ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, Irak savaşı başladıktan sonra ilk kez Türkiye'ye geldi. Türk askerinin Kuzey Irak'a girmesi konusunda sert açıklamaları ile dikkat çeken Powell'ın "Türkiye'den, ABD'nin Kuzey Irak operasyonlarına destek isteme" talebiyle geldiği ve çantasında Türkiye'yi savaşa çekecek tuzakların bulunduğu belirtiliyor.

Saddam Hüseyin'i 3 günde devirmeyi hesaplayan ancak Irak'ta beklemediği bir direnişle karşılaşan ABD, Güney'de batağa saplanınca, Kuzey cephesine ağırlık verme kararı aldı. Belçika'dan önce Türkiye'ye gelen Powell, dün gece Ankara'ya gelişi sırasında uçakta yaptığı açıklamada "Sadece Kuzey Irak'taki operasyonlara destek isteyeceğiz. Tümen gönderme gibi bir istekte bulunmayacağız" dedi. Desteğin niteliği konusuna açıklık getirmeyen ABD Dışışleri Bakanı'nın çantasındaki taleplerinin Türkiye'yi savaşa sokacak tuzaklar içerdiği belirtiliyor. TürkiyePowell'in bu taleplerine karşılık Ankara'ya mali yardım, Kuzey Irak'ta yönetimsel söz hakkı ve Irak'ın yapılanmasında Türk firmalarına ihale verilmesi gibi konuları getirdiği kaydediliyor.

Ankara alternatifler hazırladı

Irak savaşının ele alınacağı görüşmelerde Ankara, Colin Powell'ın getireceği taleplere göre alternatifli hazırlıklar yaptı. Dışişleri Bakanlığı, Müsteşar Uğur Ziyal başkanlığında Ortadoğudan sorumlu Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Ali Tuygan ve diğer dışişleri yetkililerin de dahil olduğu bir heyeti Genelkurmay Başkanlığı'na gönderdi. Heyet, askeri yetkililerle beş saatten fazla görüştü. Başbakan Erdoğan da, Dışişleri Bakanı Gül, Müsteşar Uğur Ziyal, Genelkurmay Harekat Başkanı ve Başbakanlık Askeri Başdanışmanı Korgeneral Köksal Karabay ile bir toplantı yaptı. Ayrıca Erdoğan, Başbakanlık'ta bazı bakan ve bürokratların katıldığı bir ön değerlendirme toplantısı yaptı. Toplantıda Türkiye'nin Irak politikasının anlaşılması bakımından ziyaretin önemi üzerinde duruldu.

Dünya Türkiye'nin önemini biliyor

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ise Tanıl Küçük başkanlığındaki İSO Yönetim Kurulu'nu kabulünde, Powell'ın "talepleri" ile ilgili bir soruya, "Powell sadece bir mütteffik ülkeyi ziyaret ediyor" karşılığını verdi. "Türkiye'nin önemini ne yazık ki bazı çevreler kavramamaktadır. Türkiye'nin önemini, dış dünya çok daha iyi bilmektedir" diyen Gül, "ekonomi gündeme gelecek mi" sorusuna da "Çok taraflı şeyler konuşulur. Siyasi, ekonomik, bugünkü şartlar gözden geçililecektir" diyerek ekonomik paketin de sinyalini verdi.

Erdoğan ve Özkök ile görüşecek

Dün gece 22.45 sularında Ankara'ya gelen Powell, bu sabah Dışişleri Bakanı Gül ile görüştükten sonra 11:00'de Cumhurbaşkanı Sezer, 11:40'ta ise Başbakan Erdoğan tarafından kabul edilecek. Powell, saat 15:00'te ise Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ü ziyaret edecek.

Powell: Türkiye'den 'asker bulundurma' izni istemeyeceğiz

Dün gece Washington'dan Ankara'ya gelirken uçakta gazetecilerle konuşan ABD Dışişleri Bakanı Powell, "Türkiye'den İsteyeceğimiz destek, bir ay kadar önce istediğimiz gibi bir destek olmayacak" dedi. Powell, "Sadece Kuzey Irak'taki operasyonlara destek isteyeceğiz. Bu, Türkiye'ye sıkıntı vermeyecektir. Tümen gönderme gibi bir istekte bulunmayacağız" dedi. Amerikalı bakan, Beyaz Saray ve Kongre'nin, Irak konusunda Türkiye'nin desteğini alamamış olmaktan düş kırıklığına uğradığını da söyledi. Powell, "Tam destek alırsak bunun Türkiye'ye 1 milyar dolarlık yardımın Kongre'ye kabul ettirilmesine katkıda bulunacağını düşünüyorum" diye konuştu.

KAAN İPEKÇİOĞLU ANKARA

'Powell'ın görevi Türkleri Araplardan uzaklaştırmak'

New York Times gazetesi, ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın Türkiye ziyaretinin amacının, "Türkiye'nin bölgedeki Arap ülkeleriyle yakınlaşmaya yönelmesini önlemek" olduğunu öne sürdü. Batılı diplomatlara dayanan gazete, "Türkiye'nin Avrupa ile anlaşamayan, ABD'nin ise gözünden düşmüş bir konumda bulunduğunu" iddia etti ve "kendini yalnız hisseden Türkiye'de milliyet-çi duyguların güç kazanmasından" korkulduğunu yazdı. Gazete, "Türkiye tek başına ayakta duruyor. Muhtemeldir ki Türkiye kendini batı tarafından sevilmeyen ve cezalandırılan bir konumda hissederek, batının yozlaştırdığına inandığı değerlerden kurtulup kendi gerçeklerini arıyor" dedi.