Kamuoyunda yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları ile sık sık gündeme gelen hükümetin küçük ortağı ANAP, "AB Paketi'nden" sonra, erken seçim öncesi yolsuzluklar konusunda da çeşitli manevlara hazırlanıyor.

ANAP, yıllardır kendisine bağlı olan Türkiye Vakıflar Bankası'nın yönetiminin, haklarındaki yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları nedeniyle görevden alınmaları için harekete geçti. Banka yönetimini görevden almak için formül arayan ANAP yönetimi, kamuoyuna yolsuzlukla mücadele ediliyor mesajı vermeyi amaçlıyor.

Yeni Şafak'ın bir süredir gündeme getirdiği Türkiye Vakıflar Bankası ile ilgili yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları, yıllardır bankanın yönetimini yürüten ANAP'ı karıştırdı. Vakıfbank ile ilgili usulsüzlük iddialarının partiye zarar verdiğini düşünen ANAP'lı kurmaylar, banka yönetiminin değiştirilmesi gerektiğine karar verdi. ANAP'lı kurmayların, konuyu, Genel Başkan Mesut Yılmaz'a götürdükleri ve Yılmaz'dan da onay aldıkları öğrenildi.

Ancak, ANAP'lı yöneticilerin önüne Vakıfbank'ın özelleştirilmesine izin veren yasa engeli çıktı. Yasayla birlikte, bankanın yönetimi kısmi olarak özerkleştirildi ve banka Başbakanlık'a bağlandı. Banka Genel Müdürü Altan Koçer'in de sadece yolsuzluk ve usulsüzlük iddiası nedeniyle görevden alınması öngörülüyor.

ANAP yönetimi, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'nun Vakıfbank ile ilgili hazırladığı raporlara tepki göstermişti. DDK, Vakıfbank ile ilgili 8 ayrı dosya hazırlamış ve dosyalarda banka yönetiminin görevlerini kötüye kullandıkları belirtilerek, haklarında dava açılması istenmişti.

Başbakanlık Teftiş Kurulu ise, aynı dosyaları bir daha inceleyerek, DDK'nın bankada tespit ettiği usulsüzlükleri katılmadığını belirtmişti. Hükümet, Cumhurbaşkanı Sezer'in dosyaları Cumhuriyet Savcılığı'na göndermesine rağmen, Vakıfbank yöneticilerinin yargılanmasına izin vermemişti.