AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Önemli bir katkı...

Birdenbire, “Eskiden noktaları daha çabuk birleştirir ve Fransa’da yeri-göğü birbirine katan başörtüsü tartışmasının Türkiye’den kaynaklandığını kolayca tespit ederdiniz” diyen bir ses çaındı kulağıma...

İstanbul’da, tanımadığım kişilerin de bulunduğu bir grupla birlikteyim... Masamızda, Jacques Chirac’ın kurduğu komisyonun raporu üzerinde fazla disiplinli olmayan lâflar edilmekte... En az konuşan benim ve lâflarım sohbetin havadan-sudan görüntüsüne uygun önemsizlikte... İşte tam o sırada, tanımadığım yüzlerden biri, bana dönerek, “Eskiden noktaları daha çabuk birleştirirdiniz...” diye başlayan cümleyi sarf ediverdi.

Tanımadığım kişilerin aşırı iltifatları da ileri derecede eleştirileri de beni rahatsız eder. Eski çalışmalarımı övdüğü için teşekkür mü etmeliyim, yoksa şimdilerde zihnimin yavaşladığını ima ettiği için kızmalı mıyım? Bilemedim... Tanımadığım kişi kulağıma eğilip, “Sizden öğrendiğim yöntemle bulgularımı göndereceğim, okuyun kendiniz karar verin” diye fısıldadı; âcil tepkimi önleyerek...

İyi ki tepki göstermemişim. Ne demek istediğini tam anlamadığım için sonradan rahatsız olmam garantiymiş çünkü... Şimdi adını da bildiğim o yüzün, başörtüsü yasağının şu sıralarda bizden Fransa’ya oradan da başka Avrupa ülkelerine taşınmasına getirdiği ‘açıklama’ gerçekten ilgimi çekti. O ilk rastlaşmamızda, niye “Eskiden olsa” diye başlayan bir cümle kurduğunu da, bana gönderdiği malzemeyi dikkatle gözden geçirdiğim için, artık biliyorum.

Gönderdiği malzeme birkaç kupürden oluşuyor. İlki, 11 Kasım 2003 tarihli Hürriyet gazetesinde yayımlanmış bir haber. Başlığı, “İktidarda karşı devrimciler var.” Sefa Kaplan imzalı haberi okuyalım: “Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası tarafından düzenlenen ‘Cumhuriyet’ panelinde konuşan Prof. Nur Serter, ‘Bugün Türkiye'de karşı devrimciler iktidarda’ dedi. Prof. Serter'in bu sözleri paneli izleyenler tarafından ayakta alkışlandı.

“Çok değil, beş-altı yıl öncesine kadar, bütün toplantılarını büyük bir gizlilik içerisinde sürdüren mason localarının kamuoyuna açılma çabaları sürüyor. Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 80. yılı dolayısıyla yapılan bir dizi faaliyet de bunun somut bir göstergesiydi. Ankara ve İzmir localarının düzenlediği Cumhuriyet balolarından sonra, İstanbul'daki Büyük Mason Locası da bir panel, sergi ve kokteyl gerçekleştirdi. Cumartesi günü Nişantaşı Işık Lisesi'nde yapılan ‘Cumhuriyetimiz’ konulu panelde konuşan İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Nur Serter, ‘Türkiye'de karşı devrimcilerin iktidarda olduğunu’ iddia etti. Prof. Serter, İncil'le Kuran arasındaki farkları belirterek başladığı konuşmasında, ‘Türkiye'de iktidar olmak için halk oyu kâfi değildir. Halkın oylarını alıp iktidar olsanız bile, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesi dışında kaldığınız zaman, iktidar yetkisini kullanma hakkına sahip olamazsınız’ dedi.

“Konuşması sık sık alkışlarla kesilen Prof. Serter, iktidarda bulunduğunu iddia ettiği karşı devrimcilerle mücadele etmek için bütün güçlerin birleşmesi gerektiğini de belirterek, masonların da 'kafa konforu'ndan vazgeçmelerini istedi. Milliyet gazetesi yazarı Nail Güreli'nin yönettiği panelin bir diğer konuşmacısı olan Cumhuriyet gazetesi yazarı İlhan Selçuk ise ‘Türkiye'nin bir karşı devrim çalkantısı’ içinde bulunduğunu savunarak, ‘Bir başka siyasi iktidar için harekete geçmek gerektiğini’ söyledi.”

İkinci haber kupürü de Zaman gazetesinden. Zaman, ‘Cumhuriyet’ başlıklı panelle ilgili haberi Hürriyet’ten iki gün önce vermiş. Orada da benzeri bilgiler yer alıyor, ama İbrahim Balta imzalı haberde küçük bir ayrıntı önemli: “Nail Güreli’nin yönettiği konferansta, İlhan Selçuk, ‘İnsan dört ayaklıydı, içlerinden birisi ayağa kalktı; herhalde o solcuydu’ dedi. Selçuk, plaketini ‘üstad’ diye sahneye çağrılan Haluk Sander’den aldı. Toplantıya ev sahipliği yapan Feyziye Mektepleri Vakfı başkanı Sevil Osman Erberger’e plaketi, toplantıyı organize eden mason heyeti adına Salih Evcilerli verdi. Son sözü alan Erberger ‘Her şeyimizi borçlu olduğumuz Atatürk’e biz ismimizi de borçluyuz’ dedi.”

Sonuncu kupür ise ‘Freemasonry Today’ adlı yabancı bir dergiden... Orada Fransa’da masonluğun 275. yıldönümünün büyük törenlerle kutlandığı uzun uzadıya anlatılıyor. Haberin bir yerinde kutlamaya desteğini veren tanıdık bir isimle karşılaşıyoruz: Cumhurbaşkanı Jacques Chirac... Okuyalım:

“Esas kutlamalar 23 Haziranda, Paris’te, büyük üstadların Elysée Sarayı’nda Cumhurbaşkanı Jacques Chirac tarafından kabulüyle başladı. Fransa’da masonluk ile siyasî hayatın irtibatına ters bakılmaz. Konuşmasında, Cumhurbaşkanı Chirac, Cumhuriyetçi ilkeler ile masonik fikirlerin elele geliştiğinin altını çizdi. ‘Fransız masonluğunun savunduğu ne kadar ilke varsa zamanla Cumhuriyet’te onlar kökleşti’ gözlemini katılanlarla paylaştıktan sonra ekledi: ‘Fransa’yı bütün farklılığıyla temsil eden topluma kendini adamış kadınlar ve erkekleri kendisine çekmiştir masonluk...”

Bu üç kupürü okuyunca siz noktaları birleştirmeyi başardınız mı? Eskiden olsa ben muhtemelen başarırdım...


29 Aralık 2003
Pazartesi
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED