T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Yasak meselesi

Başkasının sana koyduğu yasak kötü de, senin başkasına koyduğun yasak iyidir diye düşünmek, tam da, yasakçı zihniyetin tuzağına düşmek olur. Her alanda.

Fiyatın narh koymak suretiyle tespiti bir tür yasakçılıktır. Çünkü böylece fiyatın serbestçe teşekkülünün önüne geçilmektedir. Çünkü ekmeğin fiyatı benzinin fiyatından ve işçinin ücretinden soyutlanarak belirlenmiyor ki, narh yoluyla ona fiyat biçmek yerinde sayılsın! Eğer mevcut fiyatın serbestçe belirlenmesini (ve daha düşük bir düzeyde belirlenmesini) önleyen sebepler mevcutsa, yapılması gereken, o engelleyici faktörleri ortadan kaldırmak olmalıdır.

Aynı yasakçılığın, görünür veya görünmez biçimde siyasal ve düşünsel alanlarda da sürdürüldüğünü görmek can sıkıcı oluyor. Meselâ bir 'sansür kurulu'nun, özgürlüğe hasret kalmış bir ülkede işi ne? Kurul, elbette yasayla kendine verilmiş bir görevi ifa ediyor, fakat böyle bir görevin ifasına ne gerek var?

Tehlikeli olacak diye nehrin önüne siper olmanın mantığına akıl erdirmek mümkün değildir. Makul olan, o akıntıyı, o akışı yararlı hale getirebilmenin yolunu keşfedebilmekten geçer.

Laf olsun diye Amerika'ya karşı olmanın da anlamı yok. Amerika'ya karşı koymak üzerine bir politika kurmanın yolları düşünüleceğine, onun gücünü kendi çıkarın doğrultusunda nasıl kullanabileceğin üzerine kafa yormak daha akıllıca ve daha salim bir yol olur. Amerika'nın (veya başka herhangi bir ülkenin) senin politikan üzerinde belirleyici düşünceleri veya talepleri varsa ve sen bunu fark ediyorsan, bu durum, işte o anda sana o ülke nezdinde üstün gelmenin yolunu da açar. Çünkü bu durum, aynı zamanda o ülkenin bir zaafını da ifade ediyor demek olur. Bu zaaftan istifade etmenin yollarını araştırma yerine, şaşkınca set çekmeye, yani yasakçılıkla işi oldu bittiye getirme açıkgözlüğüne çıkma uğruna çaba göstermek, sahici bir politika geliştirebilmenin de yolunu tıkar.

Basın, aslî anlamıyla sansürsüz olsun. Herkes kucağındaki taşı döksün. Kucağındaki taşın ağırlığıyla ortada kalanlar varsa, onların da önünün açılmasına yardımcı olunsun! Ama yasakçı zihniyete hayır densin. Yasakçı zihniyetle bir yere varılabileceğini düşünmek yanlış olur.


2 Şubat 2003
Pazar
 
RASİM ÖZDENÖREN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED