AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
At gözlüğü

Yahu arkadaşlar, hergün büyük bir iştahla gazete okuyan, televizyon tartışma programlarını izleyen dostlar, ekonomimize ne olduğunu anlayabiliyor musunuz?

Önce, vaktiyle adı 'Sıfırcı Hoca'ya çıkmış Standard and Poors adlı reyting kuruluşu Türkiye'nin kredi notunu yükseltti; Fitch ile Japon JCR de, anladığım kadarıyla, not yükseltmede sıraya girmeyi kararlaştırdı. Elimde iki yabancı yatırım kuruluşunun Türkiye ekonomisiyle ilgili taze raporları var; her ikisinde de alışılmadık övgüler okunuyor.

"Gürültü perdesi ve tabular yıkılırken" başlıklı 31 Temmuz 2003 tarihli Türkiye Raporu'nun satır başlarını beraberce okuyalım: "Önemli her unsur doğru istikamette gelişiyor... IMF programı için gerekli tedbirlerin hepsi yerli yerinde... Türkiye Kopenhag kriterlerine çok yakın... Ekonomideki büyüme bir istatistik hayali mi?.. Yatırımcılar dış etkilerden endişe etmemeli... Enflasyon davranışı müthiş değişiyor..."

Son açıklanan enflasyon oranı ferahlatıcı; 16 yıldır görülmemiş düşüklükte seyrediyor enflasyon... İhracatta 50 milyar dolar çıtasının aşılacağı tahminleri yapılıyor... IMF heyeti geldi ve bizim yetkililerle birlikte ekonomik göstergeleri gözden geçirdikten sonra borçları bir yıl daha uzatıp olumlu bir rapor yazarak Washington'a döndü. Ekonomideki kısmî canlanmanın üretime ve istihdama yansıması da bekleniyor...

Kusura bakmayın, ama yazmak zorundayım: Bunların hiçbiri, medyamızın o çok bilmiş ekonomi yazarlarını okuyan, yorumcularını dinleyenler tarafından beklenen gelişmeler değil. Aylardan beri, neredeyse hükümetin kuruluşuyla birlikte, hergün kalem şaklatan, ekranları saatler boyu işgal eden ekonomi dehâları, bizlere, şimdi yaşanan gelişmelerin tam tersini beklememizi anlatıp durdular. Borsayla bir ilişkim yok, ama olsaydı, onların etkisiyle uzak durmayı yeğlerdim... Yabancı yatırımcıların da, kendi ellerindeki bilgi ve bulgularla çeliştiğini görseler bile, okuyup duyduklarından etkilenerek, "Herhalde bir bildikleri vardır" beklentisine girmiş olmalarını yadırgamam...

İyi de gerçekten ne oluyor?

Olanı açıklamada bir tek anahtar sözcük var: 'İdeoloji'... Ancak, bu, gazetelerin ekonomi sayfalarını hazırlayan, gelişmeler hakkında ahkâm kesenlerin 'ideolojisi' değil yalnızca; onları esas etkileyen hükümete atfettikleri 'ideoloji'... Kendi ideolojileri ile hükümete atfettikleri sanal ideolojinin etkisiyle, medya dehâları, ekonomi alanındaki gerçekleri bir türlü göremediler. 'Olumlu gelişmeler' gözlerden saklanamaz hale geldiğinde ise bunu bir türlü itirafa yanaşmıyorlar...

Ekonomiden sorumlu bakan Ali Babacan'ın kendini fazla öne çıkartmayan mütevazı tavrı da bu durumda pay sahibi. Bilderberg toplantısına katılması bile Ali Babacan'ı onların gözünde 'ideolojik' açıdan 'kabul edilebilir' kılmadı. Önceki bakanları, onların işbaşına getirdiği bürokratları 'kendilerinden' bilip eksiklerini sakladılar da, Babacan ve kadrosunu 'başkaları' diye yadırgadılar. Hâlâ da yadırgamaya devam ediyorlar.

İyi de, esas yadırganacak durumda olanlar, görevleri okurlarını doğru bilgilendirmek olan, gelecekle ilgili tahmin ve beklentilerinde isabet kaydetmeleri beklenen ekonomi yazar ve yorumcuları değil mi? Sürekli kriz beklentisi pompaladıkları topluma yaptıkları kötülüğü nasıl affettirecekler?

İdeolojik körlükle buraya kadar... Hiç değilse bundan sonra görevlerini sağlıklı biçimde yerine getirmeyi düşünüyorlarsa, gözlerindeki at gözlüğünü çıkarmaları ve önem vermedikleri için şimdi başlarını derde sokacağa benzeyen 'eğriye eğri doğruya doğru' ilkesine yeniden sahip çıkmaları gerekiyor...

Bu yolla güvenilirlik kazanabilirler mi? Denemeye değer...


5 Ağustos 2003
Salı
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED