12 Ekim 2003 tarihinde gerçekleşen düğün töreni ile hayatlarını birleştiren Sema ve Murat Çelik çifti, düğünden 10 gün sonra akraba ziyareti için evden ayrıldı ancak gelin birden yolda fenalaştı. Sema Çelik, hastaneye kaldırıldı. Yeni gelin, SSK Hastanesi Acil Servisi'nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kalp yetmezliğinden hayatını kaybetti. Hastaneye gelen baba Ali Ağtürk, kızı Sema Çelik'in cansız bedenine son kez kucaklayarak morga indirdi. Bir gün sonra otopsi için SSK Hastanesi morgundan alınan Sema Çelik'in cesedi devlet hastanesi morguna getirildi.

Suç duyurusunda bulunuldu

Gelinin cesedinde otopsi işlemi yapan doktor ve nöbetçi savcı, gözlerinin alınmış olduğunu görünce büyük şaşkınlık yaşadı. Otopsi sonucu Sema Çelik'in her iki gözünün de tüm korniyal tabakasını içerir tarzda alınmış olduğu, üst ve alt göz kapaklarının tek sütürle birbirine dikildiği belirlendi. Bunun üzerine savcı, kocası ve babasına Sema Çelik'in gözlerini bağışlayıp bağışlamadıklarını sordu. "Hayır" cevabı alınca, organ hırsızlığı yapıldığı ortaya çıktı. Savcılık olayla ilgili soruşturma başlatırken maktülün yakınları da hastane yetkilileri ve görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu.

Gaziantep Valisi Lütfullah Bilgin, olayın her yönüyle savcılıkça soruşturulacağını söyledi. SSK Gaziantep Bölge Hastanesi Başhekimi Ali Gözey, olayı adi bir hırsızlık olarak değerlendirdiğini bildirirken, Güneydoğu Lazer Göz Hastalıkları Merkezi Sahibi Dr. Hüseyin Mirkelam, "Bir hırsızlık söz konusu, asıl önemli olan çalınan göz konneası nerede?" dedi. GAZÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Güngör ise kornea naklinin insanlığın faydasına olan bir işlem olduğunu belirterek, Çelik'in ailesinin suç duyurusunda bulunmasının anlayışla karşılanması gerektiğini vurguladı.

Ailesi perişan durumda

Çelik ailesinin avukatı Metin Kınacılar, "Devlete ait bir hastanede böyle bir olayın meydana gelmesi tam bir skandaldır" dedi. Eşini genç yaşta toprağa veren Murat Çelik, eşine ölüsüne bile yapılan saygısızlığı affetmesinin mümkün olmadığını söyledi. Kayınvalide Ayşe Fatma Çelik ise gelininin gözlerine doyamadığını ifade ederek, "Bunu hangi vicdan sahibi yapabilir" dedi.

Baba Ali Ağtürk ise "Kızım gözlerinden ne istediler. Suçlunun bulunmasını istiyorum" diye konuştu. Kayınbaba Mehmet Çelik ise "Bu tamamen vahşilik ve hırsızlıktır. Allah korkusu yok. O güzel gözlere nasıl kıyabildiler" dedi. Murat ve Sema Çelik'in 10 gün önce davul ve zurna çalınan evi, şimdi başsağlığı dilemeye gelenlerle dolup taşıyor.