T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

K Ü L T Ü R

Tarihin başladığı yer

Uluslararası ilişkiler uzmanı Ömer Turan, "Tarihin Başladığı Nokta: Ortadoğu" adlı kitabında, ilkçağlardan günümüze Ortadoğu'da yaşananları ele alıyor.

Din birliği, ortak tarihi geçmiş, kültürel yakınlık, stratejik konum nedeniyle Ortadoğu bize hiç de yabancı olan bir bölge değil. Bütün bu ortak paydalara rağmen ne yazık ki objektiflerimizi ancak Filistin'de büyük çapta katliamlar yapıldığı zamanlarda Ortadoğu'ya çeviriyoruz. Oysa tarih boyunca büyük gelişmelere gebe olan ve dünya dengelerini belirleyen medeniyetlerin beşiği olan Ortadoğu'yu yakından tanımak, günümüz dünyasıyla, ortak tarihimiz ve değerlerimizle ilgilenen herkes için kaçınılmaz bir vazife.

Ömer Turan "Tarihin Başladığı Nokta: Ortadoğu" adlı eserinde, ilkçağlardan günümüze geçirdiği tarihi süreç içerisinde, Ortadoğu'yu bütün boyutlarıyla ele alıyor. Turan eserinde, Ortadoğu'nun jeopolitik önemi, yazılı tarihin başlangıcından günümüze Ortadoğu'da boy gösteren güçlü medeniyetler, Ortadoğu'da Batılılaşma süreci, İsrail devletinin kuruluşu, Ortadoğu'ya yön veren fikir akımları, Ortadoğu'nun patlamaya hazır bölgeleri, I. Dünya Savaşı'ndan sonra Ortadoğu'da kurulan devletler hakkında bilgi veriyor. Konuyla alakalı çok sayıda resim ve harita da metinleri destekleyerek, kitabın zenginleşmesini sağlıyor.

Zalimle mazlumun savaşı

1939'a kadar İngiltere'nin, II. Dünya Savaşı'ndan sonra da ABD'nin himayesinde politik çizgisini belirleyen İsrail devletinin kurulması için, Yahudiler'in her türlü yönteme başvurduğunu belirten Turan, eserinde Türk basınında tekrarlanan yanlışları düzeltici nitelikte bilgilere de yer veriyor. Türk kamuoyunda yaygın bir kanı olan "Yahudiler Filistin'i Araplar'dan parayla satın aldı" iddialarının yanlış olduğunu, siyonistlerin sahip oldukları toprakların büyük kısmını iddia edilenin aksine savaş ve diplomasiyle elde ettiğini kaydeden Turan, bugün Filistinliler'i terörizmle suçlayan İsrail'in de terör örgütlerine destek verdiğini belirtiyor.

Başında Nobel Barış Ödülü sahibi Menahem Begin'in bulunduğu Irgun terör örgütünün 9 Nisan 1948'de Deir Yasin köyünde 250 kişiyi öldürdüğünübelirten Turan, Kataman katliamı ve 1982'de Şaron'un savunma bakanı olduğu dönemde gerçekleşen Şabra ve Katilla katliamlarında binlerce sivilin öldürüldüğüne dikkat çekiyor. Arap devletlerinin liderlerinin güçlü bir Filistinli lider olmaksızın Filistin sorununu çözmeye çalıştığını verdiği örneklerle ifade eden Turan, 1948 savaşında, 1967 Altı Gün Savaşı'nda ve 1973'te Enver Sedat tarafından başlatılan Kipur Savaşı'nda Arap ordularının büyük kayıplar verdiğini, Amerikan desteğini arkasına alan İsrail'in bölgenin en tehlikeli askeri gücüne sahip olduğunu kaydediyor. Savaşın ve şiddet kulanımının doktrinleştirilmesi ve devlet politikası haline getirilmesinin İsrail'in kurucu başkanı David Ben Gourion'a dayandığını söyleyen Turan, Gourion'un şu anlamlı sözünü hatırlatıyor: " Bugünkü İsrail sınırları sömürgeci İngilizler tarfından çizilmiştir. İsrailli gençlerin ulaşmak zorunda oldukları başka sınırları vardır." Bu idealin Golda Meir, Menahem Begin, Izak Şamir, Izak Rabin, Benjamin Netanyahu, Barak, Ariel Şaron gibi sağcı ya da solcu bütün başkanların hayali olduğunu söyleyen Turan, bugüne kadar yönetime gelen bütün İsrail başkanlarının terör örgütleriyle ilişkili olduklarını vurguluyor. Ömer Turan, Filistin davasıyla özdeşleşen ve Ortadoğu'nun karışık siyasi arenasında kendini kabullendirmeyi başaran Yaser Arafat'ın yaşam öyküsüne de yer veriyor. Türk basınında verilen bilgilerin aksine Filistin Kurtuluş Örgütü'nün 1964'de Mısırlı ünlü devlet adamı Nasır tarafından kurulduğunu söyleyen Turan, Arap dünyasında Nasır'ın prestijini kaybetmesinin üzerine Arafat'ın önünün açıldığını belirtiyor. Ateşli bir siyonizm ve İngiltere düşmanı olan bir ailede büyüyen Arafat, anne-babasının vefatı üzerine dayısı Salim'in himayesi girer ve onun da İngilizler tarafından tutuklanıp Mısır'a gönderilmesi üzerine orada siyonizm karşıtı İhvan-ı Müslimin hareketine girer. Yazar, Arafat'ın İhvan-ı Müslimin hareketine katılmasının sebebini bu hareketin İslami düşüncelerinden ziyade siyonizm karşıtı olmasına bağlıyor.

Kurtlarla dans eden adam

1954'te Mısır polisi tarafından tutuklanıp işkence gören Arafat, hapisten çıktıktan sonra mühendislik eğitimini tamamlar ve paranın kapılarını aralamak yerine Filistin davasına hizmeti tercih ederek bir grup arkadaşıyla FKÖ'nün belkemiğini oluşturan El-Fetih'i kurar ve kurtlarla dans başlar... 90'lı yıllar boyunca cephede savaşmak yerine siyasi arenada faaliyetlerini sürdüren ve ılımlı bir politika güttüğü için tepki gören Arafat, Şaron'un Mescid-i Aksa'yı şaibeli ziyaretinin ardından II. intifadanın başlamasıyla yeniden Filistin davasının en önemli ismi haline gelir. Bugün karargahı İsrail askerlerince kuşatma altına alınan Arafat, insanlık onurunun donduğu bir zamanda dünyaya haykıran bir lider olarak çıkar karşımıza. Bilgi için tel: 0212 284 57 62)

ÖMER TURAN KİMDİR?

1972 yılında Denizli'de dünyaya gelen Ömer Turan, 1991 yılında Kanada'da Vieux De Montreal Koleji'nden, daha sonra da Quebec Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu. İlkçağlardan günümüze kadar Ortadoğu'da yaşanan gelişmelerin tümünü anlattığı kitabı "Tarihin Başladığı Nokta: Ortadoğu" yazarın ilk kitabı. Ömer Turan'ın çeşitli alanlarda yaptığı çeviri çalışmaları da bulunuyor.

 
Yine gizemli, karanlık ve karışık
Usta yönetmen David Lynch'in ülkemizde de gösterime giren son filmi "Mulholland Çıkmazı", yönetmenin diğer filmleri gibi yine izlenmesi dikkat gerektiren bir film.
DEVLET SANATÇILARININ UNVANLARI BAKİ
Kültür Bakanı İstemihan Talay, Danıştay'ın "Devlet Sanatçılığı" unvanının verilmesini içeren yönetmeliği iptal etmesinin, daha önceden bu unvanın verildiği sanatçılar açısından bir sonuç yaratmayacağını söyledi. Talay yaptığı değerlendirmede, daha önce bazı sanatçılara verilen Devlet Sanatçılığı unvanının, o kişiler için kazanılmış bir hak olduğunu ve korunacağını kaydetti.
BAŞARILI TÜRKÇECİLER ÖDÜLLENDİRİLDİ
Türk Dil Kurumu Özel Ödülleri törenle sahiplerine verildi. Törende konuşan TDK Başkanı Prof. Dr. Sadık Tural konuşmasında "Yazarların, sunucuların korumadığı bir dil, bir gün sizin olmaktan çıkar, siz de siz olmaktan çıkarsınız" dedi. Daha sonra Hasan Pulur, Macide Tanır, Zafer Kiraz, Mustafa Nogay Kesim ve Hatice Bakanlar'a ödülleri verildi.
Kuzen ressam, ben ressam
Aralarında sinema sanatçısı Cüneyt Arkın'ın da bulunduğu "Kuzen Ressamlar'', Eskişehir'de, ikinci resim sergilerini açıyor. Daha önce 13-25 Eylül 2001 tarihlerinde İzmir'de sergi açan Kuzenler, Cüneyt Arkın (Dr. Fahrettin Cüreklibatur), Prof. Dr. Fikret Cüreklibatur, Doç. Dr. Sumru Tömek, İnci Tarakçıoğlu ve Hikmet Uğurlu, resim sergilerini şimdi de memleketleri olan Eskişehir'e taşıyor. Resim çalışmalarını İzmir'de sürdüren İnci Tarakçıoğlu, yaptığı açıklamada, "İzmir'de büyük ilgi gören sergimizi, bu defa doğduğumuz şehirde Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde sanatsever hemşehrilerimize sunacağız. Hepimiz çok heyecanlıyız'' dedi. İnci Tarakçıoğlu, resim sanatının, tıp, ziraat, ekonomi gibi çok değişik meslek gruplarındaki kuzenleri, ortak bir noktada buluşturduğunu anlattı. Sergilerinin Ankara ve İstanbul'da da süreceğini belirten Tarakçıoğlu, "Kardeş çocukları olarak bu sergi ile sadece sanatseverlerle buluşmuyor, farklı şehirlerde yaşadığımız için bizler de bir araya gelme fırsatı buluyoruz'' dedi.
11 Nisan 2002
Perşembe
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED