|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ABD insan hakları raporu hazırlarsa! BM'yi ve uluslararası hukuku hiçe sayarak Irak'a işgal saldırısında bulunan Amerika Türkiye'de ihlallerin sürdüğünü, Asya ülkelerinde ise ihlallerin zirvede olduğunu savundu.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2002 yılı insan hakları raporunda, Türkiye'de hükümetin genel olarak insan haklarına saygılı olduğu ve önemli reformlar gerçekleştirdiği, ancak işkence gibi bazı insan hakları problemlerinin sorun olmayı sürdürdüğü belirtildi. İnsan hakları raporunun Türkiye bölümünde, 2002 yılının şubat, mart ve ağustos aylarında TBMM'nin, insan haklarına ilişkin çok geniş reformları kabul ettiği belirtildi. Bu reformların, Avrupa Birliği standartlarını yakalamak için gerçekleştirildiği savunulan raporda, ifade özgürlüğü, mahkeme öncesi tutukluluk, Türkçe dışındaki dillerin kullanımı bu reformlar arasında sayıldı. ABD bunlara 'iyi' dedi Raporda, ölüm cezasının kaldırılması, insan kaçakçılığının özel bir suç olarak sıralanması, Kürtçe ve diğer dillerde ders ve yayın hakkına prensipte karar verilmesi, Gayri-Müslim vakıflara mülk edinme hakkı tanınması, devlete yönelik eleştirilerin suç sayılmaktan çıkarılması, olumlu gelişmeler olarak sıralandı. ABD raporunda, ordunun devletin anayasal koruyucusu olarak, hükümet politikaları ve faaliyetleri üzerinde dolaylı etkisi olduğu savunuldu. Hükümetin genel olarak insan haklarına saygılı hareket ettiği ancak işkencenin ''sistematik ve yaygın şekilde'' sürdürüldüğü savunulan raporda, buna karşın, işkence vakalarının sayıca, önceki yıllara oranla azaldığına dikkat çekildi. 2002 yılında bazı siyasi parti ve liderlerinin faaliyetlerine kısıtlama getirildiği, çocuklara ve kadınlara yönelik şiddetin problem olmayı sürdürdüğü, çocuk işçi sorunu ve insan kaçakçılığının devam ettiği savunudu. 965 kişi işkence kurbanı
Raporda, işkence vakalarına bütün detaylarıyla yer verilirken, bu yöndeki verilerde İnsan Hakları Derneği'ne referans verildiği görüldü. İHD'ye göre 965 kişinin işkence kurbanı olduğu, bu rakamın da 2001 yılındaki 1200 kişiye göre daha az olduğu raporda yer aldı. Raporda, "milyonlarca kişinin kendisini Kürt olarak tanımladığı ve Kürtçe konuştuğu'' ileri sürülürken, bu kimliğini vurgulayanların taciz ve yargıya maruz kaldığı iddia edildi. Raporda, Fener Rum Patrikhanesi'nden, "Evrensel'' sıfatıyla bahsedilirken, 1971 yılından bu yana kapalı olan Heybeliada'daki ruhban okulunun açılması konusunda gelişme olmadığı belirtildi. ABD raporunda ayrıca, üniversitelerde ve kamu hizmetinde türban yasağının devam ettiği belirtildi.
|
|
|
|
|
|
|