T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

E K O N O M İ

Uzakdoğu'yu fethedelim

Dünya Kupası maçları dolayısıyla adı sık sık gündeme gelen PASİAD (Pasifik Ülkeleri ile Sosyal ve İktisadi Dayanışma Derneği) Başkanı Nadir Ürkmeztürk bu haftaki konuğumuz. Ürkmeztürk bize Türkiye'nin 3'üncü en büyük bayrağının yapılışından, maçlarda nasıl tüm dünyaya gösterildiğinden bahsedecek. Ayrıca Türk işadamları için Uzakdoğu ülkelerinin ne kadar cazibe merkezi olduğundan, özellikle ihracat yapmak için ideal ülkelerden de sözedecek. İşte Yeni Şafak okurları için Ürkmeztürk'in sorularımıza verdiği cevaplar:

PASİAD'dan bahsedebilir misiniz?

PASİAD, "uluslararası dernek" statüsünde kurulmuş olup, ülkemizle Uzakdoğu ülkeleri arasında bir köprü olmak amacıyla faaliyet göstermektedir. 12 ülkede şubemiz var. Japonya, Kore, Çin, Avustralya, Kamboçya, Burma, Malezya, Endonezya, Singapur, Vietnam, Tayvan, Tayland. Resmi olarak tüm ülkelerde şubelerimiz var. Dışişleri Bakanlığı'ndan da onaylıdır. Teknik bilgi ve know how veriyoruz.

Uzakdoğu ülkelerinin ekonomik cazibesi nedir?

Pasifik ülkelerinin dünya ticaretindeki payı %50 olmasına rağmen; ülkemizin bölge ülkeleri ile yaptığı ihracat, toplam ihracatımızın %5'i. İthalatımızın %8 olması ise ülkemizin bu ülkelere ne kadar az yatırım yaptığının en güçlü göstergesidir.

2003 yılının Japonya tarafından Türk Yılı ilan edildiğini söylediniz, bu konudan bahseder misiniz?

2003 yılı Japonya'da Türk Yılı ilan edildi. Bu fırsatın kaçırılmaması lazım. Geçtiğimiz yıl İtalya Yılı idi ve birçok sergi, fuar, work shop düzenlendi. Özellikle Japonya yıl boyunca ekonomik kolaylıklar da sağlıyor. Ücretsiz fuar alanları, sergiler için yer veriyor.

2003 Japon Türk Yılı'nın faydası neler olacak?

Türk işadamları broşür, katalog, vcd vb. gibi firmalarını en iyi şekilde nasıl tanıtırız onun hazırlıklarına başlasınlar. Bu ülkede hâlâ bizim ZEYTİNYAĞIMIZ BİSKÜVİ ve ZEYTİNİMİZ yok. Türk lokantaları zinciri de açılabilir. Japonya gıda ihracatı açısından ideal ülkeler arasında yer alıyor. Japonya, diğer AB ülkeleri gibi vize istemiyor. Vizesiz olarak girebilirsiniz.

Bu konuda beklentileriniz nelerdir?

İSO-İTO -TURSAB-TÜSİAD-MÜSİAD gibi kuruluşları işbirliğine çağırıyoruz. Özellikle KOBİ tabirini kullandığımız küçük ve orta ölçekli firmaların buraya ağırlık vermesi lazım. Özellikle DEİK bünyesinde girişimlerimiz oldu. Firmalarımızın önümüzdeki 6 ay boyunca ambalajlarını ve ürünlerini bu ülkeye dönük olarak hazırlamalarını öneriyoruz.

Türkiye'nin 3. büyük Türk bayrağından bahseder misiniz?

Aslında bilmiyorduk, bilseydik belki Türkiye'nin birinci bayrağı da olurduk. PASİAD tarafından yaptırılan bayrak 200 kilo ağırlığında ve 600 metrakare boyunda. Tüm maçlar boyunca sahada seyirci bölümünde göründü. Sadece Japonya maçında seyircimizin çok az olması yüzünden asamadık. Senegal maçında bayrağımızı açtık. Oraya bayrağımız gitti, oraya Türk sporcularımız gitti şimdi sıra artık Türk işadamlarında, onları da bekliyoruz.

Türkler'e derin muhabbet var

Sadece Japonya değil Vietnam ve Kamboçya'da var mı?

ABD filmlerinde bu ülkeler maalesef olumsuz olarak gösteriliyor. Halbuki başta Malezya, Kore, Japonya, Endonezya olmak üzere tüm ülkelerde Türkiye'ye karşı büyük bir sempati var. Burma'da 15 bin şehidimiz yatıyor, yine Japonya'da Kore'de şehitlerimiz var. Endonezya ve Malezya'da Türkler'e karşı derin bir muhabbet var. Bizim zeytinyağımızı İtalyanlar marka yapıp veya ambalajı yapıp oraya satıyorlar. Yatırımcı Vietnam'a gidebilir. Oralarda meyve var ama fabrika yok, meyve suyu fabrikaları kurulabilir.

Burmalılar iç çamaşırı kullanmadığı için bilmiyorlar

Burma'ya biz 110 Türk işadamını götürdük, bugüne kadar işadamlarımız oralara gitmemişler. Burmalılar iç çamaşırı giymiyorlar, çünkü bilmiyorlar. Burma'ya iç çamaşırı niye satılmasın diğer her ülkenin kendine özgü iç tüketimi var bunlara göre hitap edip üretimi oralarda bile yapabiliriz.

İşadamlarımızın dikkat etmesi gerekenler nelerdir?

Türkiye'de gücü olan Romanya'ya, Bulgaristan'a yatırım yapıyor.

Pasifik ülkeleri ile ihracat açığımız var. Biz onlara gıda satmaya çalışıyoruz. Japonya'ya bizim peynirimiz girmemiş, salçamız girmemiş, zeytinyağımız girmemiş. Geçen sene Japonya'da bir fuar düzenlendi, dünyanın en büyük gıda fuarını PASİAD olarak destekledik. Salçalar -peynirler artık Japonya'da satılmaya başladı. İşadamı Kemal Şahin beyin dediği gibi 'Almanlar gibi düşünmeye başladıktan sonra imalat yapmaya başladım ondan sonra büyüdüm' diyor. Uzun vadeli yatırım yapılmasını istiyorum.

Buralarda Türk var mı acaba?

Japonya'da bile resmi rakam olarak 150 Türk işçisi var, kayıt dışı olarak da tahminimiz 3 bin kişi kadar. Tayland, Kore, Malezya'da bile çok az sayıda Türk var. Buralara öğrenci olarak gelenler daha sonra yerleşip ticaret yapıyorlar. Bunlar geleceğimizin Türk işadamları.

Bürokratik engeller yok değil mi?

Çin ve Tayvan dışında diğer ülkelerle vize problemimiz bile yok. Ayrıca Singapur, Tayland, Avustralya gibi ülkelere yatırım yapanlara çok özel imkanlar da var. 7-9 saatte gidilen ülkeler. AB ile yaptığımız ticaretin iki-üç katı kadar ihracat yaparız. Gümrükte beklenmiyor.

Uzakdoğu'ya birçok işadamı gidiyor ama ithalat için mi gidiyor?

Maalesef sadece birkaç mal alıp getiriyorlar. Veya kıymetli taşları getirip Kapalıçarşı'ya kapanıyorlar. Halbuki buradan ithal ettiğimiz ürünleri Türk Cumhuriyetleri'ne, İslam ülkelerine niye satmayalım satabiliriz.

Kültürel çalışmalar nasıl?

İşte İran ve Suriye gibi komşu ülkelerle dahi problem varsa bu ülkelerde böyle bir problemimizin ufak dahi olmaması en büyük şans.

  • RÖPORTAJ: FAHRİ SARRAFOĞLU


  •  
    Derviş: Bu program hükümetsiz de yürür Bakan Derviş ve Serdengeçti'nin imzaladığı IMF'ye sunulan ek niyet mektubunda siyasi belirsizliğin devam etmesi halinde bile, programın kararlılıkla uygulanacağı ifade edildi.
    Soydan: Siyasette taraf olmamız gerekiyor
    Türkiye Kent Kooperatifleri Merkez Birliği'nin (TÜRKKENT) 14. Olağan Genel Kurulu'nun açılışında konuşan Türkkent Yönetim Kurulu Bakanı Oğuz Soydan, Türkiye'nin son 1 yılda hemen hemen hiçbir şeyde ilerleme kaydedemediğini ileri sürdü. Soydan son dönemde, Türk Millî Takımı'nın Dünya Kupası'nda elde ettiği başarı dışında başka bir başarının da sağlanamadığını ifade etti. Toplum olarak herkesin geri gittiğini söyleyen Soydan, "Önümüzde bize düşen önemli bir görev var. Örgütlülüğümüzü koruyarak artık siyasette taraf olmamız ve o konuda mücadele etmemiz gerekiyor. Siyasetin içinde örgütlülüğümüzü koruyarak olabildiğince yer almalıyız'' dedi.
    Pamukbank satışa çıktı
    Fona devri konusundaki tartışmaları hâlâ süren Çukurova Grubu'na ait Pamukbank acilen satışa çıkarıldı. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Yönetim Kurulu, hisselerinin tamamı Fon'a ait bulunan Pamukbank T.A.Ş'nin satış sürecinin başlatılmasına karar verdi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'ndan (BDDK) yapılan açıklamaya göre, banka ile ilgilenen yatırımcıların, BDDK'nın banka satın alacaklarla ilgili kararında yer alan koşulları taşımaları ve ilgili yönetmelikte belirtilen belgelerle, 19 Temmuz 2002 mesai saati bitimine kadar, BDDK'ya başvurmaları gerekiyor. Başvuruda bulunanlardan gerekli koşulları taşıyan yerli ve yabancı yatırımcılar, 2 Ağustos 2002 mesai bitimine kadar belirlenecek ve ilgililere bildirilecek.
    Numara 3 ay ertelendi
    Bankalarda hesabı olup da 5 milyar lirayı aşmayan bankacılık işlemi yapacaklara ilişkin vergi numarası zorunluluğu 3 ay ertelendi. Bankalarda ilk defa hesap açtıracaklar ise 1 Temmuz Pazartesi gününden itibaren varsa vergi numarası ile yoksa talep formu doldurarak işlem yapabilecek. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik şartlar dikkate alınarak vatandaşa kolaylık sağlamak amacıyla vergi numarası zorunluluğunun 3 ay daha ertelendiği belirtildi. Gelirler Genel Müdürü Akif Hamzaçebi imzalı yazıda yazıda yıllık sigorta sözleşmelerinde tespit edilen 5 milyar liranın yarısı olan 2.5 milyarı aşmayan sözleşmelerde, 3 ay içinde numaranın tespiti işleminin tamamlanmasına olanak tanındığı ifade edildi.
    Tibuk: Hükümet dövizle borçlansın
    Liberal Demokrat Parti (LDP) Genel Başkanı Besim Tibuk, Pamukbank'ın fona alınmasının çok çeşitli şüphelere yol açtığını ileri sürdü. Ecevit'in rahatsızlığı ve diğer konularda yazılı bir açıklama yapan Tibuk, Hazine'nin yanlış borçlanmaya devam ettiğine dikkat çekerek, "TL'ye güven sarsıldığında Euro veya Dolar cinsinden borçlanmalıydık. Yüzde 75 faiz yüzde 35 enflasyon beklenen ekonomide dolar bazında yüzde 30 faiz demektir. Halbuki Euro bazında yüzde 6.5 ile borçlanabiliyorduk" ifadelerini kullandı.
    30 Haziran 2002
    Pazar
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Reklam Tarifesi
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
    Bilişim
    | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED