|
|
LEVENT DALAR
Gözlemi keskin, bakışı derin
Öykü kahramanları öylece bir araya gelmişler ki, bir kentin sokağından makasla bir parça kesip çıkarsanız hemen hemen aynı kesite ulaşırsınız. Ancak iş o kadar basit değil tabii. Bütün usta öykücülerde olduğu gibi Selçuk Orhan'da da keskin bir gözlem gücü var. Öykünün en basit kuralı da bu belki: Önce seyret. Selçuk Orhan da derinlemesine bakabilen gözlere sahip. Genç bir insanın giyimini anlattığında biz onun ailesini, okuduğu kitapları, henüz uykuya dalmadan aklından neler geçirebileceğini tahmin edebiliyoruz. İddiasız bir şekilde, sanki sadece fotoğraf çekiyormuş gibi verilen ikili, sıklıkla çoklu ilişkiler, insan ruhuna derinlemesine nüfuz edebilecek bir yazarın işaretlerini veriyor. Belki de bu nedenle Taş Kayık ismi kitaba, özellikle de adını aldığı kitabın ilk bölümüne tam oturmuş. Taştan yapılmış bir kayığı suyun üzerine bıraktığınızda yüzmediğini derine gömülüverdiğini görürsünüz. Çok taraflı ilişkileri aktarış biçimi, üstelik hemen hiç yorum katmadan ve taraf tutmadan, sadece ağır ağır oluyorken, derinlemesine düşünmek zorunda bırakıyor bizi. Büyük bir romanın ve romancının habercisi belki de Taş Kayık. Usta bir yazarın elinden çıktığını hemen gösteriyor ve insan olmanın özeleştirisini yapabilmek için de okunmayı hak ediyor. Bilgi tel: 0 212 514 45 11
|
|