T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Beterin beteri var...

Kimse kalkıp da, TS-BJK maçındaki seyircilerin taşkınlığı üzerinde bir "etnik" plan ve programa girişmesin!

İlk önce "Karadeniz Karadenizlilerindir." sloğanı ile ortaya çıkmalıdır. Tıpkı, değişik ve çelişik uygarlıkların sürüp geldiği, Akdeniz havzası için sürüp gelen "Akdeniz Akdenizlilerindir." sloğanı gibi...

Trabzon, eski ve tarihî bir "uygarlıklar kenti" olduğunu kimse inkâr edemez.

Bu bölgede bir "etnik ayrımcılık" hesapları olan varsa, hepsinin hevesi kursağında kalır!

Amma, enternasyonalist solun taktiği, ülkeleri etnik kamplara böl ve yut felsefesi üzerinde bina edilir ki, Kafkaslar'da böyle oldu. Ortadoğu'da böyle sürüp geldi.

Mübadelede, TC'nin hudutları dışına çıkanlar oldu, gelenler de gelip yerleşti. Anadolu ve Trakya'yı asırlar sonra "yeni yurd/ata yurdu" olarak kabul etti.

Bundan sonra, her şey "Cumhuriyet ve devlet" üzerine bina edildi.

Amma yer yer folklorik ve kültürel kışkırtmalar görülmedi değil.

Fakat hiç bir zaman ve şeraitte "etnik provokatörlük" oyununa gelmeyen Karadeniz halkı olmuştu.

Amma ne zaman ki, 1959'dan sonra Trabzon'daki "Küçük Ayasofya Camii" tamir ve restorasyon için kapatılmış, ardından da, "müze" olarak "turistik seyre" açılınca, "Pontus hortlağı" zuhur etmeye başladı.

Bir de buna "Sümela Manastırı" eklenince, doyumsuz bir kabartıya meydan verildi.

Artık, lahana, hamsi, mısır, kemençe, horon ve benzerî yerel kültür ve folklorik miras, bir başkasının "temellük" alanına kondu.

Yoksa, "Ceviz Kabuğu"ndaki tartışmanın havanda su dövmekten başka bir yararı olmadı.

Çünkü, her şeyi "Türkçülük" gözlüğü ile harelemek isteyenlerin vaveylası bir işe yaramadı.

Hiç bir zaman kendini tanımlayan ve kimliğini ortaya koyan çalışmaları yapmayanlar, kendine bir haklılık payı çıkartamaz.

Karadeniz'de 60'lı yıllardan beri oralarda "turistik" gezi düzenleyenler sonunda "Pontus kültürü" ile karşımıza çıktığını gördük!

Müslümanlığını ebeveyninden tevarüs edenlere karşı "gizli din taşıyanları" yazanların elbette bir hesabı vardı. Amma, bu coğrafyanın sahibleri "bil-irs ve'l-istihkak" elde ettikleri topraklardaki hakimiyetlerini bir başka etnik ve dış destekli propagandalara kaptıracak kadar "ebleh" olamazlardı.

Nitekim, "Pontus diasporası" diye yıllardır çalışanların karşısına bir şey çıkartamayan "Türkçüler"in bu feryadı bir işe yaramazdı. Çünkü, "Pontus Kültürü" ile bir yere varılamazdı. Zira işin daha geniş bir çok boyutu vardı.

Türkiye İş Bankası'nın Mayıs 2001'de bir "kültür yayını" çıkmıştı: "Karadeniz!" Yazarı: Neal Ascherson!

Ascherson, Karadeniz'de dolaşmış, Trabzon'a gelmiş ve bir takım gözlemlerini katarak, neler "yumurtlamış" bir bilseniz!..

Hemşinliler kimdir? Lazların kökeni, Mengreller ile "Pontus Diasporası"nın nelere kadar uzandığını okuyunca "küçük dilinizi" yutacak hale gelirsiniz!..

Pekiy, bu "Türkçüler" ve özellikle de Ordu mebusu, MHP'li "matruş adam" ortaya çıkıp, "Vona limanı"nın kimliğine bürünüp, bir tarih ve kimlik çalışması yapmış olsaydı, ortada ne Yorgo'nun iddiaları kalır ve ne de Aleko'nun horon tepinmeleri!..

Amma, Tirebolu tarihi, Şalpazarı tarihi, Sürmene tarihi kadar, Trabzon belediyesinin yayınladığı "Trabzon Tarihi" üzerinde biraz imal-i fikr ederlerse, orta bir de "Of Tarihi" çıkacaktır.

Hele, "Tarih ve Tabiat Vakfı"nın yayını olan Dr. Bülend Atalay'ın "Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi'nin siyasî faaliyetleri 1908-1923" adlı eserle, kimlerin nasıl bir çalışma içinde bir "separatist eylem"in baş müşevviki olduğunu görmek mümkündür: (Tatav/İstanbul-2001-0216. 492 62 86)

Metropölit Hrisantos'a karşı Of Müftüsü Hasan Basrî Efendi'nin halkı nasıl silahlandırıp, Ruslara karşı direndiğini daha iyi anlamak için, ilk önce "kendi tarihine" sahip çıkmaktan başka çare yoktur!

Biz hiç bir zaman "vatan cüda" olmak istemiyoruz!

Bu vatan bizim ve "Karadeniz Karadenizlilerindir." diyoruz!

Bu bakımdan, Karadeniz halkı hem müslümandır, devletin üniter yapısının harcıdır, betonudur ve hem de horon kadar "futbolun" da aşığıdır!


25 Ocak 2002
Cuma
 
SADIK ALBAYRAK


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED