Ünlü Amerikalı yönetmen Oliver Stone'nin ifadesiyle "eski alkolik" Bush dünyayı felakete götürüyor. Ne yazık ki Ankara da bu IQ fukarası "zırdeli"nin peşine takılmak üzere... Dünyada hiçbir hukuku tanımadığını ve tanımayacağını ilan eden bu yeni Nazi imparatorluğunun başındaki "kovboy çetesi" Anakara'yı tavlamak için her gün yeni blöfler yapıyor: "Eğer şartlarımızı kabul etmezseniz 'B-Planı'nı uygularız ha..." Koca bir medeniyetin mirasçısı olan bir ülkeye yapılanlar mide bulandırıyor doğrusu.

Eğer Ankara'da birileri "ABD'nin çavuşu" olmak için can atmıyorsa bu "panayır diplomasisi"ne bir an önce son verilmelidir. Amerika 'B-Planı'nı uygulayacakmış, yemezler... Birinci Körfez Savaşı'nda rakamlar ortada. O zaman 25'in üzerinde ülke savaş koalisyonu içinde yer almıştı. Toplam 700 bin asker katıldı. Ve Irak tam 42 gün boyunca bombalandı.

Oysa şimdi Bush'un arkasında sadece "kemik yalayıcısı" Blair ve tescilli katil Şaron var. Bir de şaşkın ördek gibi ne yapacağını bilemeyen Türkiye... Savaşın kısa süreceği palavrasıyla ortalarda dolaşıp aklımızı çelmeye çalışanlara söylemekte yarar var; beyler bu savaş bitmez!.. Gelin katillerle aynı fotoğraf karesinde yer alma sevdasından vazgeçelim.

Ankara'dan kötü kokular geliyor, muhtemelen "katillere geçit tezkeresi" bu hafta için parlamentoya gelecek. Doğrusu bu insanlık adına çok hüzün verici bir olay. Bu ülkede yaşayan bir birey olarak, parlamentodaki bütün milletvekillerine teker teker yalvarıyorum: "N'olur bu vebalin altına imza atmayın!.."

Bilin ki, Türkiye Cumhuriyeti devleti ilk kez egemen bir devlete savaş ilan ediyor. Uluslararası hukukta bunun anlamı budur. Hem de bütün dünya ve Birleşmiş Milletler'e rağmen. Türkiye bu vebalden kurtulamaz, AK Parti de...

Ayrıca kanın hiçbir stratejik ve ekonomik bedeli olamaz ve de kan üzerine yapılan anlaşmaların utancını hiçbir insan onuru taşıyamaz. Bu yüzden, temelde sadece ABD ve İsrail planlarının tahakkuku anlamına gelen bu kirli savaşa parlamentoda görev yapan bütün milletvekilleri tek tek karşı çıkmak zorundadır.

Beyler lütfen bir kez daha düşünün. Bu tezkereye imza atmanın Amerika'yı Anadolu'ya taşımak anlamına geleceğini sakın unutmayın. "Küresel yalanlar"ın stratejik palavralarla örtülerek vahşetin diplomatik bir kazanım gibi sunulduğu şu günlerde, savaşa "evet" demenin, tarihi-kültürel ve kutsal mekanları ile bir İslam coğnafyası olan Ortadoğu'nun sahip değiştirme mücadelesinin başlangıcı olacağını sakın aklınızdan çıkarmayın!..

Allahaşkına bu dünyanın enayisi biz miyiz? Şu anda Bush'un "kemik yalayıcıları" dahil, hiçbir Avrupa parlamentosunda savaş kararı alınmış değil. Peki bize ne oluyor ki kraldan çok kralcılığa soyunuyoruz?

Derin "stratejik hesaplar" yapanlar için savaş karşıtlığı çok "romantik" gelebilir, ama bilin ki bu savaşın hiçbir hukuki ve ahlaki gerekçesi şu ana kadar ortaya konulabilmiş değil. Eğer savaş kararını onaylarsanız, bu utancı yarın çocuklarınıza açıklayamazsınız. Hem unutmayın ki, insanlık tarihi zalimlerle aynı safta duranları hiçbir zaman "hayırla" yâdetmemiştir.

Gelin, yüzyıllarca bir sevgi ve barış medeniyetinin çocukları olarak yaşadığımız bu topraklarda, bundan sonra "Amerikan çavuşu" olarak yaşama zilletine mahkum olmayalım.

MEHMET OCAKTAN

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu