AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

P O L İ T İ K A
2004'e kilitlendik

2004 sonunda söz verilen müzakere tarihini almak için atak yapacaklarını söyleyen Dışişleri Bakanı Gül, "Devlet içinde bu işten vazgeçmeliyiz diyen hiç kimse yoktur. Çünkü bu devlet politikasıdır" dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, AB sürecinde çok kritik bir döneme girildiğini, 2004 sonunda söz verilen müzakere tarihini almak için atak yapacaklarını bildirdi. "Herkes, tarih alınamamasının AB yolunun sonu olduğunu biliyor" diyen Gül, devlet içinde AB'ye karşı olanların bulunmadığını söyledi.

Kanal 7'de yayınlanan Ters Köşe adlı programda Fehmi Koru ve Mehmet Akif Beki'nin sorularını cevaplayan Gül, AB'ye üyelik ve Kıbrıs konusunda çok önemli bir döneme girildiğini belirterek, Türkiye'nin AB üyeliği yolunda yeni bir atağa kalkacağını kaydetti.

Gül, Türkiye'nin büyük bir güç olduğunu dolayısıyla da diğer ülkelere göre AB'ye etkisinin daha fazla olacağını dile getirdi. Kopenhag Zirvesi'nde "Türkiye ile 2004 sonunda vakit geçirmeden müzakereler başlayacak" şeklinde karar alındığını hatırlatan Gül, "Son AB raporunda siyasi adımların atıldığı ancak uygulamanın yapılmadığı belirtiliyordu. Ancak aradan geçen süre içerisinde uygulamaya dönük çok önemli adımlar atıldı" dedi.

Gül, uygulamayla ilgili atılan adımlara MGK Kanunu'nu ve yabancı dillerde yayın hakkıyla ilgili yönetmelikleri örnek gösterdi.

Devlette AB'ye karşı çıkan yok

Kültürel ve ekonomik nedenlerle AB içerisinde Türkiye'yi istemeyen kesimlerin olabileceğine dikkat çeken Gül, bir soru üzerine, "Devlet içerisinde oturup konuştuğumuz herkes bu yolun doğru olduğunu söylüyor. Bunun için ne gerekiyorsa yapılması gerektiğini söylüyor" dedi. Gül, 2004 yılı sonunda müzakere tarihi alınamamasının Türkiye'nin AB üyeliği yolunun sonu olduğunu devletin içerisindeki bütün kesimler tarafından bilindiğini de ifade etti.

'İstanbul'u değil İslam alemini vurdu'

İslam ülkeleri halklarının da özgür ve mutlu yaşama haklarının olduğunu söyleyen Gül, terörün bitmesi için başta Filistin-İsrail sorunu olmak üzere bölgesel sorunların çözülmesi gerektiğini hatırlatarak "Saldırılar sadece İstanbul'u değil İslam alemini vurdu. Bu olaylar müslümanlığa hizmet etmediği gibi asıl darbeyi müslümanlığa vurmuştur" dedi.

Loizidu kararı KKTC'nin tanınması anlamına gelir

Gül, Loizidu davasında Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin Türkiye'nin istediği kararı verdiğini hatırlatarak, "Tazminatı ödemeseydik pekçok benzer dava açılacaktı ve zor duruma düşecektik. 34 ülke Türkiye'nin önerisine destek verdi, sadece Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi karşı çıktı. Daha önce hep Türkiye yalnız kalırdı, bu kez öyle olmadı. Loizidu davası Türkiye'nin AB yolundaki engellerden biriydi. Loizidu davasının 2005 yılına kadar ertelenmesi de Türkiye'ye zaman kazandırdı. Şimdi ise benzer sorunlarda AİHM'den önce KKTC'de kurulan özel mahkemede çözüm aranacak sonra AİHM'ye gidilecek. Aslında bu KKTC'nin tanınması anlamına da geliyor" dedi.



8 Aralık 2003
Pazartesi
 
Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED