AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Suud'dan Sudan'a: İki ölüm

Siyasi dengelerin yeterince hassaslaştığı Ortadoğuda dün peş peşe gelen iki ölüm haberi bölgenin geleceği açısından yeni gelişmelerin fitilini ateşleyebilir. Bunlardan biri, yaşlı Suud krali Fahd'ın beklenen ölümü diğeri ise Sudan devlet başkan yardımcılığına geçen ayrılıkçı lider John Grang'ın helikopter kazasında ölümü.

Bölge ülkeleri ve özellikle tek adam yönetimleri Amerika'nın askeri müdahale ve işgal stratejisini uygulamaya koyduğu 11 Eylül'den beri kendilerini zaten yeterince tehdit altında hissediyorlar. İstisnasız tüm ülkeler ya fiili işgal tehditi altındalar (Suriye, İran örneği) ya da Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında demokratikleşme adı altında 'panayır devrimleri'ne özendirilmekte, değişime zorlanmaktalar.

Amerika'nın retorik düzeyinde demokratikleşme talepleri ile ekonomik ve stratejik çıkarlarının çakıştığı durumlarda bu çelişki ya gündeme getirmeyerek zamana yayılarak toplumsal talep doğurmaya çalıştığı izlenimi vererek politikasını meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Bu durum, Amerikanın dünya siyasetine müdahil olduğu günden beri başvurduğu iki yüzlü politikaların bir yansımasından başka bir şey değil.

Suudi Arabistan'ın konumu bu ikileme en iyi örnek; bir zamanlar Beyaz saray için her hangi bir Amerikan şehrinden yakın görünen Riyad, artık eskisi gibi sempatik gelmiyor. Petrol ve stratejik kaygılar de facto durumun sürdürülmesini, demokrasi taleplerini bu ülke için geçersiz hale getiriyor. Beyaz Saray'ın strateji danışmanları, demokrasinin Amerika'nın ekonomik ve stratejik hedefleri için son derece riskli bir gelişmeye yol açacağından eminler... Bu kritik durumda Kral Fahd'ın beklenen ölümü Amerikan yönetimi için zaman kazandırabilir. Bu nedenle Fahd'ın yerine kardeşi veliahd prens Abdullah'ın geçerek sarsıntısız bir değişimin yaşanması gerekiyor. Ne var ki Suud'un kritik pozisyonu ne bugünkü dengelerin sarsılmasına ne de Amerika'nın demokrasi retoriği için gerçek bir baskı uygulamasına imkan vermeyecek kadar kritik. Kısa vadede önemli değişim beklenmez. Ancak Kral Abdullah'ın sürece uygun bir açılım politikası uygulayarak imajını yenilemesi Amerika'yı sarsılan imaji ve meşruiyeti açısından rahatlatabilir.

Sudan soru/n/lar

Diğer ölüm haberi, Suud gibi hiç de zengin olmayan, 20 yılı aşan iç savaştan yeni çıkmış bir ülkeden geliyor. Merkezi yönetime karşı silahlı mücadele veren ve sonunda imzaladığı barış anlaşmasıyla merkezi yönetime katılan John Garang bir helikopter kazasında öldü. Ortadoğunun merkezinde yer almayan Sudan gibi fakir bİr ülkenin silahlara veda eden bir gerilla liderinin ölümünü önemli kılan nedir? Bunun kısa yoldan cevabı; Suud hangi nedenlerle stabilize olması isteniyorsa, bu zamana kadar, aynı nedenlerle Sudan destabilize edilmek istendiği için bu ikinci ölüm önemli.

Yirmi yıla yakın süre Sudanın güneyindeki animist ve Hristiyan azınlık adına merkezi yönetime karşı gerilla savaşı veren J. Grang hareketi adeta Sudanı rehin almıştı. İki taraf için de kan ve açlık anlamına gelen iç savaş dış müdahale olmasaydı bu zamana kadar sürdürülemezdi. Nitekim defalarca masada anlaşma noktasına gelindiği halde J.Garang'ın son anda çark ettiğini bölgeyi takip edenler bilir.

Güneydeki Marksist örgütlerin liderliğindeki isyanı uluslar arası düzeyde İslamcı yönetime karşı dini özgürlük mücadelesi şeklinde sunulsa bile bu kanlı savaşın temelde bir petrol savaşı olduğu çok açıktır.

Örgütsel yapı içindeki acımasız liderliği, rakiplerini hiç çekinmeden ortadan kaldırmasıyla bilinen asi lider (bizdeki benzerleriyle ne kadar örtüşüyor) özgürlük savaşcısı gibi yıllarca destek gördü. Sudan'ın ekonomik ve siyasi olarak iyice zayıfladığı bir dönemde barış anlaşması imzalandı. Anlaşmaya göre ayrılıkçı örgüt lideri devlet başkan yardımcılığına getirilerek sistemde söz sahibi olacak, güneye özerklik verilirken 6 yıl içinde ayrılıp ayrılmama konusunda referandum yapılacak. Nitekim bu ay içinde ilk defa Sudan kabinesinde yer alacaktı.

Varılan anlaşmanın kritik maddesi Sudan petrolünün yarı yarıya güneyle bölüşülecek olması. Ve bir de 6 yıl sonra kesin gözüyle bakılan ayrılmaya imkan verecek referandumu Hartum'un kabül etmesi. Güneyli asilerle yapılan anlaşmayla ortaya çıkan sukünetin aslında Sudan'ın bölünmesinden başka bir anlam ifade etmediğini ayrıca belirtmeye gerek yok.

Garang'ın silahları bırakmasının hemen ardından Sudan'ın en önemli petrol bölgesi olan Darfur'da karışıklıkların çıkmış olmasının başta Amerika olmak üzere uluslar arası aktörlerin Sudan'la hesaplarının henüz bitmediğini gösteriyor. Bu arada Amerika ile rekabete giren Avrupalı eski sömürgeci güçlerin devreye girmesi durumu iyice karmaşık hale getiriyor.

Tüm bu iç ve dış dengeler nedeniyle Sudan'ın geleceğini iyice belirsizleştirdiği bir ortamda Garang'ın bir helikopter kazasında ölümü bir çok soruyu gündeme getirirken ister istemez kuşkular da Hartum'daki merkezi yönetimi hedef alıyor. Olayın arkasında kaza değil de bir suikast ihtimalinin gündeme getirilmesi güneydeki durumu daha da tehlikeli hale sokmasının yanında Sudan'a doğrudan baskının önü açılır.

Olanca fakirliğine rağmen Sudan'ı uluslararası oyunda bu kadar öne çıkaran temel faktörün sahip olduğu petrol potansiyeli olduğunu bir kez daha hatırlatalım. Şimdilik günde 320 bin varil ham petrolün çıkıyor, toprak açısından Afrika'nın en büyük ve zengin tarım alanlarına sahip. Ortadoğu petrolüne alternatif arayan Amerika'nın Sudan'ın geleceği ile çok daha yakından 'ilgilenmesi' kaçınılmaz görünüyor.

Fahd'ın ölümü yeterince sesiz geçişitirilmeyi, Grang'ın ölümü ise fırtına öncesi sessizliği bekler gibi.


2 Ağustos 2005
Salı
 
AKİF EMRE


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED