T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y E M E K 25 KASIM 2005 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Karikatür
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  Hayat
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Ramazan BİNGÖL


Amerika'da restoran ve kafeler

Amerika'da herhangi bir yerde kahve istediğinizde sadece size kahvenizi veren soğuk, robot gibi bir yüzle karşılaşırsınız

TÜRKİYE NE İLE
TEMSİL EDİLMELİ?

Sizlere geçtiğimiz hafta Amerika Birleşik Devletleri'ne yaptığım bir haftalık seyahatten bahsetmek istiyorum bu haftaki yazımızda. İşim; yemek. Bunun haricindeki konuları işlerinin uzmanına bırakmak gerek. Ancak yazımı yazarken haberlerde izlediğim bir konu dikkatimi çekti. Haberde; Güney Kore'nin Pusan kentinde yapılan Asya Pasifik İşbirliği Forumu (APEC)'na katılan ülke liderlerinin kendi geleneksel kıyafetlerini giydikleri, örnek olarak da Japon devlet adamlarının kimonoyu, Amerikan Başkanı'nın de kot pantolonu tercih ettiğinden bahsediliyordu. O an aklıma geldi; Türkiye katılsaydı geleneksel kıyafet olarak ne giyerdi?

Bildiğiniz üzere her ülkenin yemek kültüründe kendini temsil ettiği ve tanıttığı bir yemeği vardır. Japonya'nın suşisi, İtalya'nın pizzası ve makarnası, İsviçre'nin çikolatası, Amerika'nın kola ve hamburgeri, Fransa'nın sosları, Hollanda'nın peynirleri, Almanya'nın patates ve birası.Türkiye ise dünya mutfak kültürü arenasında sadece şiş kebap ve rakı ile kısmen temsil ediliyor. Bu kadar zengin mutfak kültürü olan memleketimizin daha farklı ürünlerle temsil edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

ÇOK ŞUBELİ FİRMALAR

Miami'de yemek yediğim Steakhouse'ın sadece Amerika'da 7.200 şubesi var. Her gün kahve içtiğim Starbucks kafelerin ise 20.000'den fazla olduğundan bahsediliyor. Meşhur Dunkin Donuts' un binlerce şubesi var. Begılı, Türkiye'de henüz satışa sunulmamış Burger King'in bir hamburgerini ve Havana Lokantası'nda bir çeşit limonatayı denedim. Tüm bunların yanı sıra otelde kaldığım esnada gezdiğim yerlerde mümkün olduğunca, değişik lezzetleri sizlere yazıp anlatmak amacıyla tattım. Üstelik bu gezim dolayısıyla bütün perhizimi bozarak birkaç kilo bile aldım. Önümüzdeki günlerde tüm bu lezzetleri sırasıyla yazacağım.

SERVİS KALİTESİ

Türkiye'deki restoran ve lokantacılarımızı, yiyecek ve içecek sektöründeki çalışanlarımızı tebrik etmek gerekiyor. Gerçekten de ülkemiz gastronomi konusunda son yıllarda dünyanın birçok ülkesini geçmiş durumdadır. Hijyen, servis, sunum, lezzet, ambiyans ve diğer birçok konuda bu hızla devam ettiğimiz takdirde inanıyorum ki ülkemiz kısa sürede Fransa, İtalya gibi dünyanın yemek konusunda ileri seviyedeki diğer ülkelerini çok rahatlıkla geçecektir. Bunun en güzel örneğini Türk Hava Yolları'nın yemek ve ikram servisinde görebiliriz. Kafelerde içtiğim kahvelerden tutun da fast-foodlarda yediğim sandviç, hamburger ve makarnalara kadar diğer dünya mutfaklarında yiyebildiklerime kıyasla söylüyorum ki özellikle iki konuda çok ileri seviyedeyiz. Bunlar; "Servis Kalitesi" ve "Hijyen".

  DİĞER YAZILAR
  • 'Ahça çomahla bir mendil hamsi ver'
  • Hamsi efsanesi
  • Geri dön   Yazdır   Yukarı


    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi