T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Besim Tibuk'u dinleyin, bir şey kaybetmezsiniz!

Allah rızası için, bir işi de yüzünüze gözünüze bulaştırmadan, alnınızın akıyla başarın. "Vergi reformu" diye sunduğunuz ilkel komünizan kararlardan yüzgeri ettiniz, iyi... "Nerden buldun" yasasını da, uygulama imkanı olmadığı, olmayacağı, olmasının imkan ve ihtimal dahilinde bulunmadığı için bir süre askıya aldınız. Hadi şu "sosyal güvenlik reformu"nu, şu "kısmi af tasarısı" zavallılığını hiç anmayalım.

Peki, "vergi kimlik numarası" uygulaması da ne oluyor?

Her türlü alışverişi kayıt altına alıp vergi kaçağını önleyecek, böylece devlete "ek gelir" sağlayacaklar.

Hesap bu...

Zekeriya Temizel patentli "nerden buldun yasası"yla kaç milyar doların yurtdışına kaçtığını hesapladılar mı acaba?

Ya da ne kadar dövizin yastık altına gittiğini?

Uyguladığı "program" onbeş ayda gümlemiş hükümet, "vergi kimlik numarası"yla tekrar başa dönüyor.

Üç yıldır çektiğimiz sıkıntı, bu sıkıntıyı derinden yaşayanların, yani dar gelirlinin, işçinin, memurun, çiftçinin, esnafın, sanayicinin, şunun bunun "yanına kâr" kalmış olacak.

Hani işler "iyiye" gidiyordu?

Hani enflasyon düşme eğilim göstermişti?

Hani Derviş'in "ekonomik istikrar programı" hedefine ulaşmak üzereydi?

Üç yıldır yaptığı uyarılara "ulusca" kulak tıkadığımız LDP Genel Başkanı Besim Tibuk, vergi kimlik numarası uygulamasıyla, zaten bitik durumda olan ekonominin, tamamen biteceğini söylüyor.

Bu uygulamayla ekonominin kayıt içine alınmasının hedeflendiğini, ancak bunun mümkün olmadığını söyleyen Tibuk, hükümete son kez, "dostça" sesleniyor:

"Bu uygulamayla ekonomiyi tamamen bitirirsiniz. İsterseniz deneyin, hiçbir şeyi kayıt içine alamazsınız, alamayacaksınız. Bu mümkün değil. Türkiye'nin lokasyonu öyle enteresan ki, üç kıtanın tam ortasında, ne yaparsan yap, mutlaka ticaret olacak, mutlaka kaçak olacak. Bırakın ekonomi olsun, alışveriş olsun, para dönsün... Vergi kimlik numarası uygulaması, kenarda köşede biraz parası olanları daha da ürküterek paralarını tamamen çekmelerine neden olmaktan öte bir işe yaramayacak."

Dön dolaş aynı noktadayız.

Yapısal reformlar (neyse artık onlar) planlandığı gibi gerçekleştirilecekmiş.

Yürürlükteki programın "Maliye Politikaları" özenle korunacakmış.

Herkesin bir vergi kimlik numarası olacakmış.

Haaa, özelleştirmeye de hız verilecekmiş.

Gülün, gülün!

Ben de gülüyorum.

Hadi "ekonomiyi kayıt altına alma"dır, "vergi kimlik numarası"dır, anladık da, özelleştirmeyi nasıl yapacak, örneğin uğruna nice kellelerin gittiği "Telekom"u hangi yüzle pazara çıkaracaklar?

Telekom bir vakitler 35 milyar dolara alıcı bulmuş, işlemler tamamlanmış, satışa ramak kala, aralarında Mümtaz Soysal'ın da bulunduğu bir grup DSP milletvekilinin (aralarında ANAP'lılar da vardı) başvurusu üzerine "satış" Anayasa Mahkemesi'nden dönmüştü.

Şimdi 2 milyar dolara bile satamıyorlar.

Kaderin garip cilvesine bakın ki, özelleştirmeye karşı çıkarak vatanı koruduklarını sananlar, ülkeye zaman, enerji ve para kaybettirdikten sonra kurtuluşu yeniden "özelleştirme"de, yani "vatana ihanet"te (!) buluyorlar.

Gülmeyip de ne yapacaksınız!


31 Ağustos 2001
Cuma
 
MEHMET E. YAVUZ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED