AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

G Ü N D E M
'İşim benim hayatım'

İstanbul Valisi Muammer Güler, 10 aylık icraatını gazetemiz Yenişafak'a değerlendirdi. Makamında ziyaret ettiğimiz Vali Güler, bombalama olaylarından trafiğe, kaçak yapılaşmadan, sosyal yara olan işsizliğe kadar İstanbul'un ve İstanbullunun sorunlarıyla ilgili sorularımıza içtenlikle cevap verdi. İstanbul'un dünya şehri olma yolundaki en büyük engelin kentsel altyapısını tamamlayamaması olduğunu belirten Güler, İstanbul'un kurtuluşu için önce acı frene basılması gerektiğini ve olumsuzlukları durduracak bir takoza ihtiyaç olduğunu söyledi.

İstanbul Türkiye'nin kalbidir

"İstanbul bana göre Türkiye'nin yarısıdır. Türkiye'nin kalbidir. Ankara tabii, başkenttir. Başkent olması itibariyle bürokratik bir merkezdir ama, ekonomik hareketlilik ve işin ağırlığı İstanbul'da, İstanbul'a gelince işin boyutu değişiyor. İstanbul'da ayrı bir hayat var, ayrı bir yaşam tarızı var. İstanbul'da bütün Türkiye var! Türkiye'yi her köşesiyle yaşamak mümkün bir ucundan bir ucuna. Nüfus konusunda bile doğrudan birşey söyleyemiyorsunuz. Günlük hareketliliğin getirdiği bir nüfus da söz konusu olabilir. Avrupa'nın 6'ncı büyük yerleşimi, dünyanın 33 büyük metropolünden biri olacak. Bir dünya şehri.."

Önce acı bir fren yapmalı

"Yerel yönetimler yasası ile kamu hizmetlerinin büyük çoğunluğu merkezi idare tarafından yürütülürken, bunlar yerel yönetimlere devredilecek. Yerel yönetimler derken sadece belediyeleri düşünmeyelim, il özel idareleri de, belediyeler de yerel yönetimler birimi olarak bu kamu hizmetlerinin yürütülmesinde görev alacak. Hizmetin merkezi idare tarafından yürütülmesi esastı geçmişte, şimdi yerel yönetimler tarafından yürütülmesi daha asli olacak. Daha doğrusu, sayılmayan görevleri merkezi idare yapacaktı, şimdi sayılmayan görevleri yerel yönetimler yapacak."

"İstanbul'un kent altyapısı karman çorman; İstanbul'un hala çok önemli bir bölümünde imar sorunları yaşanıyor; imarsız yapılaşma, denetimsiz yapılaşma, göçten kaynaklanan çarpık yapılaşma olduğu sürece biz bunun önünü alamayız. İstanbul'da birçok konuyu bıçak gibi kesecek düzenlemelere ihtiyaç var. Bıçak gibi keseceksin. Önce acı bir fren her şeye bütün olumsuzluklara kanunsuzluklara, ilkesizliklere dur diyebilecek acı bir fren, arkasından sağlam bir takoz. 2B kanunu çok güzel bir acı fren oldu. Çarpık yapılaşmaya bir daha hiç olmayacak şekilde takoz koydu. İstanbul'a geldiğimden beri İstanbul'la ilgili en önemli kanun tasarısı buydu."

İstanbul üç yıl içinde 15 bin dersliği yapmalıdır. Ama okulları yapmanız yetmiyor. Okulları bilişim teknolojisinin verdiği imkanlardan yararlandırmak gerekiyor. Bugüne kadar bilgi kullanmayı öğrenemedik. Ezberci eğitim yerine karşılaştırmalı mukayeseli anlayan, irdeleyen, sorgulayan, ayağı yere basan denetleyebilen bir insan tipi, üreten, yaratan, yaratıcı zekayı geliştiren bir eğitim. Bütün bunlar için fiziki şartların oluşturulması gerekiyor. Eğitimde kalite arttırılması gerekmektedir. Mesleki eğitime ağırlık verilmeden bunu yapmak mümkün değil. Türkiye artık. % 30- %70 oranlarını tam tersine çevirerek % 70'leri mesleki lise, % 30'ları genel lise konumuna getirmek durumunda."

En büyük korkumuz deprem

İstanbul önümüzdeki 10 yılda depremle ilgili bütün hazırlıklarını bitirmek zorunda, yoksa bedelini çok ağır öder. Kent dokusu, yapı stoku depreme hazır değil. Biz kamu binalarından ağırlıklı olarak eğitim ve sağlıkla ilgili binalardan başlamak üzere yapı stokumuzu çek-up'tan geçirmeye başladık. Bununla ilgili özel projeler satın alıyoruz. En azından kamu binalarını depreme dayanıklı hale getireceğiz." Muammer Güler, günde 18 saat çalışıyor. Sigara içmeye akşam mesaisinde başlıyor. Cumhuriyet döneminin 21. valisi olarak 10 ay önce geldiği İstanbul'u "Türkiye'nin kalbi ve yarısı olan mübarek bir şehir olarak" olarak tanımlıyor ve diyor ki: "Yöneticilik, ağlama değil, iş yapma makamıdır."

Beşiktaş bu sene de işi götürecek!

  • Ben hayatım boyunca hiç izin kullanmadım? Cumartesi, pazarım yoktur. Günde 18 saatten aşağı çalışmam vaki değildir. l Kitap çok okuyamıyorum, ama bir-iki saatimi boş bulabilirsem... Son yüzyıldaki politik değerlendirmeleri, dünya siyasetini, strateji ağırlıklı kitapları okumaya çalışıyorum.

  • Sporu bizzat yapamıyorum, seyiri benim için önemli. Fenerbahçeli olduğumu biliyorsunuz. Ama bu sene Beşiktaş iyi gidiyor. Bu sene bu işi götüreceğe benziyor. l Türkiye gençlerin ruh sağlığını bozacak bir yayıncılık anlayışı var. Ben devlet olarak da eksikliklerin olduğuna inanıyorum. Türkiye'nin geleceği için bazı hassasiyetlere dikkat edilmeli. l Aileme vakit ayıramıyorum, onların anlayışlarına sığınıyorum. Hoca hanım bu konuda benim eksiğimi tamamlamaya çalışıyor. Çocuklarım alıştı. Bizim için bir yaşam tarzı oldu. Bizimle az görüşmeyi onlar da kabullendiler. l Ben sigaraya akşam başlarım. Akşama kadar sigara içmem, sigaraya akşam saat 17.00-18.00'de başlarım.

    BANA AYAK UYDURAN KALIR

    " Aceleci bir yapıya sahip değilim ama bir işin çabuk yapılmasını seviyorum. Gerektiği an insan mevzuat dahil birçok şeyi bypas edebilmeli. Burda suç işlemedikten sonra, yetim hakkı sözkonusu olmadıktan sonra birçok şey üstlenilebilir. Geçmişte böyle bir anlayışa sahip oldum ve bunun zararını görmedim. Birçok şeyi de ancak böyle yaptık. Zeugma'yı bürakrasinin işleyişine bıraksaydık çıkartamazdık. Dünya hazinesidir, Gaziantep'in turizmine çok katkıları olmuştur. Yöneticilik iş yapma makamıdır, ağlama makamı değildiir. Geçirdiğiniz fırtınalara kimse bakmaz, gemiyi limana yanaştırıp yanaştıramadığınıza bakar. Müfettiş anlayışıyla bakarsanız her olaya, iş yapmanız zordur. Çünkü her şeyde bir kusur aranmaz. İş yapmak için birçok konuda cesaretli olmalıdır. Bu sistem korkak idareci üretiyor."

    İstanbul en güvenli metropollerden

    "İstanbul dünyanın birçok şehrinden daha güvenlidir. Son yaşanan terör olayı bir küresel terör olayıdır. İstihbarat birimlerinin güçlendirilmesi, koruma önlemlerinin arttırılması gerekir. Ancak basın bazı şeyleri gereğinden fazla dile getirdi, hergün televizyonlarda anlatıldı. Bu sayede İstanbul sanki yaşanılmaz şehir görüntüsünü aldı. Birçok konsolosluktan ve yabancı kuruluşlardan bize talepler geldi. Ama onlar da zaman içersinde anladılar ki 4 tane bomba ile filan İstanbul'da hayat bitmiyor."

    Vergi, trafiği rahatlatır

    "Ya yolları çoğaltacaksın veya araçları azaltacaksın. Bir üçüncü yol, mevcut yolları akıllı kullanmak. Bizim trafiğimiz insan değil, araç taşıyor. Onu insan taşır hale getireceğiz. Orda rayli sistem devereye giriyor. Demiryolundan istifade edeceksiniz. İstanbulda raylı sistemin metro, hafif metro, tren, banliyo bunları arttırmak lazım ve denizi boğazı Allahın bedava olarak bize verdiği otobanı kullanmıyoruz. Boğaz bedava otobandır, yol masrafı yok onun kullanılması lazım. Otoparkımız yeteri kadar yok. O kadar bina yapıyoruz. Her yeri binalarla dolduruyoruz. Aklımıza otopark yapmak gelmiyor. Belediye iskan ruhsatı verirken otopark masrafı adı altında aldığı para karşılığında gerekli otoparklar yapılmıyor. 34 plakalı araçlardan İstanbul'un trafiği için ödeme alınmalıdır. Olaya şöyle bakalım: İstanbul'da yaşayan İstanbul'a yapılacak hizmetler için bir bedel ödemiyor. İstanbul'da yaşayan İstanbul'da yaşamanın bedelini ödemediği sürece bir şey yapmak mümkün değil. Ben buna İstanbul vergisi diyorum.

  • İSMAİL ZELVİ



  • 29 Aralık 2003
    Pazartesi
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED