Geçtiğimiz hafta Meclis'te en çok konuşalan konu tezkere oldu. Milletvekilleri, gazeteciler birbirlerine "tezkerenin ne zaman geleceğini" sorup durdu. Perşembe günü ise tezkere ile ilgili beklentiler doruk noktasına ulaştı. AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz'un açıklamasının CNN-Türk ve Habertürk tarafından kamuoyuna yanlış yansıtılması üzerine Meclis'te tansiyon iyice yükseldi. Milletvekileri ve gazeteciler birbirlerine "Şu tezkere gelse de kurtulsak" demeye başladı. Meclis kulislerinde Esmeray'ın "Gel tezkere gel tezkere..." şarkısı en çok söylenilen şarkı haline geldi. Esmeray aramızdan ayrıldı ama şarkısı yadigar kaldı.

Türkiye özgürleşebilir mi?

AK Parti lideri Erdoğan, geçen hafta içinde Yeni Şafak Gazetesi yönetici ve köşe yazarlarını Genel Merkez'de kabul etti. Yaklaşık 2 saat süren görüşme sıcak bir atmosferde geçerken, Erdoğan'ın hemen arkasında bulunan kitaplıkta Prof. Dr. Mustafa Erdoğan'ın "TÜRKİYE ÖZGÜRLEŞEBİLİR Mİ?" adlı kitabı dikkatimizi çekti. Erdoğan, bu kitabı okumaya fırsat buldu mu bilmiyoruz. Ancak Türkiye'nin her alanda gerçek bir özgürlüğe ihtiyacı olduğu ortada.

AK Parti Erdoğan'ı nasıl unuttu?!

9 Mart'ta yapılacak Siirt seçimleri nedeniyle AK Parti lideri Tayyip Erdoğan, Kurban Bayramı'nda tam 35 bin kişiye telefonla ulaşarak bayramlarını kutladı. Erdoğan'ın bayram mesajı 70 saniye olarak Ankara'da kaydedildi; Siirt'te 50 telefon hattı kiralanarak Siirtliler tek tek arandı ve Erdoğan'ın mesajı dinletildi. Buraya kadar her şey normal. Ancak daha sonra "unutulan" bir şey olduğu farkedildi. Telefonda konuşan ses tanıdık geliyordu ancak "kim olduğunu" söylemiyordu.

Meğer herkes AK Parti'ye oy vermiş!

3 Kasım seçiminden tek başına iktidar olarak çıkan AK Parti'ye, sanayicilerden "seçimlere itiraz et" önerisi geldi! Seçimlerin ardından Erdoğan'ı ziyaret eden ASO Başkanı Zafer Çağlayan, lafı, seçimden önce AK Parti'ye eleştirenlerin, seçimlerden sonra AK Parti'ci olmalarına getirerek, "Sayın Başkan, kimi görsem 'AK Parti'ye oy verdim' diyor. Bu durumda sizin oyunuz yüzde 34 değil, yüzde 80 olmalı. Onun için seçime itiraz etmeniz gerekiyor" dedi.

Özkan şimdi ne yapıyor?

Hüsamettin Özkan, 57. Hükümet'in önemli isimlerinden birisi idi. Özkan, DSP, MHP ve ANAP arasında kurulan hükümette adeta orkestra şefi gibi görev yaptı. Özkan, "Ecevit'in gölgesi" gibi hep yanında yer aldı. Hatta Başbakan'la görüşmek isteyen bakanlar dahi ondan izin alıyordu. Özkan, Ecevit'e en yakın isim olmasına rağmen daha sonra YTP saflarına katıldı. 3 Kasım seçimlerinin ardından Meclis'e veda eden Özkan'ın bugünlerde ne yaptığını hepiniz merak ediyorsunuzdur. Aldığımız bilgilere göre "Hüsametin Özkan tekne imalatına başlamış". İstanbul Kalamış'ta bulunan küçük imalathanesinde, elinde zımpara küçük çaplı tekneler imal ediyor. Özkan'ın kendi elleri ile yaptığı tekneleri geçen hafta İstanbul'da yapılan fuarda sergilediği de öğrenildi. DSP'nin eski Genel Sekreteri Hayri Diri'nin ise İzmir'de bir hindi çiftliği kurduğunu öğrendik.

Bakan Atalay'ın 'imaj' sıkıntısı

Kabinenin en "sert imajlı" bakanı Beşir Atalay, bu durumdan rahatsız. Görüntüsünün gerçeği yansıtmadığını düşünüyor. Mesafeli duruşu ile "iletişim kurulması güç" bir insan portresi çizen Bakan Atalay, aslında böyle olmadığını vurgulama ihtiyacı hissediyor. Bakan Bey, üniversitede ders verirken, başka sınıflardaki öğrencilerin bile kendisini dinlemeye geldiğini örnek gösteriyor. İmajı konusunda kendisine daha önce de sorular geldiğini söyleyen Atalay, cevabını AK Parti'nin yayın bülteninde verdiğini anlatıyor. Bültendeki cevabı bulduk. Şöyle demiş Bakan Atalay: "İnsanların dış görünüşleri çok aldatıcı olabiliyor. Şunu gururla söyleyebilirim ki üniversitede de en kalabalık sınıflara ders veriyordum. Kendi sınıfımın dışından da birçok öğrenci benim dersimi dinlemeye gelirdi. Herkes o sıcaklığı anlardı. Önce biraz tepkili uzaktan bakanlar bir süre sonra derslerdeki ortamı, onlar için ne kadar kaygı taşıdığımı görünce biraz daha farklı yaklaşıyorlardı."

Kabinenin en sportmen bakanı

Okyanuslarda dalış yapan, İstanbul Boğazı'nı yüzerek geçen ve dereceye giren lisanslı dalgıç Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, başka sporlara da meraklıymış. Aynı zamanda kayak ve boksla da uğraşan Tüzmen, yurt dışı gezilerinde bile sabah sporlarını aksatmıyormuş. Bakan olduktan sonra da her sabah evinde sporuna devam eden Tüzmen, harcadığı fiziksel eforun meyvesini fazlasıyla alıyor. Bakan Tüzmen'in çalışma ekibi, "25 derece sıcak Dubai'den gelip aynı gün 25 derece soğuk olan Rusya'ya gidince bizim feleğimiz şaşıyor ama bakanda tık yok" diyorlar. Kilo fazlası (şişman değil) olan bakanlara duyurulur.

'Canlı kalkan' ile canlı diyalog

ABD'nin Irak'ta yapacağı savaşa karşı olan bir grup geçen hafta Irak'a "canlı kalkan" olarak gitti. Grupta Türk siyasetçisini de AK Parti kurucusu Fatma Ünsal temsil ediyor. Fatma Ünsal'ın eşi AK Parti Adıyaman Milletvekili Ahmet Faruk Ünsal'a TBMM Kulis'inde eşiyle görüşüp görüşemediğini sorduk. Türk GSM şebekelerinin Irak'ta çalışmadığını söyleyen Ünsal, "Bazan Türkiye'den giden gazeteciler kanalıyla telefonlaşıyoruz. Geçen gün de NTV'de gördüm."

Sağlık Bakanı'ndan suya göz takibi...

İletişim Şûrâsı Ankara Bilkent Otel'de yapıldı. Şûrânın açılış toplantısına ilgi büyük oldu. Ağırlık olarak medya çalışanları ve temsilcilerinin katıldığı şûrâ boyunca ilginç görüntüler oluştu. AK Parti İstanbul Milletvekili Zeynep Armağan Uslu'nun, TBMM Başkanı Bülent Arınç'a su ikram ederken Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın dikkatli bakışları gözlerden kaçmadı. Bakan Akdağ, suyun sağlığı konusunda göz kontrolü yaptı.

Demirel'in Siirt gafı

Evliyalar şehri olarak bilinen Siirt'te Peygamberimiz soyundan gelen insanların çokluğu bilinmektedir. Süleyman Demirel'in Başbakan olduğu dönemde, DYP Siirt Milletvekili olan Zeki Çeliker'e, "Zeki Bey, kendini ayarla da Siirt'in kurtuluş yıldönümü törenlerine gidelim" demesi üzerine Zeki Çeliker, "Süleyman Bey, Siirt kurtulmamıştır ki. Yarısı seyitler, yarısı ise şerifler tarafından işgal edilmiştir" demiş.

  KAYHAN ÖZER  BİLAL ÇETİN  NEVZAT DEMİRKOL  VELİ TOPRAK  ASLIHAN A. KARATAŞ  EVİN GÖKTAŞ  SAMİ GÖKÇE  HAMDİ ATEŞ