Sağlık hizmetine başvuran her 4 kişiden biri, teşhis ve tedavi edilmemiş ruhsal bozukluğa sahip. Sağlık Bakanlığı'nın, "10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü" dolayısıyla hazırladığı çalışmaya göre, sağlık hizmetine başvuran her 4 kişiden birinin teşhis ve tedavi edilmemiş ruhsal bozukluğu olduğu tespit edilirken, bu hastaların yüzde 70'i fiziksel şikayetlerle başvuruyor ve ruhsal bozukluklar fark edilemiyor. Sağlık Bakanlığı, halk sağlığının geliştirilmesinde hastalıkların önlenmesi ve kişinin iyilik durumunun korunarak yükseltilmesinin öncelikli olduğunu vurgulayarak, ruh sağlığı hizmetlerinin temel sağlık hizmetleri kapsamında ele alınması gerektiğini belirtiyor. Yapılan çalışmalara göre, ruhsal bozukluklar erken ölüm ve özürlülük nedenleri arasında ikinci sırayı alıyor ve hastalık yükünün yüzde 15.4'ünü oluşturuyor. Risk altındaki grupların sayısının büyüdüğü ve bunun sonucunda gelecekte genç yetişkin nüfustaki şizofreninin artacağı, 60 yaş üzerindeki demansların (bunama) daha fazla görüleceği üzerinde duruluyor. Ağır ruhsal bozuklukların hastayı, aileyi, sağlık sistemini ve genel anlamda toplumu, ekonomik ve psikososyal açıdan önemli ölçüde etkilediği kabul ediliyor.