AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Edirne kültür, eğitim ve ticaret kenti olmalıdır

Cumhuriyet döneminde, Buhara'dan Bursa'ya büyük bir hareketlilik içinde olan Anadolu insanı, hicret kültürü içinde yoğrulmasının yararlarından yoksun kaldı. Hareket etme yeteneğini yitiren bütün toplumlar gibi, Osmanlı coğrafyasının bir özeti olan Türkiye de, ekonomik, siyasal ve kültürel alandaki üretim gücünü büyük ölçüde yitirdi. Seksenli yıllarda izlenmeye başlayan ihracata dönük ekonomi stratejileriyle, Türkiye üretim gücündeki düşüşü, yükselişe çevirdi.

Dünya Ticaret Odası Eski Başkanı Mike Moore'un "Sınırların Olmadığı Dünya" isimli kitabında vurguladığı gibi: "Göç dünyanın en eski teknoloji transferi yöntemlerinden biridir." Bu yüzden, Osmanlılar, İspanya'dan sürülen Müslümanlarla birlikte Yahudilere de ülkelerinin kapılarını sonuna kadar açmışlardır. Bu bağlamda, Osmanlı Devleti'nin İkinci Başkenti Edirne'nin ayrı bir yeri ve önemi vardır. Edirne Balkanlar'da uç veren Anadolu insanının Avrupa'ya açılma ve baskı altındakilerinin de Türkiye'ye sığınma kapısı olmuştur.

Hafta sonunda Anadolu'nun üretim gücünü büyütmede başarıyla uyguladığı "imece" yöntemini güncelleştirerek, araba ve benzeri araçların hep birlikte satın alınmasına taşıyan Emin Üstün ve Üsküdar Girişim Grubu Koordinatörü Gürcan Onat'la Edirne'ye gittik. Ben Edirne Gençlik Grubu Başkanı Şükrü Çeşme'nin düzenlediği "Dünya Nereye Gidiyor? Türkiye Nerede?" konulu bir toplantıya katıldım. İki saat süren toplantı, Edirne'deki kültürel faaliyetlerin öncüleri Hasan Gümüş, Müjdat Kahve, Mustafa Hatipler, Fatih Erel ve Seçkin bir dinleyici grubunun katkı ve sorularıyla oturuma dönüştü.

Edirne, Anadolu ile Balkanlar arasındaki iki yönlü göçün kavşak kenti, Anadolu'yu Avrupa'ya bağlayan "Sol", "Orta" ve "Sağ" yolların başlangıç noktasıdır. Edirne geçmişte üç koldan Avrupa'ya açılan canlı bir kültür ve ticaret merkeziydi. Günümüzde Edirne, Bursa gibi, belirli alanlarda sanayi yatırımlarının yoğunlaştığı bir üretim merkezi olamadı. Geçmişte kaçırdığı imkanı, yeni bir fırsata dönüştürebilmek için, Edirne, bütün kurum ve kuruluşlarıyla kültür, eğitim ve ticaret kenti olmayı amaçlamalıdır.

Edirne'nin Roma'nın ilk yıllarına kadar uzanan zengin bir tarihi varsa da, en görkemli günlerini başkentlik dönemlerinde yaşamıştır. Edirne'de bugün yıkıntıları kalan "Sultan Sarayı" Topkapı sarayından daha büyüktü. Edirne onyedinci yüzyılın ikinci yarısında, Avrupa'nın en büyük ve en güzel kentlerinden biri haline gelmişti. O yıllarda İstanbul ve Edirne yolu, dünyanın en canlı ticaret ve kültür yollarından biriydi. Sultan Üçüncü Süleyman, İkinci Ahmet ve İkinci Mustafa başkenti adeta yeniden Edirne'ye taşıdı. Merzifonlu'nun ikinci Viyana kuşatmasındaki strateji haritası ve "Edirne Vakasıyla" gelen dayatma ve resmi başkent olarak İstanbul'un ağırlık kazanması, Anadolu insanının Avrupa'daki büyük yürüyüşünü tekrar başlatılmayacak bir biçimde durdurdu.

Edirne'nin kalbini Koca Sinan'ın en muhteşem eserlerinden biri olan Selimiye Camii oluşturur. Kentin merkezinde Osmanlı mimarlık tarihi içinde önemli yeri olan cami, medrese, hastane, bedesten, kervansaray, hamam, köprü ve çeşme vardır. Müzikle tedavinin öncüsü sinir ve ruh hastalıkları hastanesi, Mevlevi dergahları ve değişik ilaçlar üreten eczaneleriyle Edirne bütün dünyaca bilinir. Osmanlı yönetiminin 1703 yılında bütünüyle İstanbul'a taşınması, Balkanlar'dan çekilmenin başlangıcı oldu. Avrupa'daki Osmanlı'nın can damarlarını kesmek için, Batı dünyası bütün gücünü kullandı.

Edirne'nin Avrupa'daki Asya olarak yeniden eski görkemli günlerine dönebilmesi çin, sanayi kentinden daha çok Trakya ile birlikte Balkanlar'ın eğitim, kültür ve ticaret merkezi olmasına bağlıdır.

Edirne'de komşu ülkelerin, dil, tarih, coğrafya ve ekonomisine ağırlık veren bir "Balkan Üniversitesi" kurulmalıdır.

Bilgi toplumunda gelir seviyesi değil, bilgi seviyesi önemlidir.


26 Ekim 2003
Pazar
 
NAZİF GÜRDOĞAN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED