T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

G Ü N D E M

Aliyev'e darbeyi Çiller haber verdi

Aliyev'e karşı 1995 yılında gerçekleşen darbe girişiminde yer aldığı ileri sürülen Ferman Demirkol, 'Diktatörleri Uyku Tutmaz' isimli kitabında, olayın perde arkasını anlatıyor...

1995'te Azerbaycan'da Haydar Aliyev'e karşı darbe girişiminde bulunanlar arasında yer aldığı ileri sürülen Ferman Demirkol nihayet konuştu. '1995 Mart'ında Haydar Aliyev'e karşı bir darbe girişiminde bulunulduğu gerekçesiyle büyük bir çatışma çıktı. Aliyev'e darbe girişimini haber veren ise dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'di. MİT'in uyarısı üzerine Demirel Danimarka'da bulunan Aliyev'i arayarak, "Ülkene dön, darbe yapılacak" dedi. Kutlu Savaş tarafından hazırlanan Susurluk Raporu'nda Demirkol'un MİT'le ilişkisi olduğu belirtilirken, darbe girişimini MİT'in Cumhurbaşkanı Demirel'e 10 Mart 1995'te haber verdiği, Demirel'in de Aliyev'i ikaz ettiği kaydedildi.

Büyükelçi 'istenmeyen adam'

Aliyev karşıtı hareketin başında Azerbaycan İçişleri Bakan Yardımcısı ve OMON Birlikleri Komutanı Ruşen Cevadov vardı. Cevadov'un başta Ebulfeyz Elçibey ve bazı muhalefet liderleri ile işbirliği içinde olduğu ileri sürüldü. Cevadov Aliyev'e bağlı güçler tarafından çatışmada öldürüldü. Olaylarla ilgili olarak Türk vatandaşı Kenan Gürel de tutuklandı. Aliyev, Cevadov'a Azerbaycan'daki Türk Büyükelçiliği görevlilerinin de destek verdiğini açıkladı. Bu isimlerden biri de Ferman Demirkol'du. Cevadov'a destek oldukları iddiasıyla Bakü Büyükelçisi Altan Karamanoğlu, MİT Müşaviri Ertuğrul Güven, Elçilik Din Müşaviri Abdulkadir Sezgin istenmeyen adam ilan edildi. 1997'de bir ziyarette bulunan Aliyev, TBMM Gelen Kurul Salonu'nda yaptığı bir konuşmada darbe ile ilgili olarak Demirkol'un ismini açıkça zikretti.

Esrarengiz adam konuştu

Der Yayınları tarafından 'Diktatörleri Uyku Tutmaz' başlığıyla yayınlanan kitapta Demirkol, Haydar Aliyev'i darbe planından Tansu Çiller ve Demirel'in haberdar ettiğini belirtti. Azerbaycan'da kendisine dokunulmazlık sağlayan belgenin altında Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'in imzası bulunduğunu söyleyen Demirkol, Bakü'den MİT tarafından kaçırılışının öyküsünü de anlattı. Demirkol, Azerbaycan Milli Meclisi'ndeki danışmanlık görevine Azerbaycan'ın teklifi üzerine Müsteşar Özden Sanberk'in önerisi ve Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'in 'olur' yazısıyla görevlendirildiğini belirterek, "Bu atanmadan sonra her ay Meclis'te yaptığım çalışmaları ve gerekli gördüğüm tekliflerimi bir rapor halinde Dışişleri Bakanlığı'na bildirdim" dedi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışan Demirkol'un derslere girmesi radikal sol gruplar tarafından Azerbaycan darbesine katıldığı gerekçesiyle protesto edildi. Demirkol, Elçibey'in Azerbaycan Meclisi tarafından görevden alınması fikrinin Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan kaynaklandığını iddia etti. Demirkol, 1993'te yılında Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Özden Sanberk'in Bakü'ye götürdüğü görüş ve 7-8 maddelik teklifin içindeki konulardan birinin de Elçibey'in görevden alınmasının refaranduma sunulması olduğunu öne sürdü.

Girişimi Çiller ihbar etti

"Büyükelçi Karamanoğlu'na Ankara'dan bir telefon geldi. Başbakan Tansu Çiller, Aliyev'in direkt telefon numarasını istiyordu. Karamanoğlu da Azerbaycan Devlet Başkanlığı Özel Kalemi'ne telefon etti. Direkt telefon numarasını öğrenip Ankara'ya bildirdi. Karamanoğlu'na 'Acaba dün Çiller'le Aliyev'in neler konuştuklarını öğrenebildiniz mi?' diye sordum. 'Evet' dedi. 'Çiller Aliyev'e, Azerbaycan muhalefeti size karşı bir hareket yapacak, haberiniz olsun. Ayrıca büyükelçi size gelip ayrıntılı bilgi verecek' demiş. 'Ben de büyükelçi olarak gidip, kendisine karşı bir hareketin olacağını ve bu sefer daha dikkatli olması gerektiğini, çünkü halkın da bu hareketin arkasında olacağını ifade ettim' dedi. Ben ise, 'Bu işler Türkiye'yi niçin ilgilendiriyor Altan Bey? Bırakın Azerbaycan kendi kaderini kendisi tecrübe kazanarak tayin etsin. İktidarda Aliyev veya bir başkasının olması Türkiye için farketmez ki dedim"

ALİYEV'LE DEMİRKOL İÇİN PAZARLIK

"Demirel araya girmiş ve benim Türkiye'ye getirildikten sonra medyayla hiç konuşturulmayacağım ve Azerbaycan görevlilerinin, olayla ilgili bilgisi olan bir şahit olarak benimle konuşabilecekleri konusunda Aliyev'e güvence verdikten sonra Aliyev, benim gelen uçakla geri dönmeme razı olmuş. 27 Mart günü akşam üzeri Abdulkadir Sezgin konuta geldi ve 'Hazırlan Türkiye'ye gidiyorsun, beş on dakika içinde aşağıya, ofise in' dedi... Uzun bir süre sonra uçağa iki kişi bindi. Uçakta beklemenin nedeni, uçağa benimle binen iki kişinin Aliyev ile yaptığı pazarlıkmış. Uçağa gelen iki kişiden biri MİT Dış İstihbarat Daire Başkanı Yalçın Ertan'dı. İkinci kişi Adalet Bakanlığı'nda bulunduğum sırada tanıdığım ve daha sonra Başbakan Müsteşarı olan Ali Naci Tuncer idi."

MHP'li Dağcı Bakü'de

"16 Mart günü akşamı MHP Kayseri Milletvekili Mustafa Dağcı Azerbaycan'a geldi. Din Müşavirliği'ne gelen Dağcı ile görüştük. Dağcı, genel merkez tarafından 'Bakü'ye git, durumu öğren' diye gönderildiğini söyledi... Azerbaycan'da bir iktidar değişikliği meydana gelebileceğini sezen MHP içindeki bir grup, hareketin başarı ile sonuçlanması ihtimalini dikkate alarak, hiçbir katkıları olmadan sonuca ortak olma düşüncesiyle harekete geçtiler. Eğer Aliyev'e karşı yapılan hareket başarılı olsaydı, bana sahip çıkılacaktı, bizim gençlerdendir denilecekti. Hareket başarısız olursa, bana hiç sahip çıkılmayacak, beni hiç tanımayacaklar ve sonuçta darbeci deyip uzak duracaklardı. Nitekim sonuncusu oldu."

FERMAN DEMİRKOL KİMDİR?

Iğdır'da doğdu. Azeri kökenli bir aileye mensup. Liseyi Iğdır'da bitirdi. İstanbul Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra doktora için Almanya'ya gitti. Doktorasını İ.Ü'de tamamladı. İş Müfettişliği ve Ağır Ceza Mahkemesi üyeliği yaptı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışırken 5 yıllığına Bakü'ye gitti. Azerbaycan Milli Meclisi'nde Anayasa Danışmanı olarak görev yaptı. İçişleri Bakan Yardımcısı ve OMON Birlikleri Komutanı Ruşen Cevadov ile birlikte Haydar Aliyev'e karşı darbe girişiminde yer aldığı iddia edildi. Bakü'de Türk Büyükelçiliği Konutu'nda bir süre saklandıktan sonra Türkiye'ye kaçırıldı. '1995 Mart'ında Türkiye'ye kaçırılan Demirkol, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Kürsüsü'nde öğretim üyesi.

 
Reklam gibi genelge SSK'nın hastanelere gönderdiği genelgede, Ankara Onkoloji Merkezi'nin ismini de vererek, "hastaları bu merkeze gönderin" talimatı vermesi tepki gördü.
8 katrilyon 'keyif' için gitti
Türkiye'de son 5 yılda toplam 8 katrilyon 136 trilyon 657 milyar 376 milyon 512 bin liralık alkollü içki ve sigara tüketildiği belirlendi.
Çocuk cezaevlerinde reform
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun, çocuk mahkumların kaldığı cezaevlerinin 6 kişinin kalabileceği "oda"lar halinde yeniden düzenlendiğini bildirdi.
Turizm web sitesini yeniledi
Turizm Bakanı Taşar, Türkiye'nin en çok turist alan 20 ülke arasında olmasına rağmen en çok e-ticaret yapan ülkeler arasında yer almadığını söyledi.
Kızılay'da kadro gerginliği artıyor
Yolsuzluklar kimlik bunalımı doğuruyor
'Din oyuncak değildir'
Mekke'de düzenlediği basın toplantısında "Sadaka vermek ayrı, kurban kesmek ayrıdır" diyen Mehmet Nuri Yılmaz, "Din oyuncak değildir, herkes istediği gibi konuşamaz" dedi.
Kamu araçlarından 3 trilyon gelir elde edildi
Maliye Bakanı Sümer Oral, kamu kuruluşlarınca teslim edilen araçlardan 1835'inin satışından 2 trilyon 918 milyar lira gelir elde edildiğini bildirdi. AK Parti Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya'nın soru önergesini yanıtlayan Oral, 2002 yılı bütçesinde kamu kuruluşlarına (ambulans, itfaiye aracı, sağlık, eğitim, savunma ve işkolları açısından özel öneme sahip taşıtlar hariç) taşıt alımı için 40 trilyon 772 milyar lira ödenek ayrıldığını hatırlattı. Tahsisatın, önemli bir bölümünün kuruluşların hizmetlerine dönük taşıtlarla ilgili olduğunu kaydeden Oral, şu bilgileri verdi: "Halen genel ve katma bütçeli kuruluşların kullanımındaki taşıt 87 bin 457'dir. 2002 yılı bütçesinde sözkonusu taşıtların akaryakıt giderleri için 156 trilyon 500 milyar lira, bakım ve onarım giderleri için ise 46 trilyon 15 milyar lira olmak üzere toplam 202 trilyon 515 milyar lira ödenek tahsis edilmiştir. Diğer taraftan Milli Emlak Genel tebliği uyarınca kamu kuruluşlarınca teslim edilen araçlardan 1835 adet taşıtın satışı Bakanlığımızca gerçekleştirilmiş ve sözkonusu satışlardan 2 trilyon 918 milyar lira gelir elde edilmiştir. Halen ilgili kuruluşlarca teslimatı sürdürülen taşıtların satışı devam etmektedir."
TERÖR UZMANLARI FBI KURSU'NDAN DÖNDÜ
Terörle Mücadele Yardım Programı (ATA) çerçevesince geçen ay ABD'ye giden emniyet, jandarma ve Adalet Bakanlığı yetkililerinden oluşan 20 terör uzmanı, Ankara'ya döndü. Aralarında 9 emniyet müdürü, 6 üst rütbeli subay ve Ankara DGM Savcısı Hamza Keleş'in de yer aldığı ekip, "FBI Genel Merkezi, Amerikan Üniversitesi, Diplomatik Güvenlik Servisi, Adalet Bakanlığı, Arlington Genel Merkezi, Federal Acil Durum Merkezi ve Maryland Üniversitesi"nce terörle mücadele konularında iki hafta süreyle aralıksız kurs ve seminerlere tabii tutuldu. Heyet, FBI uzmanlarınca 11 Eylül saldırıları ve El Kaide örgütü hakkında da brife edildi. ABD'de Washington başta olmak üzere çeşitli şehirlerde 15 gün boyunca kurslara katılan terör uzmanları, şu konularda bilgilendirildi: "Amerikan Adalet Sistemi, Demokratik Toplumda Polislik, Özgür Toplumda Medyanın Rolü, Uluslararası Terörizmde Eğilimler, Polisin Rolü ve Elçilik Sistemleri, Uluslararası Polis İşbirliğinin Önemi, Yerel Polisin Rolü, Terörist Soruşturmalarında FBI'ın rolü, Teknoterörizm, Terörizm Soruşturmalarında Adli Tıp, Kitle İmha Silahlarını Tespit Etme, Müdale, Olay Yönetimi, Hassas Altyapı Koruması, 11 Eylül Saldırıları ve El Kaide Örgütü."

18 Şubat 2002
Pazartesi
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED