Mültecilerin elinden tuttular

Ensar olmanın en güzel örneklerinden birini sergileyen Hafize ve Cavit Etleç, hayatlarını mültecilere adayan bir çift. Ankara'nın Önder Mahallesi’nde yaşayan ve bin mülteci aileye gece gündüz demeden yardım ulaştıran karı koca, bunun bir kulluk görevi olduğuna inanıyor. Cavit Etleç, "Bu bize Allah tarafından verilen bir görev. Mağdur olan herkese evimiz ve gönlümüz her zaman açık" diyor.

Fatma Çelik Yeni Şafak
Fotoğraflar: Talha Menteş

Ankara'da yaşayan Hafize ve Cavit Etleç çifti, Suriye iç savaşından kaçan mülteciler için canla başla çalışıyor. Altındağ Hacılar Mahallesi'nde yaşayan çift, yıllardır yaptıkları yardımlarla Suriyelilerin anne babası oldu. Bir tencere sıcak çorba ile tütmeye başlayan yardım hareketi şimdi dört bir yanlarını sarmış durumda. 80 kişi ile başlayıp şu an bin aileye ulaşmışlar. Her geçen gün büyüyen bu yardım hareketini kendilerinden dinlediğimiz çift, onlara sadece evlerinin değil gönüllerinin de kapısını açtığını söylüyor. 3 oğlu 8 torunu olmasına rağmen artık yüzlerce torunu ve çocuğu olduğunu belirten 65 yaşındaki Cavit Etleç, "Bunun bir kulluk görevi olduğuna inanıyoruz. Allah fırsat verdikçe yardımlarımıza devam edeceğiz. Çünkü bu bize Allah tarafından verilen bir görev" diyor.

BİR SALONDA 25 KİŞİ YAŞIYORDU

Her şey birgün Hafize teyzenin karşısına 10 yaşlarında Suriyeli bir çocuğun çıkmasıyla başladığını belirten Cavit amca bu iyilik hareketinin başlama hikayesini şöyle anlatıyor: "Akşam işten geldiğimde hanım 'karşı binada bir çocuk gördüm, git bir bak' dedi. Ben de gittim ne göreyim. Evin salonunda 25 kişi var. 6 tanesi çocuk. Camlar kış günü kırıktı. Binada da 80 kişi varmış. Eve geri döndüm. Hanım çabuk en büyük tencereyle yemek yap dedim. Bir buçuk saat sonra yemeği alıp götürdüm. Çocuklar üşüyor. Eve döndüm. Hanım uyumuş bende karyola yatak döşek ne varsa aldım götürdüm. Çocukları yatırdım. Muşamba bulup camları kapattım. Hanım sabah uyandığında eve hırsız girdiğini sandı. 'İnsan yatağını da mı verir' diye bana kızdı ama sonra durumlarını anlatınca o da gitti gördü. Bu kez evde ne kaldıysa onları da hanım vermiş."

İHTİYAÇLAR HANE HANE TESPİT EDİLİYOR

5 yıldır Suriyelilerin ailesi olan 45 yıllık evli çift, ilk yıllar emekli maaşlarıyla geçinip bir yandan da Suriyelilere yardım etmeye çalışıyorlarmış. Hafize teyze bir yıl boyunca her gün sobanın üzerinde 80 kişiye yemek yaparak komşularının aç yatmaması için uğraşmış. Onların bu yardım çırpınışlarını görenler bu kez harekete geçmiş. Bölgeye gelen yardımlar bu iki hayırsevere emanet edilmeye başlanmış. Etleç çifti de hane hane ihtiyaçları tespit ettiği mülteci ailelere yardım malzemesi dağıtıyor. Hiçbir karşılık beklemeden yapılan yardımları ulaştıran bu hayırsever çift, maddi yardımları ulaştırmanın yanı sıra mültecilerin dertlerine de ortak oluyor.

YARDIMLARI ZORLA VERİYORUZ

Balık yemenin yanı sıra balık tutmayı öğretmek gerektiğini belirten Cahit amca, "500 aileye iş bulduk. 300 ailenin de her ay ihtiyaçlarını karşılamak zorundayız. Çünkü çalışma şansları yok. Çocukları küçük olanlar var. Dul ya da yaşlılar. Onlara mecbur biz yardım ediyoruz. Yardımları zorla veriyoruz, çok onurlular. Çocuklarının rızkını başkasının getirdiğini görmek onları duygulandırıyor. Ben de kendimi göstermeden kapılarına bırakıyorum. Bizi duyup gelende çok oluyor. Yol gösterecek birine ihtiyaçları duyuyorlar" şeklinde konuşuyor.

BU ÜLKEYİ KİMSE YIKAMAZ

Evlerinin yanındaki binada kalan mültecilere ev bulup yerleştirdikten sonra dul bir kadının çocuklarıyla ortada kaldığını anlatan Hafize teyze, "Onları da evimize aldık. 10 gün beraber yaşadıktan sonra ev ve eşya bulup kendi evlerine yerleştirdik. Yardımlar zamanla çoğaldı. Vatandaşımız çok duyarlı. Düzenli bir şekilde yardımlarını bize ulaştıranlar var. Üniversite öğrencileri harçlıklarını biriktirip getiriyorlar. Hiç unutamadığım bir bağış var. Ankara'da okuyan bir kızımız maddi imkansızlık yüzünden bayramda ailesinin yanına gidememiş. Babası da komşusunun verdiği bir parça eti kavurma yaparak kızına yollamış. Kız onları Suriyeli ailelere verdi. Böyle duyarlı gençlerimiz olduğu sürece bu ülkeyi kimse yıkamaz" diyor.

Eşinden çok onlarla vakit geçiriyorum
Bayramlarda herkes tatil yaparken onlar Suriyeliler için uğraşıyor. Eşimden çok onlarla vakit geçiriyorum diyen Hafize Etleç, "Her günüm onlarla geçiyor. Kahvaltıyı 10 kişi beraber yapıyoruz. Bazen beni oturmaya çağırıyorlar. Benim geldiğimi duyan herkes "Hafize anne gelmiş" deyip herkes geliyor. Beraber çok güzel günler geçirdik onlarla. Çaresizliğimize ağladığımız çok oldu. Kimi faturasını getiriyor kimi çamaşır makinesi, istiyor. Hayırseverler getirdikçe dağıtıyoruz. Bu sene 60 ton kömür dağıttık. Kurban bayramında da 4 ton eti eşimle beraber sabah 4'e kadar bölüştürdük" diye konuşuyor.

  • Bizi Suriye'ye götürmek istiyorlar
  • Ankara'daki Suriyeli ailelerin her türlü yardımına koşan Hafize ve Cavit Etleç çifti, mutlu günlerinde de şahitlik ediyor. Kız isteme törenlerine katılıp, yetim olanların düğünlerini yaptırıyorlar. Hafize Etleç, "Savaş bittiğinde ülkelerine dönmek istiyorlar. Hatta 'Ülkemize dönerken sizi de götüreceğiz, bize yardım etiğiniz gibi biz de size Suriye'de ev tutup bakacağız, artık sizsiz olmaz' diyorlar" şeklinde konuşuyor.