Dün İslami cemaatlere mensup bin 500 kişiyi daha tutuklayan Pakistan, bu kişilere İngiliz sömürgesi dönemi kanunlarını uygulayacak. Cemaatlerin yasak kararını temyiz hakkı yok.

Pakistan Devlet Başkanı Perviz Müşerref, ülkesindeki İslamcı grupları suçladığı konuşmasının ardından, İslamî cemaatlere ve eğitim kurumlarına karşı başlattığı geniş çaplı operasyonları sürdürüyor. Pakistan polisinin ülkede yasaklanmış Müslüman gruplara mensup 1500'den fazla kişiyi daha tutukladığı bildirildi.

Pakistan basınında çıkan haberlerde ve polis yetkilileri tarafından yapılan açıklamalarda, ayrıca yüzlerce büronun da mühürlendiği belirtildi. Pakistan'da önceki gün de ABD tarafından terörist örgüt ilan edilen Ravalpindi'deki Haraketül Mücahidin, Sünni Sipah-i Sahaba, Şii Tehrik-i Cefriye, Hindistan tarafından geçen ay parlamento binasına silahlı saldırı düzenlemekle suçlanan Keşmir yanlısı Ceyş-i Muhammed ile Leşker-i Tayyibe gruplarına mensup 1200 kadar kişi tutuklanmıştı.

Hukuki hakları yok

Reuters haber ajansına açıklama yapan Pakistanlı bir yetkili, örgütlerin yeraltına inme eğilimine girdiklerini, fakat hükümetin mücadeleye devam edeceğini söyledi. Pakistan medyasında yer alan haberlere göre, İslamcı grupların mensuplarına sömürgelik döneminden kalma 'kamu düzeni kanunları' uygulanacak. Buna göre bu kişiler üç ay gözaltında tutulabilecek.

The Nation gazetesine göre, yasaklanan cemaatlerin Yüksek Mahkeme aracılığıyla yasaklama kararına karşı çıkmaları da mümkün görünmüyor. Pakistanlı hukukçular, Pakistan hükümetinin örgütlere karşı hukuki anlamda da sağlam bir mücadele başlattığı görüşünde.

Hindistan: Yeterli değil

Hindistan, Pakistan Devlet Başkanı Müşerref'in, cemaatlere karşı sıkı tedbirlere başvurulacağı taahhüdüne rağmen, sınır bölgesine yığmış olduğu asker sayısını azaltmayacağını açıkladı. Savunma Bakanı George Fernandes, "Asker kaydırma işlemi tamamlanmıştır. Askerlerin tahliyesi ancak, tekrar ediyorum ancak, sınırdan sınıra terörizmin etkili bir şekilde durdurulması halinde yapılacaktır" dedi.

Hindistan Savunma Bakanı Fernandes, "Müşerref'in taahhütlerini çabuk yerine getirmesi gerektiğinin farkında olduğundan eminim, çünkü iki ülkenin birlikleri sınırda" dedi.