yaptım oldu' politikası güdüyor. Bu çok tehlikeli ve ucu çok açıktır.

TÜRKİYE AĞZINI AÇAMIYOR

Türkiye'nin ve hükümetin tutumunu nasıl buluyorsunuz?

Ecevit bir defa doğru söz söyledi. Ortadoğu'da yapılanın soykırım olduğunu belirtti. Bunu söylediği anda ise Yahudi lobilerinden baskılar yağdı. Türkiye ağırlığını koymalıdır. Tarihte Yahudiler sıkıntı içinde iken yardım ettiysek şimdi de aynısını yapmalıyız. Bugün Filistin'de bir katliam yapılıyor. Bu durdurulmalıdır. Türkiye'nin bunu söylemesi ve sözünün arkasında durması gerekirdi. Türkiye bir türlü ağzını açıp olaya tepki koyamıyor. Türkiye 'bölge devleti olacağım, tarih, kültür ve siyasi bağım var' diyor, ancak büyük devlet olmanın gereğini yapmıyor. Ezmekle hiçbir yere varılamaz diyerek iki tarafı barışa davet etmelidir. Yapılması gereken son derece basit. Bunu bile yapmak istemiyorlar. Çünkü olaylara bakış da bir netlik yok. Kesin ve açık hedefler olmadığı için yapamıyor hükümet. İsrail'le staratejik anlaşmalarımız var. Bu nedenle sözümüz daha çok geçebilmelidir.



11 Nisan 2002
Perşembe
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED