T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

D Ü N Y A

Kirli CIA senaryosu

'Kirli bomba' üretmekle suçlanan El Muhaciri ile 'Örümcek Adam' filmi arasında ne tür bir ilişki var? Ya da CIA'nın senaryosu mu başarılı yoksa Hollywood'un senaryosu mu? Ortada 'Kirli bomba' değil, 'kirli bir oyun' var.

Batık şirketler ve muhasebe yolsuzluklarıyla çalkalanan Amerikan kamuoyu bugünlerde çok popüler iki ismi konuşuyor. Biri son bir ay içinde ABD sinemalarında gişe rekorları kıran "Spiderman" yani "Örümcek Adam" filmi, diğeri ise 11 Eylül saldırılarından sonra ABD'nin ürettiği sözde teröristlerin en tehlikelisi, Portoriko asıllı Amerikalı Müslüman Jose Padilla ya da Abdullah El Muhaciri.

İki ismin Amerikan kamuoyunun en popüler kişileri olmaları tesadüfi değil. Her ikisi de son derece titiz bir çalışmanın sonucu ortaya çıkan senaryoların baş rol oyuncuları. Aralarındaki tek fark senaryolardan birinin Hollyvood tarafından, diğerinin ise CIA uzmanlarınca hazırlanması. Ancak uzmanlık alanı olmamasına rağmen CIA'in hazırladığı senaryo Spiderman'e taş çıkartacak kadar orijinal.

Entrika nasıl başlatıldı?

Her şey 8 Mayıs 2002 Salı günü Pakistan'dan gelen uçağın Chicago'daki Uluslararası Ohara havaalanına inmesiyle başladı. Havaalanında geniş güvenlik önlemleri alan CIA ajanları, uçaktan inen Padilla'yı hiçbir gerekçe göstermeden tutukladılar. Padilla'nın tutuklanmasının ardından bir ay geçti ve ilk resmi açıklama 10 Haziran'da Moskova'ya giden Adalet Bakanı John Ashcroft'an geldi. Ashcroft, El Muhaciri'nin bir ABD vatandaşı olduğunu, El Kaide liderleriyle görüştüğünü ve örgütün kamplarında eğitildiğini iddia ederek, "El Mücahir radyoaktif kirli bomba patlatmayı planlıyordu" dedi.

ABD'li yetkililere göre El Muhaciri, Kahire-Dubai-Pakistan arasında birkaç kez yolculuk yaptı ve radyoaktif 'kirli bomba' konusunda eğitim aldı. Radyoaktif maddelerle birlikte kullanılan konvansiyonel bombalar, kirli bomba olarak adlandırılıyor. Patladığı zaman geniş bir alana zehir yayan bu bombalar, kitlesel ölümlere ya da sakatlanmalara neden olabiliyor. CIA ajanları, El Muhaciri'nin hedefinin Washington olduğunu ve onbinlerce insanın büyük bir tehdit atlattığını belirttiler.

Ancak işler CIA'in istediği gibi gitmedi. Kamuoyuna sunulan bu 'başarılı' tablo bir anda umulmadık tepkilerle karşılandı. Amerikalı hukukçular Padilla'nın savaş suçlusu olamayacağını ve suçlamaların bir takım ithamlardan ileri gidemediğine dikkat çektiler. Amerika Avukatlar Birliği, Amerikan yönetimini hukuka uymaya çağırdı.

Örümcek Adam filmi devrede

Olayların altındki temel gerçek neydi? ABD yönetimi Usame Bin Ladin'i yakalayamamış, kamuoyunda CIA ve FBI'ın yeniden yapılandırılması tartışmaları başlamıştı. Önce Örümcek Adam filmi vizyona girdi, ardından Padilla senaryosu. İki senaryo arasında büyük benzerlik var. İkisinde de ABD'ye savaş açan kişiler var ve bu kişiler ABD'li kahramanlar tarafından durduruluyor. Senaryolardan birinde filmin konusu Newyork ve civarında geçerken diğerinde çekim alanları Pakistan, Mısır ve bazı Arap ülkeleri oluyor.

USA TODAY gazetesine göre Portoriko asıllı bir ABD vatandaşı olan Padilla, 1993 yılında yanında çalıştığı Pakistanlı bir restaurant sahibinin vesilesiyle müslümanlığı seçti. İslamı daha iyi öğrenmek için Kahire'ye, oradan da Pakistan'a gitti. Ancak Padilla'nın El Kaide ile irtibatı veya Radyoaktif kirli bomba üretimi ile ilgili bağlantıları ispatlanamayan iddialar.

Beyaz Saray neyi örtbas ediyor?

Los Angeles Times, Amerikan Temsilciler Meclisi üyelerinin CIA'nın sunduğu kanıtlarla tatmin olmadıkları ve ortaya sürülen suçlamaları doğru bulmadıklarını yazdı. İngiliz İndependent gazetesi "Padilla'nin Kirli Bombası" adlı haberde şu soruyu yöneltiyor: "Pakistan'dan gelen kirli bir bomba mı yoksa Washington'dan gelen kirli bir oyun mu?" İndependent, Bush'u kirli bomba iddialarını siyasi amaçları için kullanmakla ve CIA'nın başarısızlığını örtbas etmekle suçluyor. İndependent, 11 Eylül saldırılarının korkusuyla ABD yönetiminin her istediği şeyi yapmayı mübah gördüğünü belirtiyor. Gazete, Jose Padilla'yı da ABD için tehlike teşkil etmeyen sıradan Chicagolu gençlerden biri olarak niteliyor ve 5 hafta hapis yatmasına rağmen arkadaş çevresinin bu işlere karışmadıklarını yazıyor. Padilla olayını "Kirli bomba" yerine "Kirli Medya Bombası" olarak niteleyen bazı uzmanlara göre Padilla senaryosu, ABD istihbarat örgütlerinin mutfaklarında pişirilmiş ve halka sunulmuş, Hollywood stüdyolarında yapılmış sıradan bir yapımdan öte bir değer taşımıyor. Öyle bir senaryo ki suçlanan kişinin ne bir planı, ne bir silahı, ne yandaşları ortaya çıkarılıyor, Uzmanların ilginç bir sorusu var: Eğer Padilla gerçekten suçlu ise, Amerikalı yetkililer neden bir müddet daha onu takip edip ABD'de yaşayan diğer El Kaide üyelerini de ele geçirmediler.

 
İşte İsrail terörü bu!
İsrail ordusu, El Halil'deki hükümet binasını, içindeki 15 Filistinli ile birlikte havaya uçurdu. Patlamanın şiddetiyle bina çevresindeki araçlar havaya uçtu. Cesetler bulunamadı.
Güney Kore ordusu alarmda
Türkiye Güney Kore maçı öncesi Kuzey Kore ve Güney Kore savaş gemileri arasında sıcak çatışma yaşandı. 4 G. Kore askeri öldü, iki gemi battı. G. Kore alarma geçti.
George Bush görevi Dick Cheney'e bıraktı
ABD Başkanı George Bush, bugün kendisine kolonoskopi yapılacağını ve geçici bir süre koltuğunu Yardımcısı Dick Cheney'e bırakacağını açıkladı. Bush, gazetecilere yaptığı açıklamada, herhangi bir rahatsızlığı olmadığını, ancak doktorların tavsiyesi uyarınca rutin bir kontrolden geçeceğini söyledi. Bush, kolonoskopinin Camp David'de yapılacağını kaydetti. Doktorlar, 5-6 yıl önce Bush'un kalın bağırsağında tümör teşhis etmişlerdi.
Kabil'de 3 patlama meydana geldi
Türkiye'nin komuta ettiği uluslararası barış gücünün konuşlandığı Afganistan'ın başkenti Kabil'de 3 patlama meydana geldi. Uluslararası Güvenlik Destek Gücü Sözcüsü Steve Odell, patlamalarda can kaybı ya da yaralanma olmadığını açıkladı. Odell, patlamaların havaalanı yönünde olduğunu ve olayın soruşturulduğunu söyledi. Afganistan'da önceki gün bir mühimmat deposunda meydana gelen patlamada 32 kişi ölmüştü.
Kralın bavulunda 90 adet silah çıktı
Arnavutluk polisi, son kral Zog'un oğlu 1. Leka'nın bavullarında 90 kadar silah buldu. Tiran havalimanı güvenlik şefi Kemal Şera,önceki gün Tiran'a gelen 1. Leka'nın bavullarından 90'a yakın otomatik silah, el bombası ve tabanca çıktığını söyledi. Silahların önceden polise bildirilmediğini belirten Şera, silahlar arasında kalaşnikof bile bulunduğunu ve savcılığın soruşturma açabileceğini belirtti. Tahtın kendisine ait olduğunu iddia eden 1. Leka adına yapılan açıklamada ise, bunların silah koleksiyonu olduğu bildirildi. Açıklamada, kral Zog ve oğlunun silah koleksiyoncusu oldukları kaydedildi. 1928'de tahta çıkan Birinci Zog, Arnavutluk 1939'da İtalyan faşistlerince istila edilince ülkesinden kaçmak zorunda kalmış, 1961'de sürgünde ölünce oğlu Leka kendisini kral ilan etmişti.
30 Haziran 2002
Pazar
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED