Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, HADEP'in kapatılması ve AK Parti'ye ihtar verilmesiyle ilgili taleplerinin "öncelikle ve ivedilikle" ele alınarak sonuçlandırılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Kanadoğlu yazısında HADEP'in kapatılması istemiyle açılan davanın üzerinden 3 yıl geçtiğini, AK Parti'ye ihtar verilmesini içeren başvurunun da 4.5 ayı bulduğunu hatırlatarak, HADEP davasındaki gecikme ve belirsizliğin ulusal ve yargısal zararlar yol açacağından endişe duyduğunu ifade etti.

Ya kapatın ya kapatmayın

HADEP'in "devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline geldiği" gerekçesiyle, 29 Ocak 1999 günlü iddianame ile kapatılması istemiyle dava açıldığını hatırlatan Başsavcı Kanadoğlu, son işlem tarihi olan 11 Aralık 2000'den bugüne kadar 1 yılı geçmiş olmasına rağmen, davada herhangi bir ilerleme kaydedilmediğine işaret ederek, "Davalı parti, PKK terör örgütünün siyasallaşma çabalarına yardımcı olacak biçimde terör örgütü liderini yasal bir siyasi parti lideri gibi, PKK Genel Başkanı olarak göstermekten çekinmemektedir. İddia ya doğrudur, bu halde, HADEP temelli kapatılarak, demokratik siyasi hayatın dışına çıkarılmalıdır. Ya da doğru değildir, o halde de Demokles'in kılıcı gibi üzerinde yoğunlaşan kapatma tehdidi ortadan kaldırılmalıdır" dedi.

AK Parti'ye ilişkin istem

Kanadoğlu, AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın TCK'nın 312'ye 2. maddesi uyarınca hükümlü olduğu, bu nedenle, kurucu üyelikten çıkarılması için AK Parti'ye ihtar verilmesi istemiyle 21 Ağustos 2001'de başvuru yaptığını hatırlattı. Erdoğan'ın TBMM'de grubu bulunan bir partinin genel başkanlığına seçilmesi nedeniyle, genel başkan olarak kullandığı yetkilerin tedbiren önlenmesini istediğini hatırlatan Kanadoğlu, bu istemin üzerinden yaklaşık 4 buçuk ay geçmesine rağmen bir karar verilmediğini vurguladı.

Kılıç: AK Parti için geç değil

Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç ise Kanadoğlu'nun yazısına yönelik gazetecilerin sorularına verdiği yanıtta, "HADEP davası ile ilgili konuda 3 yıllık süreç uzun bir süreçtir. Tabi bunun haklı gerekçeleri vardır. Bu gerekçeler gerekirse açıklanacaktır. AK Parti'de de şahsen geciktiği kanaatini taşımıyorum. Çünkü mahkemenin gündeminde çok önemli ve ivedi konular vardı" dedi.

Bumin: Ayak üstü söz söylemem

Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin de mahkemeden ayrılırken, gazetecilerin aynı konuya ilişkin sorularına şu yanıtı verdi: "Yazıyı okuma fırsatı bulamadım. Okuduktan sonra açıklama yapacağım. Ayak üstü söz söylemek bazen yanlış kanaatlerin oluşmasına neden oluyor."