İşin başında şunu kabul edelim ki, bu Beşiktaş'tan hiç kimse iyi futbol beklemesin. Sahaya çıkaramadığı, hatta ve hatta Trabzon'a getiremediği as futbolcuları var. Bunu kabul ediyoruz ve bunlar olmayınca da Beşiktaş'a "eksik" diyoruz. Ancak gelin görün ki, bize göre sahadaki 11 kişiden kurulan takım da eksik. Bu nasıl oluyor denilecek olursa, hemen söyleyelim. Beşiktaş'ın dünkü kadrosunda Tamer gibi, Serdar gibi, Kaan Dobra ve Giunti gibi varlığı ile yokluğu belli olmayanlar vardı. Bunlar Beşiktaş'ın ne ofans anlayışında, ne de defans oyununda kendilerine yer bulabildiler. Giunti gibi,Türkiye'de mübalaga etmezsek yüzlercesi var. Lucescu'nun ya Giunti'yi değiştirmesi lazımdı, ya da Guinti'nin yerini. Geri bloğun önünde oynar gözüken bu İtalyanın, lider Beşiktaş'ta yapacak hiç mi hiç işi yok.

3-5-2 oyun düzenini Beşiktaş gibi kabullenen Trabzonspor, Fatih ve Mehmet Yılmaz'ın gol alanındaki yerlerine birkaç ilave yapabilse, ilk 45 dakikada farklı öne geçmesi işten bile sayılmazdı. Oyunu Beşiktaş yarı alanını yığan, ancak gol yollarındaki boşlukları bulamayan Trabzonspor, her defasında geldiği gibi geri döndü.

Beşiktaş'ın ilk yarıdaki oyun sistemi bir tek gol pozisyonu bile üretmekten acizdi. İlhan'ın tek başına kovaladığı uzun toplar daha işin başında belliydi ki, hiç birşeye yaramaz.

İkinci yarıdaki görüntü de pek farklı değildi Beşiktaş'ta. Sözü fazla uzatmadan bir not söyleyelim, her şey anlaşılır. Beşiktaş ilk ve tek kornerini 51. dakikada attı. Varın anlayın, nasıl bir hücum futbolu oynadığını. Pancu'nun golü belki de Beşiktaş'ın tarihini değiştirdi. Alınan bir puan, kaybedilmeyen namağlupluk ünvanı Siyah-beyazlılara ligde ve UEFA'da gerekli moral dopingini yaptı.

TURGUT KOLOĞLUGİL

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu