T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Çok ağır bedel ödüyoruz!

Bir savaş gemisi karanlık ve sisli bir gecede yol alıyormuş. Derken kaptan köşkündeki komutan tam karşıda ve uzakta üzerlerine doğru gelen bir ışık fark etmiş. Hemen karşı tarafa sinyal göndererek şu mesajı geçmiş:

-"Derhal rotanızı 30 derece doğuya çeviriniz" Karşıdan anında cevap gelmiş:

-"Sen rotanı 30 derece batıya çevir!" Komutan şaşırmış, biraz da sinirlenmiş, mesajı tekrarlamış:

-"Rotanı derhal 30 derece doğuya çevir, emrediyorum!" Karşıdan cevap:

-"Asıl sen rotanı 30 derece batıya çevireceksin!"

Komutan öfkeden küplere binmiş, bir mesaj daha yollamış:

-"Ben 30 yıllık kaptanım, sana son kez emrediyorum, rotanı 30 derece batıya çevir!"

-"Sen 30 senelik kaptansan ben de 20 senelik denizciyim, sen rotanı 30 derece doğuya çevir."

Komutan, o kadar sinirlenmiş ki, hemen mürettebata bütün topları ateşe hazır hale getirmelerini emretmiş ve son kez bir mesaj göndermiş:

-"Burası bir savaş gemisi, derhal rotanı 30 derece batıya çevirmezsen ateşe başlayacağız." Karşıdan cevap gelmiş:

-"Burası da bir deniz feneri.. Sen rotanı bir an önce 30 derece doğuya çevirmezsen birazdan kayalara çarpacaksın."

Bu fıkrayı okuyunca ülkemizdeki sistemi ve mevcut hükümetin kaptanını hatırladım.

Bizdeki sistem tıpkı yukarıdaki fıkrada olduğu gibi son sürat karaya doğru seyreden bir gemiyi andırıyor. Karaya oturacağı kesin. Ülke gemisinin rotası yanlış. Ekonomik rota yanlış. Siyasi rota yanlış. Kültürel ve sosyal rota bütünüyle yanlış.

Bu yanlışları haykıran tehlikeyi işaret eden uyarıcılar ise dinlenmiyor.

Fıkradaki geminin kaptanı eminim karşısındaki ışığın deniz feneri olduğunu anladığı anda rotayı değiştirmiştir. Ama bizim başbakanımız rotayı değiştirmek bir yana gemiyi sık sık karaya oturtmaktan usanmıyor. Ülke gemisi o kadar sık karaya oturuyor ki başbakan artık bundan rahatsız da olmuyor. Alternatifimiz yok deyip gemiyi kayadan kayaya çarpıyor. Allah'dan gemi çok sağlam da denizin dibini boylamıyor.

İşin en ilginç yanı da geminin rotasının yanlış olduğuna kimse temas etmiyor. Kaptan köşküne aday olan hiçbir siyasi parti yanlışlığı ortaya koymuyor. Tek talepleri var kaptan köşküne oturmak. Gemiyi bu yanlış rotada biraz da kendileri kullanmak istiyorlar.

Bizim siyasi partilerimizin açmazı da burada. Mecliste gurubu bulanan siyasi partilerin hiçbiri gemiyi kurtaracak ve sahili selamete götürecek doğru rotayı göstermiyor. Doğru rotayı gösterenlerin de yakın gelecekte başarılı olmaları söz konusu değil.

Devletin en yüksek mevkiinde bulunan sayın Cumhurbaşkanı bu anayasayı eleştiriyor. Yargının başında bulunan zat eleştiriyor. Eleştirmeyen yok. Aynı şekilde siyasi partiler yasasını eleştirmeyen yok. Ama iş değiştirmeye gelince yine nalıncı keseri gibi işliyor sistem. Vekillerimiz ücretlerini artırmada haklı olduklarını inandıkları kadar geminin rotasını değiştirecek bir yenilenmenin gereğine inanmıyorlar.

Bu anayasa, bu siyasi partiler yasası ve meclisteki bu mantık ile hükümet gemisinin sahili selamete ulaşması mümkün değildir. İşbaşına gelenler aynı yanlış rotada gemiyi kayadan kayaya vuracağa benziyor.

Umutsuz muyuz?

Asla.

Umudumuzu hiç yitirmedik. Ama hâlâ bu sistemde inat etmenin bedelini çok ağır ödüyoruz.


7 Ekim 2001
Pazar
 
Resul Tosun
RESUL TOSUN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED