AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
"Sessiz devrim"

Yedinci Uyum Paketi'nin Meclis'ten geçmesine şaşıran Batılılar Türkiye'ye övgüler düzmekte ve bunu bir "sessiz devrim" olarak nitelemektedirler.

Evet bu son paketle gerçekleşen değişiklikler adeta bir "devrim" niteliğinde olduğundan Türkiye'deki karar alma sürecinin yavaşlığını, statükoyu değiştirmenin nerede ise imkansız derecede zorluğunu ve direncini dikkate aldığımızda ister istemez şaşırmamak mümkün değil.

Aslında paketle gerçekleşen değişiklikler gerçekten "devrim" niteliğinde sistemi temelden ve çok yönlü olarak değişikliğe uğratan düzenlemeler değil, ancak bu "mütevazı" değişikliklerin sembolik anlamı ve değeri dikkate alındığında "sessiz devrim" denmesinin isabetli olduğu söylenebilir. Özellikle pakette bulunan Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği ile ilgili düzenlemeler öne çıkmakta ve bundan dolayı "devrim" nitelemesi uygun görülmektedir.

Değişen ne?

Gerçekleştirilen değişiklik nedir ki "devrim" nitelemesi yapılmaktadır? Öncelikle Genel Sekreter'in atanması biçimi değişmekte ve sekreterin sivil de olabilmesi imkanı getirilmektedir. Devlet yapısı içerisinde Başbakanlığa bağlı bir idari/danışmanlık kurumu olan Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) en yüksek idarecisinin sivil olmasından daha doğal ne olabilir ki? Ama şimdiye kadar hep askerler atanmıştır ve en önemlisi buraya atama Yüksek Askeri Şûrâ tarafından yapılmaktadır. Bu bakımdan bu değişikliğin önemi büyüktür.

Diğer taraftan ve asıl önemlisi bu kuruluşun icracı niteliğine son verilmiş olmasıdır. Bilindiği gibi MGK ulusal güvenlikle ilgili konularda hükümetlere tavsiyelerde bulunan bir danışma kuruludur. Bu kurulun hükümete tavsiye ettiği kararların takibi ve bu çerçevede çeşitli faaliyetlerde bulunmak yetkisi Genel Sekreterliğe verilmiş ve bu birim bir tür "paralel hükümet" veya "alternatif hükümet" olarak örgütlenerek her türlü kamusal faaliyet ve hizmet üretimi ile ilgilenir hale getirilmiştir. Asıl sıkıntı yaratan ve asla demokratik yönetimle bağdaştırılması imkanı olmayan uygulama buydu. Bu bakımdan MGK'nın icracı niteliğinin sona erdirilmiş olmasının önemi dolayısıyla "sessiz devrim" nitelemesinin yapılması yerindedir.

Tavsiyeyi bir bakan mı takip edecek?

Tasarının Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmesi sırasında Ak Parti grup başkan vekillerinden birinin teklifi üzerine MGK'nın hükümete tavsiye ettiği kararları takip etmek üzere bir bakanın görevlendirileceği hükmü yasaya ilave edilmiştir. Burada yapılmak isteneni anlamak mümkün değildir. MGK tarafından hükümete tavsiye edilen bir husus, eğer hükümetçe benimsenirse onun gereği olan işlem ve süreçler başlatılır ve uygulama alanına sokulur. Dolayısıyla artık bu hükümetin bir icraatı olacağından ayrıca bir takip gerekmez, zaten hükümet bunu takiple sorumludur. Yok, eğer MGK tavsiyesi hükümet tarafından uygun görülmez, yerinde bulunmaz ise bunun takibi söz konusu olamaz. Çünkü yerinde bulunmayan bir tavsiye ile ilgili herhangi bir işlem ve süreç başlatılmayacağından bununla ilgili bir tasarruf gündeme gelmeyecektir. MGK tavsiyesini bu çerçevede anlamak gerekmektedir.

Şimdiye kadar olduğu gibi MGK'nın tavsiye ettiği kararların Genel Sekreterlik tarafından takip edilmesi, aslında tavsiye fiili ile bağdaşabilen bir durum değildi. Tavsiyenin takibi ve hükümetin buna ne kadar uyup uymadığının kontrolü söz konusu ise bu bir tavsiye değil ayan beyan bir emir, bir direktiftir. Zaten sorun bu noktadan kaynaklanmaktadır. Durumu bu şekilde anlamak gerekirken tasarıya son anda ilave edilen madde ile bir bakanın bu işle görevlendirilmesinin ne anlama geldiğini anlamak ve Uyum Paketi ile yapılmak istenenle bağdaştırmak mümkün olamamaktadır. Ak Parti grubu kendi kendisiyle çelişmiş ve ne yaptığını anlamamıştır.

Yedinci Uyum Paketi pekçok yasada değişiklik yapmış ve yıllardır şikayet konusu olan demokrasi önündeki bazı engelleri kaldırmaya çalışmıştır. Bunlardan sadece MGK Genel Sekreterliği ile ilgili olanının gündemi işgal etmesi konunun sembolik değeri ile ilgili olsa gerektir. Yoksa bu değişiklikle siyaset üzerinde askerin vesayet ve denetimine son verilmiş değildir. Sadece önemli bir adım atılabilmiştir. Askerin sistem içerisinde etkinliğini sağlayan pekçok araçtan biriydi Genel Sekreterlik.

Yedinci Uyum Paketi ile önemli bir adım atılmıştır ve bunun sembolik değeri son derece büyüktür. Buna Meclis'teki milletvekillerinin tümünün destek vermesinin de ayrı bir önemi bulunmaktadır. Elbette ki bu askere karşı bir rövanş filan değildir. Sadece siyasetin normalleşmesi ve demokrasinin önünün açılması çabasıdır. Demokrasi sadece siviller için değil askerler için de gereklidir.


5 Ağustos 2003
Salı
 
DAVUT DURSUN


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED