T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Avrupa Birliği yolunda hukuksuzluğa devam

AB Laeken Zirvesi sonunda yayımlanan Sonuç Bildirisi Türkiye açısından olumlu ifadeler içeriyor.

Bildirinin Türkiye'ye ilişkin paragrafında, 'Türkiye'nin tam üyelik müzakerelerinin başlangıç perspektifinin yakınlaştığı' belirtiliyor.

'Özellikle son Anayasa değişiklikleriyle tam üyelik için belirlenen kriterlere uyumunda ilerlemeler kaydettiği, bu kapsamda tam üyelik müzakerelerinin başlangıcının yakınlaştığı' dile getiriliyor.

Bildiride, 'Türkiye'nin insan haklarına saygı dahil, siyasi ve ekonomik kriterlere uyum yolundaki çabalarının desteklendiği' de ifade ediliyor.

Bu, kuşkusuz sevindirici bir gelişme.

Kıbrıs ve Avrupa Ordusu konusunda zirve öncesi yapılan girişimlerin 'taktik zorunluluk' olabileceğine ilişkin kuşkuları pekiştirmekle birlikte, yine de umut verici.

Ancak, Türkiye'deki gerçek durum aslında bu kadar iyimser olmayı engelliyor.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, İnsan Hakları Günü dolayısıyla kendisini ziyarete gelen TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanlık Divanı üyelerine söylediği sözler, bu konuda çok önemli mesajlar içeriyordu.

Sezer, Anayasa denetimine tâbi olmayan ve Güneydoğu Bölgesi'nde 'Sansür-Sürgün' kararnameleri denilen OHAL Kararnameleri'nin halen uygulanmasına tepki gösterdiği konuşmasında, Anayasa değişikliklerinin bölgede uygulanmamasını da eleştiriyordu.

Sezer, ''Bir kamu görevlisi Anayasa değiştiğinde bunu uygular. Yasanın değişmemiş olması mazeret değildir'' diyordu.

Bu konuşmaya ne siyasi partilerden ne de başka kuruluş ya da kişilerden ne bir ses ne de bir tepki geldi.

Ülkemizin bir bölgesinde hukuksuzluk, kanunsuzluk kol geziyor, yapılan Anayasa değişiklikleri bile bu bölgede geçerli sayılmıyordu.

Memleketin her tarafında serbestçe dağıtılan yayınlar bu bölgeye OHAL Valisi'nin emriyle sokulmuyor, bütün Türkiye'de dinlenen kasetleri çalan radyo istasyonları kapatılıp, sahip ve sorumluları hakkında ceza kovuşturmalarına gidiliyordu.

Bu bölgede kanunun da, hukukun da, Anayasa'nın da, hatta Meclisin de yerine OHAL Valisi geçirilmişti.

OHAL Bölgesi uygulaması, bölgede çatışmaların sona ermesinden ve PKK'nın silah bırakıp ülke sınırları dışına çıkmasından üç yıl sonra bile, memleketin OHAL eliyle bölünmesi gibi garip bir durumu fiili hale getirerek, Türkiye'ye zarar vermeye devam ediyordu.

Aşağıda zikrettiğim, bu yıl içinde meydana gelen bir olay, Cumhurbaşkanı'nın endişelerinde ne kadar haklı olduğunu ortaya koyan çok çarpıcı bir örnek oluşturuyor.

Aralarında Avrupalı milletvekili, gazeteci ve sanatçıların da bulunduğu Munzur Vadisi Ekolojik Tahribata Tanıklık Heyeti, ağaç dikmek amacıyla Tunceli'ye giderken il sınırında durdurulur.

Tunceli'ye girişlerinin yasak olduğu kendilerine söylenir. Heyetin bir üyesi, Tunceli-Elazığ sınırında Tunceli İl Jandarma Komutanı Albay Erol Tuna'ya sorar:

- Sayın albay, heyetin kente girişine neden izin vermiyorsunuz?

- Sizi Tunceli'ye sokmamak için kesin talimat aldım!

- Gerekçeniz?

- Tunceli'ye girişiniz OHAL Valiliği'nce yasaklanmıştır.

- Anayasa, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı herkes seyahat özgürlüğüne sahiptir diyor.

- Anayasa öyle diyebilir. Ama burada OHAL Yasası geçerlidir!

- Anayasa hükmü ne işe yarıyor?

- Beni Anayasa tartışması içine çekmeyin.

Görüyorsunuz, burada albay açıkça emirlerin Anayasa'dan daha üstün olduğunu söylemekte tereddüt etmiyor.

Yani diyor ki: "Türkiye'nin öteki bölgelerinde Anayasa geçerli olabilir, ama bu bölgede bu Anayasa geçerli değildir. Bizim Anayasamız OHAL Valiliği'nin, Asayiş Komutanlığı'nın verdiği emirlerdir."

Şimdi de, son Anayasa değişikliğini hiç dikkate almayan, böylece Meclis'in iradesine de Anayasa'ya da boş veren güvenlik güçleri, 'anadil' kampanyası yürüten gençlere karşı acımasız operasyonlar düzenliyor.

Cumhurbaşkanı Sezer ise bu konuda şunları söylüyor:

"Bir kamu görevlisi Anayasa değiştiğinde bunu uygular. Yasanın değişmemiş olması mazaret değildir."


17 Aralık 2001
Pazartesi
 
KORAY DÜZGÖREN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED