AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Meclis'te çoğunluk Anayasa'yı değiştirir ekonominin temel yasalarını değiştiremez

Soğuk Savaş'ın sona ermesi, Doğu Avrupa'dan Orta Asya'ya Avrasya ekseninde köklü dönüşümlere yol açtı. Ülkelerinin toplam üretimine, katma değer kazandırmayan bütün dayatmacı yönetimler, bir bir çöktü. Dayatmacı yönetimler, toplumlarının temel hak ve özgürlüklerini ayaklar altına almada hiç tereddüt etmediler. Ancak onların ordularının gücü, politika ve ekonominin yasalarını çiğnemeye yetmedi.

Rusya "Kızıl Ordu"suyla Amerika'dan sonra dünyanın ikinci büyük gücüydü. Ancak Rus ekonomisinin üretimi, devletinin tüketimini karşılamıyordu. Rusya'daki devlet işletmelerinin hiçbirinde "katma değeri" olan bir üretim yapılamıyordu. Rusya'nın bütün işletmeleri "pozitif katma değer"den daha çok "negatif katma değer" üretiyordu. Bir Rus fabrikasında üretilen yeni bir arabanın fiyatı, onun işletmeye olan maliyetinden daha düşüktü.

Sovyetler Birliği, bir iç ya da dış saldırıya uğramadan, dünya ekonomi ve politika literatürüne "açıklık" ve "yeniden yapılanma" kavramlarını armağan ederek, kan dökülmeden dağıldı. Dünyanın en zengin hammadde ve insangücü kaynaklarına sahip olan Sovyet ekonomisi, gelirleri giderlerini karşılamadığı için çöktü. Çünkü "dayatmacı yönetimler alışverişte görsün" diye, hiçbir ülkenin işletmeleri, maliyetinin altında ürün ve hizmet satışına dayanamadı.

Nasıl Reagan'ın "Yıldız savaşları", Sovyetler Birliği ülkelerini, ekonomiden politikaya baştan sona yeniden yapılandırmışsa, Bush'un "Irak Savaşı" da İslam dünyasını ekonomi ve politikasıyla yeniden yapılandıracaktır. Artık İslam Dünyası'nın hiçbir ülkesinde "kerameti kendinden menkul" dayatmacı, devletci ve kapalı yönetimlere yer yok. Yeniden yapılanmanın yolunun açılabilmesi için, mutlaka Irak'ta baskı ve şiddetle ayakta duran yönetimin değişmesi gerekir.

Irak'ta dayatmacı, dünyadan soyutlanmış elindeki kaynakları değerlendiremeyen ve fiilen üçe bölünmüş, kan dökerek ayakta duran bir yönetim olduğu sürece, başta Türkiye olmak üzere, hiçbir Müslüman ülkenin yeniden yapılanması mümkün değil. Irak savaşı Türkiye'nin bugüne kadar değişmez, değişmesi tartışılamaz diye bilinen politikalarında köklü değişiklikler yapacaktır. Türkiye tam bir yol ayrımındadır. Tercihi ya Bağdat'tan ya da Brüksel'den yana olacaktır.

Ülkeler çok zor bir seçimle karşı karşıya gelmeden ekonomi ve politikalarını değiştiremezler. Sözkonusu köklü değişiklik, Irak savaşı yüzünden, bir "hükümet" politikası olmaktan çıkmış, bir "devlet" politikasına dönüşmüştür. Çünkü hiçbir hükümetin çoğunluğu, ekonominin olduğu kadar politikanın da temel yasalarını değiştiremez.

Hükümetlerin Meclis'teki çoğunluğu, başka hükümetlerin hazırladığı anayasaları bütünüyle de değiştirmeye yetebilir. Ancak, hiçbir hükümetin gücü ve çoğunluğu ekonomi ve yönetimin yasalarını değiştirmeye yetmez.

Ekonomi ve politikanın temel yasalarıyla savaşanlar, enflasyonu hiçbir zaman düşüremezler. Buna karşılık, kendi bindikleri dalı kendileri keserek, sorunlarını hazırlamada büyük başarı gösterirler.


2 Nisan 2003
Çarşamba
 
NAZİF GÜRDOĞAN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED