T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
"Azgın 28 Şubatçılar"ı yılbaşı mı azdırdı?

Yaşlanmak, insanların hoşgörüsünü artırıyor olmalı.. Kendimden biliyorum..

Belirli bir süre öncesine kadar, kendi görüşlerime çok aykırı düşüncelerin seslendirildiğini duyunca, tahammül edemezdim..

Bu yüzden sayısız polemiğe girdim..

Şimdilerde farklı bakıyorum bana aykırı gelen düşüncelere..

Mesela gazetelerde ve hatta büyük kitle gazetelerinde, ancak fraksiyonların organlarında rastlanabilecek görüşlere rastlıyorum.. Faşizmin savunulduğunu, ırkçılık bile yapıldığını, devlet ajanı gibi jurnallemeler seslendirildiğini okuyorum..

Onlara bile aldırmıyorum..

-Bana ne?.. Bunların cezasını tarih verir.. Bu çağda S.S. subayı olmaya veya Cumhuriyet Muhafızlığı'na heveslenen varsa, bunların zaten akıl dengeleri bozuktur, diyorum kendi kendime..

Aslında her kesimde var bunlar..

Kimi "Din Polisi" olmaya hevesli..

Kimi "Rejim Savcılığı" görevini üstlenmiş..

"Fahri Trafik Müfettişleri" gibi, farklı görüşleri ihbar edip, kendilerince cezalar kesiyorlar insan beyinlerine..

Bu garip kesimlere karşı hoşgörümü sürdürmeye de kararlıydım..

Ta ki, dün Hürriyet'te Ertuğrul Özkök'ün yazısını okuyuncaya kadar..

Hani "Bir kitap okudum, hayatım değişti" olayı var ya..

Ertuğrul Özkök de, Hürriyet'in asansöründe, koltuğunun altında video kasetleri taşıyan bir haberci ile karşılaşmış.. Kasetlerde, Arap televizyonlarından kaydedilmiş yılbaşı eğlence programları varmış.. Özkök'ün o anda ufku açılmış..

Bu ne demekmiş?..

İslam dünyasının en radikal bölümü, artık "yılbaşı" kavramı ile barışmış..

Bunun sebebi, "11 Eylül" denilen musibetin İslam alemindeki şüphe korunu alevlemesiymiş..

Oysa Türkiye bu sorunu "28 Şubat"ta halletmiş.. Toplumun sivil kesimi ile asker kesimi tarihte ilk kez gerçek ittifakı yaparak, İslam'ın siyaset tarafından dejenere edilmesine son vermiş..

28 Şubat, bu yüzden İslam alemi içindeki en büyük "Halk devrimlerinden biri"ymiş..

Bunları yazmış Ertuğrul Özkök..

Ve şöyle bitirmiş yazısını..

-Kendilerine liberal aydın süsü veren azgın azınlık istediği kadar tersini savunsun, 28 Şubat artık bütün İslam alemi için bir Milat olmuştur..

Önce güldüm.. Çünkü "Milat", bütün dillerde "Hz. İsa'nın Doğumu" ile ilgili bir kavram..

Ertuğrul Özkök, İslam Alemi için dönüm noktası olarak "Milat" kavramını kullanırken, Başkan Bush'un "Haçlı Seferleri"ni, yani "Crusades"i iyi niyetle ama cahillikten yanlış yerde kullanması ile, alay mı ediyor, dedim kendi kendime..

Sonra merak duygularım kabardı..

Bu Hürriyet, 28 Şubat sonrasında emekli olan ve bazıları banka boşaltmak fiiline iştiraktan ötürü yargılanan bir kısım yüksek rütbeliler için, özel sayı mı çıkarttı, dedim kendi kendime..

Bırakın azgınını, kuzu gibi liberallere bile nefes aldırmayan "Totaliter İslam"ın liderleri ile, Ertuğrul Özkök neden aynı çizgiye ve öfkeye düştü acaba?

Yılbaşında nereye gittiği belli olmayan ve belki yine Budapeşte'ye yolu düşen "28 Şubat'ın Başbakan"ı Mesut Yılmaz'la acaba gazete sermayesinin bir işi mi var ki, Özkök "28 Şubat"a özlemli ağıtlar yakıyor şüphesi geçti içimden..

Ya da "28 Şubat karanlığı" içinde, Korkmaz Yiğit'e Milliyet'in 300 küsur milyon dolara satılmasını özledi de, ondan mı azgın liberallere kızdı, dedim..

Bu "Azgın 28 Şubatçılar", acaba İslam'ın demokrasi ve birey hakları karşısındaki konumu kadar, "Laik Devlet"in demokrasi ve insan hakları karşısındaki konumunu, neden ele almazlar ki?

Sonra hangi dinde, Silahlı Kuvvetler tarafından reform yapılmıştır acaba?

Silahlı Kuvvetler'le halkın el ele yapacakları varsayılan "Milli Demokratik Devrim" tezleri, şimdi "Şubat Tezleri" mi oldu?

Hep bunları düşündüm..

Ve sonra Özkök'ü "Miladi Tarih"e havale ettim..

ŞAKA

28 Şubat diriliyor mu?

Banka boşaltma fiilleri çete suçu olmaktan çıkartılıp, DGM'lerin yetkisi dışına çıkartıldı ya..

Kimsenin bilmediği pazarlıklar sonucu, hangileri olduğu bilinmeyen bankalara devlet desteği verilecek ya..

Bazıları heyecanlandı..

Çünkü durum aynen "28 Şubat" ortamındaki gibi..

Yine galiba, "Kimin eli-kimin cebinde" olacak, bilemeyeceğiz..

Ve yine, Ecevit'le Yılmaz'ın alternatifleri yok..

SORULAR

"28 Şubat" dünyaya örnek mi?

Ertuğrul Özkök'ü, "28 Şubat Halk Devrimi"ni savunurken "azgın liberaller"e karşı öfkelendiren mantık, takılmış plak gibi hep aynı klişeyi tekrarlıyor..

-İslam dünyası için Türk laik modeli bir örnektir!..

Ertuğrul Özkök, bu klişeye katkıda bulunmuş ve 28 Şubat'tan giderek, "Türkiye'de başlayan bu hareket şimdi bütün İslam dünyasına yayılma eğilimi gösteriyor" demiş..

Eğer ifade edilen Pakistan'da ve Filistin'deki terörist örgütlerin tutuklanması olayı ise, bunlar başka olgulardır..

Eğer Amerikan ve İngiliz kuvvetlerinin Taliban'ı yok etmesi ise, "Bizim 28 Şubat", böyle uluslararası bir müdahale miydi iç siyasete?

Eğer Suudi Arabistan'daki Amerikan destekli şeriat rejimini devirmek için "28 Şubat" örnek alınıyorsa, sonucu merak ediyoruz..

Bir başka mesele de şu..

"Muhtıra" ile 28 Şubat'ı gerçekleştiren "MGK'lı Türk modeli"nin, seçilmiş hükümetleri devirme yetkisini, "Avrupa Birliği'nin azgın liberalleri" kabul edecek mi?

Ya da dünyaya örnek Türk Laik Modeli'ndeki Devlet'in, sade dini inançlar değil, insan hak ve özgürlükleri karşısındaki konumunu, "Laik-Hristiyan Batı demokrasileri" nasıl kabullenecek?

Bu açıdan Türk modeli, Avrupa Birliği'ne de örnek olacak mı?

"Saddam gibi laik olmak" bir model mi?


3 Ocak 2002
Perşembe
 
MEHMET BARLAS


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED