T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Bush-Cheney oligarşisi ve yeni dünya haritası

İnsanlık, özellikle de Müslüman dünya, tüm zamanların en "Büyük Oyunu" ile karşı karşıya. ABD Başkanı George Bush ve ailesi, Başkan Yardımcısı Dick Cheney ve dünya enerji devi şirketler yeni bir dünya haritası çizdiler ve buna göre küresel bir düzenlemeye giriştiler.

Demokrasi, özgürlük ve güvenlik propagandasıyla yutturulan, "İslamcı terör" paranoyası ile Müslümanlara Haçlı savaşı ilan ederek kamufle edilmeye çalışılan bu karanlık ve kirli proje, insanlığın geleceğini tehdit ediyor. "Uluslararası terör paranoyası"yla şoka uğratılan kitlelere karşı vahşi bir istila ve sömürge harekatı başlatıldı. Latin Amerika'dan Afrika'ya, Ortadoğu'dan Orta Asya'ya, Sibirya'dan Güneydoğu Asya'ya kadar dünyanın bir çok bölgesinde taşlar yerinden oynayacak. Afganistan bu büyük projenin ilk adımıydı sadece.

Bush ailesi ve Cheney'in kontrolündeki enerji lobisi geçen yıl 11 Temmuz'dan Ağustos'a kadar Amerika'nın yeni enerji politikasını belirlemek için çalıştı. Bu toplantılar devam ederken petrol şirketleri, Bush ve Cheney Beyaz Saray'da olayın ticari boyutlarını ele alan gizli toplantılar yapıyorlardı. Dahası, Bush yönetimi Afganistan'ı bombalamaya başladıktan sonra bile Taliban ile pazarlıkları yürütüyordu. Yani bir taraftan Afgan halkı öldürülüyor, Müslüman gençler toplu katliamlarla vahşi bir şekilde kırılıyor, diğer taraftan Taliban'la pazarlık sürüyor.

Dünya altı bölgeye ayrıldı

Ağustos ayında yeni enerji politikası netleşti ve hazırlanan proje bizzat Cheney'nin başında bulunduğu bir ekip tarafından kaleme alındı. İlginçtir, bir ay sonra 11 Eylül saldırıları oldu. Yeni proje ile küresel enerji kaynakları, bunları pazarlara taşıyacak boru hatları, petrol ve doğalgaz kaynaklarının paylaşılması ve enerji kaynaklarının ABD şirketlerinin yatırımına açılması için dünya altı bölgeye ayrıldı.

1- Cezayir, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Katar ve genel olarak Ortadoğu. 2- Hazar bölgesi, Hindistan ve Güney Asya pazarı. 3- Nijerya, Nijerya bağlantılı Nijer Deltası, Batı Afrika Boru hattı. 4- Açe. Borneo adası ve Burma. 5- Çad ve Kamerun boru hattı. 6- Brezilya ve Venezuella.

Bu bölgelerde ABD petrol devlerinden hangisinin ne kadar pay alacağı da belirlendi. Projelerin büyük bölümü Dünya Bankası ve IMF tarafından finansal olarak desteklenecek. Dünya Bankası ve IMF ayrıca belirlenen bölgelerdeki yönetimlerin ekonomi politikalarını da kontrol altına alacak, gerektiğinde baskı uygulayacak.

Yeni stratejinin uygulanması dünyanın bir çok bölgesinde etnik ve dini çatışmalara neden olacak. Bazı bölgelerde yerel bağımsızlık güçleri, bazı bölgelerde statüko desteklenecek ve karşıtlar tasfiye edilecek. Bazı bölgelerdeki anlaşmazlıklar mutlaka çözülecek ve petrol şirketlerinin önün açılacak.

Nijerya, Somali, Çad, Kamerun, Sudan, Endonezya (özellikle Açe), Borneo ve Sulavasi adaları, Burma, Ortadoğu ve Güney Asya'da çok ciddi kriz bölgeleri ortaya çıkacak, varolan krizlerin bir çoğu "ne pahasına olursa olsun" sona erdirilecek. Çalışmalarda öncelikli olarak küresel sömürüye karşı söylem ve tavır geliştirme potansiyeli taşıyan tek güç olan İslami hareketler, silahlı Müslüman gruplar ve Müslüman bağımsızlık hareketleri kesinlikle yok edilecek.

Yeni projede, Ermeni işgali altındaki Karabağ çok önemli boru hattı güzergahı olarak belirlendi. Bir Amerikan heyeti ve ABD enerji şirketlerinin yakın ilişkide bulunduğu bazı kişiler, içlerinde Türkler de var, bölgede temaslarını sürdürüyor. Karabağ sorununun yaz ortalarına kadar çözülmesi gerekiyor.

Afganistan'da CIA adına çalışan, Enron ve Unocal gibi enerji şirketlerine danışmanlık yapan Hamid Karzai'nin iktidara getirilmesi, yeni petrol haritasına göre operasyonlar düzenlenecek bölgelerde ne tür değişimlerin olacağının da göstergesi durumunda. Bu arada Karzai'nin, Sovyetler'e karşı savaş sırasında CIA Direktörü William Casey ile diyalogda olduğunu ve CIA'in bölgedeki planlarında kilit rol oynadığını, daha sonra kardeşleriyle birlikte ABD'ye götürüldüğünü, CIA, Bush ailesi ve petrol şirketleri için çalışmaya burada devam ettiğini, Rand Corporation'a raporlar hazırlayan Bush'un Afganistan özel Temsilcisi Zalmay Halilzad'la birlikte ABD menfaatleri için gece gündüz mesai harcadığını, Afganistan'ın bombalanmasından hemen önce Taliban tarafından öldürülen eski komutan Abdülhak'ın Karzai'nin önünü açmak için bizzat ABD tarafından harcandığını, zira Abdülhak'ın CIA adına çalışmadığını da hatırlatalım. Belki lazım olur...

5 trilyon dolarlık proje...

Latin Amerika, Orta Afrika, Ortadoğu ve Güneydoğu Asya'ya yönelik projeleri şimdilik bir tarafa bırakıp, 6,6 trilyon metreküp doğalgaz kaynağına sahip ve 5 trilyon dolarlık petrol ve doğalgaz üzerinde yüzen Hazar bölgesine gelelim.

Amerika'nın 6 petrol devi Unocal, Total, Chevron, Pennzoil, Amaco ve Exxon'un Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan'da milyarlarca dolar yatırımları var ve bölgenin bütün enerji kaynaklarını işletmeyi, bu kaynakları dünya pazarlarına ulaştırmayı ve pazarlamayı planlıyorlar. Petrol şirktelerinin bu ülkelerde yürüttüğü projeler bizzat ABD siyasetinin önde gelen isimleri tarafından yönetiliyor. Conoco, Enron, Briton, Texaco, Unocal, Pennzoil ve El Paso petrol şirketleri, geçen Ocak ayında Huoston, Texas'ta biraraya gelerek Türkiye, Bulgaristan, Yunanistan hattından geçecek Balkan Boru Hattı pazarlıkları bile yapmışlar.

Hazar çevresi için planlanan boru hattı projeleri ve ilgili şirkteler hakkında da bilgi verelim: 1- Türkmenistan-Azeraycan-Türkiye: Enron/ Wing Merill Botaş/ Gama Güriş. 2- Türkmenistan-Pakistan-Afganistan: Unocal/ Delta Oil/ Turkmenrosgaz. 3- Türkmenistan-İran-Türkiye: Royal Dutch Shell/ Gaz de France/ Snamprogetti/ Türkmenistan. 4- Türkmenistan- Kazakistan- Çin (Doğu Türkistan'dan)- Japonya: Mitsubishi/ ExxonMobil/ Çin,/ Türkmenistan. 5- Kazakistan-Türkmenistan-İran- Basra Körfezi: Çin/ İran/ Türkmenistan... Bunlar ve daha bir çok dev proje, hayata geçmek için Kafkaslar, Orta Asya ve Güney Asya'daki siyasi durumun petrol şirketlerinin çıkarlarına uygun olarak yeniden belirlenmesini bekliyor.

Türkmenistan ve Azerbaycan enerji kaynaklarının kontrolü tamamen İsrail istihbaratının denetimine girmiş durumda. Diğer Türk cumhuriyetlerindeki durum da bu iki ülkeden farklı değil. Başında Yosef A. Maiman adında eski bir MOSSAD ajanının bulunduğu Merhav Group of Israel şirketi, Türkmen doğalgazını dünyaya pazarlayan, boru hatları ve enerji kaynakları üzerine Türkmenistan adına resmi olarak pazarlık yürüten tek güç. Maiman, Hazar petrol savaşında ABD ve İsrail'in jeopolitik amaçları doğrultusunda hareket ettiklerini gizlemeye bile gerek duymuyor. Sadece Türkmenistan mı? Yine bir İsrail firması olan Magal Security Systems Bakü havaalanının ve Bakü-Ceyhan Boru Hattı'nın güvenliğinden sorumlu. Azeri petrol ve doğalgaz kaynakları üzerinde en etkin güç yine İsrail şirketleri. Bunun gibi Türki cumhuriyetlerin en stratejik alanları, özellikle de enerji kaynakları İsrail-Amerikan şirketlerinin kontrolüne girmiş durumda.

İslam'a karşı ilan edilen Haçlı Savaşı, işte böyle bir sömürge projesini kamufle etmek için kullanılıyor. Gözlerinizi açın ve yalanlara kanmayın.


26 Ocak 2002
Cumartesi
 
İBRAHİM KARAGÜL


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED