AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
İslam medeniyettir, rahmettir

Batı medeniyetinin belirleyici unsurları "eski Yunan ve Roma, Hıristiyanlık ve aydınlanma"dır. Bu unsurlar arasında Hıristiyanlık basit bir aksesuar gibi kalmıştır, kilise temsilcileri varlıklarını ve çıkarlarını koruyabilmek için diğer iki unsura uymak, dini de ona göre yorumlamak durumunda kalmışlardır.

İslam dini büyük ve özgün bir medeniyete kaynaklık etmiş, başka kültür ve medeniyetlerden aldığı parçaları dezenfekte etmiş, kendi rengine boyamış, özünü bozmalarına ve değiştirmelerine imkan vermemiştir. Bu sebeple İslam medeniyeti farklıdır, özgündür.

Asırlar boyunca mukayeseli bakıldığında İslam medeniyetinin üstün meziyetleri hemen kendini gösterir. Ancak temsilcilerinin saptıkları, bu yüce dinin ve medeniyetin imajına zarar verdikleri de olmuştur. Bu sapkınlık örneklerinin güncel olanlarından biri terördür; yani meşru müdafaa ve savaş gibi durumlar bulunmadan insanların mal, can, namus ve değerlerine zarar vermek, tahrip etmek, kan dökmek, vurmak, yıkmak, korku salmaktır...

Bundan önceki yazıda "Rehineler öldürülemez" demiş, İslam fıkhının bu konudaki kurallarını sıralamıştık. Bu yazıda o kuralları küçük karşılaştırmalarla biraz açmak istiyorum:

a) İşkence. Öldürülecek olan kimseye dahi işkence edilemez; zulüm ve işkence bütün çeşitleriyle yasaktır.

Batı işkenceyi kesin olarak yasaklama noktasına ancak asırlarca sonra gelebilmiştir, ancak uygulamada işkence sona ermemiştir..

b) Savaşçı olmayanların öldürülmesi. (Savaşçı, fizik bakımından savaşabilecek kimselerdir. Bunların dışında kalanlar kasten ve doğrudan öldürülemez. Bu cümleden olarak kadınlar, çocuklar, savaşçı sahiplerine hizmet için gelmiş köleler, körler, dünyadan el etek çekmiş din adamları, akıl hastaları, yaşlılar, hastalar, kötürümler vb. leri öldürülmez).

Savaş halinde bile fiilen veya potansiyel olarak savaşçı olanlardan başkasının öldürülmesi yasaklanmıştır. Bugün İsrail, Sırplar, Afganistan, Çeçenistan ve Irak'ta ABD ve yandaşlarının yaptıklarına bakanların, İslam'ı karalarken mahcup olmaları (kendilerinden utanmaları) gerekir.

c) İnsan ve hayvanların uzuvlarının kesilmesi.

Ruslar, İsrail, Sırplar, ABD... hala bu cinayetleri işliyorlar.

d) Verilmiş söze ve yapılmış andlaşmaya aykırı hareket.

Mesela Kıbrıs konusunda AB, Rumlar, Irak konusunda ABD defalarca verdikleri sözde durmamış, anlaşmalara aykırı hareket etmişlerdir.

e) Savaş zarureti bulunmadıkça zirai mahsullerin, orman ve ağaçların yakılması.

Avrupalılar kendi ağaçlarını korurlar, başkalarınınkini ise kirlettikleri hava ve toprak ile imha ederler. Doğulular ise kendi ağaç ve ormanlarını bile korumazlar.

f) Namus ve şereflere tecavüz, zina ve gayr-i meşru münasebetler. (Düşman kadınlarının ırzına geçen sivil ve askerler zina suçu işlemiş olur ve bunun cezasını çekerler).

Bosna-Hersek savaşında, Irak'ta ve Çeçenistan'da... bu şerefsizlikler de icra edilmiş ve yapanların yanına kalmıştır.

g) Düşmandan alınan rehineleri öldürmek. Bunlar misilleme yoluyla dahi öldürülemez.

h) Ölülerin başını veya uzuvlarını kesip teşhir etmek.

Önceki yazımızda bu konu işlenmişti.

ı) Katliam. Hz. Peygamber ve raşid halifeler zamanlarında savaştan sonra esirler veya zaptolunan yerlerin ahalisi için katliam emri verildiğine dair bir tek örnek dahi yoktur. Mekke fethini müteakip Rasulullah (s.a.v.) bazı harb suçluları ve hainler dışında kalan düşmanlarını affetmiştir.

Eskiden ve günümüzde daha çok Batılılar ama bazen de Doğulular bunu yapmışlardır, yapmaktadırlar.

i) Kesin bir meşru müdafaa söz konusu olmadıkça akrabayı öldürmek. Akraba düşman saflarında olsa dahi öldürülmez.

İslam medeniyetine mahsus aile bağı ve hukuku ile ilgili bir altın kural.

k) Harb esirlerini rehine almak, kalkan yapmak, onların arkasında düşmana doğru ilerlemek.

j) Çiftçi, tacir, esnaf, işadamı gibi fiilen harbe iştirak etmemiş, savaş ile ilgili olmayan kimseleri öldürmek.

l) Bazı İslam hukukçularının açık ifadelerine göre zehirli ok kullanmak.

Bu üç kural da İslam'ın rahmet dini olduğunu ispat eden güçlü delillerdir. Düşmanı öldürüken bile zehirli ok kullandırmayan bir din, bir medeniyet ve onun karşısında özellikle İslam dünyasını; kitleyi hasta edecek, sakat bırakacak, öldürecek silah ve atıklarla kirleten bir Batı.

Bu yazı İslam ile ilkellik ve terörü yanyana getirenlere ithaf olunur.


1 Ekim 2004
Cuma
 
HAYRETTİN KARAMAN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED