T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Bu Kemal Derviş'in hayali iyi, gidişi kötü

Kemal Derviş'e akıl sır ermiyor. Amerika'dan "Türkiye'yi kurtarmak" göreviyle gönderilen, "bir dediği iki edilmeyen" Kemal Derviş artık hayal görmeye başladı. "Bir gün dar gelirli vatandaşların pazara çıktığında filesini gönlünce doldurmasını görmek istiyorum" hayalini taşıdığını söylüyor. Yani vatandaş pazara gidecek, istediğini satın alacak filesini çantasını dolduracak ama bir "para sorunu" olmayacak.

Bize zaten Kemal Derviş "bu durumu sağlamak için geliyor" demişlerdi. Ama tam tersi bir durum ortaya çıktı. Kemal Derviş geldi Türkiye daha kötü günlere girdi. Şöyle bir hatırlayalım:

 

Derviş'den önce

Derviş'le birlikte

Milli Gelir

201.9 milyar $

149.8 milyar $

Kişi başına milli gelir

2.986 $

2.261 $

1 dolar karşılığı

675.000 TL.

1.447.000 TL

1 mark karşılığı

317.790 TL.

650.000 TL

İç borç

36.4 KatrilyonTL

117 katrilyon TL

Dış borç

117 milyar $

113 milyar $

Enflasyon (TEFE)

% 32.7

% 84.5

Enflasyon (TÜFE)

% 39.0

% 67.3

Fon'daki banka sayası

11

19

Büyüme oranı

% 6.1

-%8

İthalat

54.5 milyar $

40.8 milyar $

İhracat

27.3 milyar $

30.8 milyar $

Özelleştirme geliri

2.7 milyar $

yok

Turizm geliri

7.6 milyar %

8.3 milyar $

Görüldüğü gibi "Türkiye'yi bir bataklığın içine atan programları" uygulayarak Türk halkını daha fakir, daha umutsuz, daha mutsuz yapan Kemal Derviş'in tek bir başarısı var o da "hükümetin tam anlamıyla IMF'ye teslim olması."

Her dediğini "bu IMF'nin isteği" diyerek hükümete kabul ettiren Kemal Derviş'in "foyası" son "Bankaları Kurtarma Operasyonu" adı altında yapmaya çalıştığı operasyonda ortaya çıktı. Önceleri "IMF öyle istiyor" diye bir çok bankaya devlet el koydu sahiplerinin kimini hapse attı, kimini de tutuksuz yargılıyor.

Şimdi bazı bankalar nedense "kayrılıp kollanma" yoluna gidiliyor ve ne yazık ki bu "kayırıp kollama" işlemi için de "IMF'ye verilen niyet mektubunda bu durum mevcut. Eğer bu uygulamaya engel olursanız IMF size kredi vermeyi durdurur" şantajı yapılıyor.

Devlet özel sektöre, sanayiciye, memura, işçiye, çiftçiye, küçük esnaf ve dar gelirliye "paramız yok" diyerek bütün yardımları keserken, 8- 10 banka patronuna "halkın sırtından" 10 katrilyon lira aktarılacak ve bu da "ekonomiyi kurtarma" olacak.

Kemal Derviş'in "IMF istiyor" diye direttiği uygulamalar sonucu

Memur maaşları 7.5 puan geriledi
Kamu işçi ücretleri 13.7 puan geriledi
Asgari ücret 16.8 puan geriledi
Memur emeklisi maaşı 3.5 puan geriledi
SSK emeklisi maaşı 2.7 puan geriledi
Bağ-Kur emeklisi maaşı 0.2 puan geriledi

Devletin el koyup "halkın sırtına yüklediği" bankalara şimdiye kadar 17 milyar dolar aktarıldı. Onlar yetmemiş olacak ki, şimdi de bazı patronların "canı yanıyor sermayeleri tükeniyor" diye bir 10 katrilyon lira daha aktarılmaya çalışılıyor.

Bu "tüyü bitmemiş yetimin hakkını", bankasının içini boşaltan patronlara "peşkeş çekmek" değil midir?

Bu Arjantin'i iflas ettiren IMF'nin ve Kemal Derviş'in Türkiye'yi batırmasını ne kadar göz yumulacak, bunlara ne zaman "dur" denilecek?


3 Ocak 2002
Perşembe
 
CAN AKSIN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED